Fuzulî, ''Lânet ola, ol 'bed kâtib'e ki, bir nokta ile 'göz'ü 'kör' eyler..'' demişti..
Okuyucularla Hasbihal..
Pazar günlerini 'okuyucu görüş ve eleştirileri'ne ayırdığımız bu sütunda bir Hasbihal'e daha; okuyucuları, hayırlı çalışmalar dileğiyle selamlayarak başlıyoruz.
*Turhal'dan Mehmed Kilimci isimli ve Muammer Kaddafî zamanında bir kaç yıl, Libya'da da işçi olarak bulunduğunu belirten okuyucu, geçenlerde haberlerde geçen bir iddianın doğru olup olmayacağını soruyor. Aktardığı habere göre, bugünkü Libya sahillerini işgal eden İtalyanlara karşı mukavemet hareketlerini teşkilatlandırmış ve sonra da esir düşüp, 1931'de İtalyanlar tarafından idam olunan büyük mücahid Ömer Muhtar'ın 90 yaşlarında olduğu bildirilen oğlu 'El'Muhtar', 'Libya'da Kaddafî'nin Türkiye'nin yardımıyla devrildiğini' iddia etmiş..
'Ne dersiniz' diyor..
--Bu okuyucumuza belirteyim ki, bu iddianın bütünüyle ve tamamen yanlış olduğunu sanıyorum. Çünkü Türkiye, Kaddafî'nin Türkiye'ye 1974- Kıbrıs Çıkarma Harekatı sırasında yaptığı yardımı unutmamıştı.. Çünkü, Amerika, 'Türkiye'nin Kıbrıs Çıkarma Harekâtı' sırasında, 'NATO silahlarını kullanamayağını' söyleyince, Türkiye'nin ihtiyacı olan savaş uçaklarına kadar bütün silahları, Kaddafî vermiş ve böylece Türkiye bir fiyaskoyla karşı karşıya gelmekten kurtulmuştu. Ve o yardımların üzerinden 4 yıla yakın bir zaman geçse bile, on yıllar boyunca iktidarda olan yönetimlerin arka arkaya devrilmesine yol açan 'Arab Baharı' denilen sosyal patlamalar Libya'ya da sıçrayıp, Kaddafî de tehlikenin yaklaştığını görünce.. Türkiye, kendisine geçmişte o dar zamanda yapılan iyiliğin karşılığını göstermenin zamanının geldiğini de görüp, -benim bildiğim kadarıyla-, Kaddafî'ye, onu Libya'dan çıkarıp, uzak bir yere, meselâ Güneydoğu Asya ülkelerine götürebileceğini ve orada onun can güvenliğini korumak taahhüdünde bulunmuştu.. Kaddafî bu teklife başlangıçta sıcak bakmıştı, ama, o günlerde Trablusgarb şehrinde Kaddafî'ye destek verdiklerin göstermek için yapılan ve o şehrin nüfusunun birkaç misli, yüzbinlerin katıldığı büyük bir mitingi görünce, bu kadar güçlü halk desteği karşısında 42 senedir yönettiği ülkeyi terketmenin mânasız olduğunu düşünmüş olmalı ki, Libya'da kalmak kararını verdi ve sonra da, Kaddafî, hiç bir ahlâkî ölçüye riayet etmeyen muhalifleri tarafından ve 'Yapmayın, ben de Müslümanım..' diye yalvarmasına rağmen alçakça yöntemlerle öldürülmüştü..
*İstanbul'dan Nahid Zirekoğlu diyor ki: Geçen haftaki bir yazınızı sesli olarak........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein