31 Mart seçim sonuçlarını konuşmaya devam edelim. Ekranlardaki seçim görselleri üzerinden edindiğimiz bir alışkanlık var. Harita üzerindeki renklendirmelere bakarak seçimleri konuşuyoruz. Bu renklerin bize bir fikir verdiği çok açık. Ama diyelim ki CHP’yi temsil eden bir kırmızı rengin, detaylarına indiğinizde, yani ilin yanı sıra ilçelere baktığınızda daha farklı ayrıntılar görebiliyorsunuz. Aynı durum diğer partileri temsil eden renkler için de geçerli.

Bu arada bir hakkı teslim etmek önemli. Türkiye, hangi alanda bakarsanız bakın, sözgelimi bulunduğu yakın coğrafyada bu kapsamda ve şeffaflıkta seçim yapabilen ender bir örnek. O nedenle Yüksek Seçim Kurulu ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere süreci yöneten tüm kurumlara teşekkür borçluyuz.

Son seçimler üzerinden söylemeden geçemeyeceğim bir husus daha var. Kaybettiği her seçimde yazık ki çoğu temelsiz bazı iddialarda bulunan muhalefet, bu kez ne veri akışından, ne de bunları binbir emekle gerçekleştiren Anadolu Ajansı’dan şikayetçi oldu. Demek ki mesele seçimi kazanabilmekmiş.

AK PARTİ’NİN KURULUŞ HİKAYESİ

Sonuçlar üzerinden gündem elbette CHP’nin birinci parti çıkması ve kazanımları, Aynı zamanda AK Parti’nin kayıpları ve buradan nasıl bir yeni yol haritasıyla çıkacağı.

Bu sorulara cevap ararken, sadece seçim sürecinde değil, her zaman önemli ve belirleyici olan başlıklara bakmakta yarar var.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasi yolculuğuna önemli zorluklarla başladı. Aldığı ceza ve hapis cezasının ardından siyasi yasaklı olduğu gerekçesiyle partisinin ilk seçiminde aday olamadı.

Ondan sonraki hikayenin temelinde, bu tür hukuksuzlukları ortaya çıkaran vesayet düzeniyle mücadele oldu. Öte yandan bu mücadelenin belki de en önemli hedeflerinden birisi olarak, hak ve özgürlükleri elinden alınmış veya kısıtlanmış kesimlerin taleplerini siyasi merkezde seslendiren ve nihayetinde önemli ölçüde çözüme kavuşturan da Erdoğan ve AK Parti oldu. Hep altını çiziyorum, bugün için de fazlasıyla geçerli. Siyasete ve siyasetçiye muazzam bir konfor sağladı bu mücadele. Tepesinde kendisini dizayn eden bir güç olmadan siyaset yapabilmenin konforu.

Şu ayrıntı da önemli. siyasi merkeze taşınan talepler sadece dindarlara ait değildi. Erdoğan ve AK Parti bu alanda çok cesur riskler üstlendi.

DEM OYLARI DÜŞTÜ MÜ?

Aradan geçen zamanda bu alanda hem farklı gelişmeler oldu; hem de AK Parti bu mücadeledeki bazı önemli aktörlerini ve ittifaklarını tam olarak koruyamadı. Bu çok boyutlu ve uzun bir konu.

Ancak konu bu noktaya gelmişken, seçimleri de içine alacak şekilde şunu tartışmak istiyorum. DEM Parti’nin seçimlerdeki tavrı, politikaları ve CHP ile kurduğu ittifaklar çok tartışıldı. Sonuç itibarıyla İstanbul’da DEM seçmeninin önemli bir bölümünün kendi adaylarına değil, Ekrem İmamoğlu’na oy verdiğini gözlemledik. DEM’in oylarında ülke genelinde gözlemlenen düşüşün, batıdaki bazı büyükşehirlerde benzeri desteklerin olmasına bağlı olduğunu da söyleyebiliriz. (Bu arada DEM’in, daha önceden doğu ve güneydoğuda kazandığı şehirleri ve ilçeleri birebir koruduğunu görüyoruz seçim sonuçlarında.)

NEDEN BAŞKA PARTİ?

Peki İstanbul özelindeki işbirliğini dikkate almasak bile bu oy geçişi nasıl yorumlanabilir.

Bana göre DEM seçmenleri arasında hatırı sayılır bir kesim böyle bir destek verdi CHP’ye. Bir bakıma orta sınıfa mensup olarak tanımlanabilecek ve 18-40 yaş arasında daha yoğun olduğunu gözlemlediğim bu oy sahipleri hangi mesajı vermek istiyor? Başka bir deyişle kendi partilerine oy vermeyip böyle bir tercihte bulunuyorlar.

Bu esasen kendilerini ifade etme, hatta tarif etme arayışı. Bir bakıma da Türkiye’nin özellikle kendi sınırları içinde terörle mücadele konusunda aldığı ciddi mesafe, DEM çizgisindeki partilerde de bir muhasebe ve arayışı başlatmış görünüyor. O nedenle kendi partilerine göre daha liberal sayılacak ve daha önemlisi kimliklerini ifade edebilecekleri tercihlere yöneliyorlar.

Bunu neden önemsiyorum? Bir seçmenin (örgütün değil), siyasi merkezde kendisini ifade etme arzusu ve arayışı, aklı başında her siyasetçinin önemsemesi ve destek olması gereken bir çaba. Siyasi partilerin bunu fazlaca gündemine almamasının pek çok nedeni olabilir. Ama böyle bir gündemi olan siyasi partilerin doğru yaklaşımlarla geleceğe dair önemli bir zemin inşa edeceklerini öngörüyorum.

AK Parti, hak ve özgürlük kapsamındaki makul her talebin sesi olarak kitlelerle buluştu ve destek gördü. Bugün ne yapabilirim ve çıkış bulabilirim sorusunun cevabını aramaya buradan başlayabilir.

QOSHE - Siyasette eskimeyen hikayeler - Nasuhi Güngör
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasette eskimeyen hikayeler

30 0
02.04.2024

31 Mart seçim sonuçlarını konuşmaya devam edelim. Ekranlardaki seçim görselleri üzerinden edindiğimiz bir alışkanlık var. Harita üzerindeki renklendirmelere bakarak seçimleri konuşuyoruz. Bu renklerin bize bir fikir verdiği çok açık. Ama diyelim ki CHP’yi temsil eden bir kırmızı rengin, detaylarına indiğinizde, yani ilin yanı sıra ilçelere baktığınızda daha farklı ayrıntılar görebiliyorsunuz. Aynı durum diğer partileri temsil eden renkler için de geçerli.

Bu arada bir hakkı teslim etmek önemli. Türkiye, hangi alanda bakarsanız bakın, sözgelimi bulunduğu yakın coğrafyada bu kapsamda ve şeffaflıkta seçim yapabilen ender bir örnek. O nedenle Yüksek Seçim Kurulu ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere süreci yöneten tüm kurumlara teşekkür borçluyuz.

Son seçimler üzerinden söylemeden geçemeyeceğim bir husus daha var. Kaybettiği her seçimde yazık ki çoğu temelsiz bazı iddialarda bulunan muhalefet, bu kez ne veri akışından, ne de bunları binbir emekle gerçekleştiren Anadolu Ajansı’dan şikayetçi oldu. Demek ki mesele seçimi kazanabilmekmiş.

AK PARTİ’NİN KURULUŞ HİKAYESİ

Sonuçlar üzerinden gündem elbette CHP’nin birinci parti çıkması ve kazanımları, Aynı zamanda AK Parti’nin kayıpları ve buradan nasıl bir yeni yol haritasıyla çıkacağı.

Bu sorulara cevap ararken, sadece seçim sürecinde değil, her zaman önemli ve belirleyici olan başlıklara bakmakta yarar var.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasi yolculuğuna önemli zorluklarla başladı. Aldığı ceza ve hapis........

© Habertürk


Get it on Google Play