Kuşkusuz yerel seçimin her yerde ayrı bir heyecanı var. Fakat İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerdeki seçimler, Türkiye genelinde daha büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Buralarda ortaya çıkacak sonuçların, 2028 seçimlerine giden yolu etkileyeceği de bu ilginin en önemli nedeni.

Bugün itibarıyla sizlere yerel seçimlerin kritik başlıklarını, tartışmalarını, perde arkasını aktarmaya çalışacağım. Bazen bizzat o şehirdeki gözlemlerle; kimi zaman da kulislerden, saha çalışmalarından aldığım bilgilerle.

SİYASETİN KALESİ OLUR MU?

Seçim sürecinde özellikle belli bölgelerde bir partinin kesin kazanacağını ifade ederken kullandığımız bir kelime var.

Kale…

Şu partinin kalesi dediğiniz anda orası artık kesinlikle onun kazanacağı anlamına geliyor. Sürprizlere fazla ihtimal verilmiyor.

Pazartesi ve salı günlerini İzmir’de geçirdim. AK Parti büyükşehir belediye başkan adayı Hamza Dağ’ın projelerini anlatacağı programı izlemek üzere şehre geldim.

İki gün bir şehri gezip nabız tutabilmek için fena bir zaman dilimi sayılmaz. Ama İzmir siyasetini anlamak ve aktarabilmek için elbette daha fazlasına ihtiyaç var.

Şu ifadeyi seçim sürecinde sıkça duymanız muhtemel. “İzmir’de bu defa sürprizler yaşanabilir.”

Bu ifadenin iki açık adresi var.

İlki 2003’ten bugüne kadar şehri yöneten CHP. (1999 seçimlerini DSP’den kazanan Ahmet Piriştina’nın 2003’te CHP’ye geçmesinden bugüne.)

İkincisi 2002 yılından itibaren iktidarda olan, ancak İzmir’de büyükşehir seçimlerini kazanamayan AK Parti.

Dolayısıyla “kale” CHP açısından İzmir’in tekrar kazanılacağı iddiasını; “sürpriz” ise AK Parti’nin ilk kez kazanma ihtimalini ifade ediyor.

İZMİR DEĞİŞİM DİYECEK Mİ?

2019 seçimleri, AK Parti açısından “kale” sayılan İstanbul ve Ankara’nın kaybedildiği tarihti. Bir başka ifadeyle Refah ve Fazilet dönemleriyle birlikte çeyrek asırlık dönemlerin sona ermesi.

2024 yerel seçimleri bize hangi sürprizleri hazırlıyor, birlikte takip edeceğiz. Fakat İzmir’de bu defa tablo gerçekten farklı görünüyor.

Sözü uzatmadan söyleyeyim. AK Parti adayı Hamza Dağ’ın sunumu, uzunluğu bir kenara bırakılırsa etkileyici projelerle doluydu. Animasyon kısmı, özellikle esprili göndermeleriyle dikkat çekti. Medya ilgisi, iş dünyasının ve partililerin katılımıyla da hayli renkli bir izleyici topluluğu vardı.

Sohbet ettiğim bir iş adamının ifadesiyle aktarayım: “Az önce aktarılan projelerin tamamına bu şehrin ihtiyacı var. İzmir mevcut halini hak etmiyor, bundan çok daha fazlasına layık. Bu defa değişim olacak. Bunu görebiliyorum.”

Kim ne kadar alınganlık gösterir bilemem. Fakat İzmir’e ne zaman gelsem inanılmaz güzelliklere sahip bu şehrin, anlamsız bir zaman koridoruna sıkıştığını hissederim. Eğer bunu size şehrin tarihi dokusunu korumak olarak anlatan olursa, şehirde birkaç saat dolaşmasını, mimariden, estetikten yoksun ve paramparça bir zihnin ürünü olan yerleşim alanlarını, birbirine asla benzemeyen binaları görmesini tavsiye edin.

Burada korunan gelenek ya da tarih değil. İzmir’in gerçekten baştan aşağı değişime ihtiyacı var. Elbette diğer şehirlerde değişim adına ortaya çıkan istilalara kapı açmadan.

Trafik muazzam bir sorun. Kelimenin tam anlamıyla bıktırıcı. Altyapı sorunları ciddi.

Şehre nefes aldıracak çevre yollarına, kavşaklara, battı çıktılara, mevcut raylı sistemin yaygınlaştırılmasına, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin acilen rehabilitasyonuna, sosyal konut projelerine, doğalgazın yaygınlaşmasına ihtiyacı var İzmir’in.

Hamza Dağ ve ekibinin sunumunda bunlara geniş yer ayrılmıştı.

Yılların ihmalkarlıklarına, bekletilmişliğine, yerine gelmeyen vaatlerine yönelik tepki ve bıkkınlık, bu kez “kale”nin el değiştirmesine neden olabilir mi?

Hamza Dağ ve ekibi iddialı. Elbette geçmişte alınan sonuçları, 2019 ve 2023 seçim tablolarını dikkate alan bir temkini de elden bırakmıyorlar.

Benim gördüğüm AK Parti büyükşehirde kesinlikle oylarını ciddi ölçüde artıracak. Peki ya “sürpriz”?

İşte o sadece AK Parti’nin alacaklarına değil, özellikle İYİ Parti ve DEM’in durumuna bağlı.

İYİ Parti erken aday çıkardı, üstelik Ümit Özlale gibi önemli bir ismi. Buraya gelecek oylar, eğer DEM Parti de aday çıkarırsa CHP’nin işini hayli zorlaştırabilir.

Ancak CHP’nin zorlukları bundan ibaret değil seçimde.

CHP’NİN İZMİR’DEKİ SANCILI SÜRECİ

İzmir’de gerek büyükşehir, gerekse ilçelerde adayların açıklanma süreci hayli sancılı oldu CHP için. Kurultay sonrasının hemen tüm güç çatışmaları yansıdı şehre.

Tunç Soyer’in adaylığı güçlü ihtimalken, İstanbul Büyükşehir’den bir isim, Buğra Gökçe bir anda öne çıktı. Kendisini Ekrem İmamoğlu’nun desteklediği hayli konuşuldu.

Öte yandan Olgun Atilla ismi de bu süreçte gündemde oldu.

Fakat tartışmalı ve sıkıntılı bir sürecin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sürpriz bir hamle yaptı. Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı aday gösterdi. Bu tercih şehirde hala yatışmayan ciddi tepkilere yol açtı.

İki sebeple. Birincisi adaylık sürecinin yönetilme biçimi ve uzaması. İkincisi gösterilen adayın Karşıyaka’da bile çok ciddi eleştirilen bir isim olması.

Esnaf, deniz kenarında yürüyen gençler, balıkçıda selamlaştığımız insanlar. CHP, sadece büyükşehir tercihiyle değil, ilçelerde gösterdiği adaylarla da seçmenini hayli kızdırmış ve şaşırtmış görünüyor.

Benim gözlemim ilçelerde AK Parti ve MHP’nin belediye sayılarını artırması güçlü bir ihtimal. MHP Aliağa’da tekrar favori, Çeşme’de şansı yüksek.

AK Parti İzmir milletvekili Ceyda Bölünmez, inanılmaz bir enerjiyle Konak’ta CHP’yi zorluyor.

Unutmadan, seçim sürecinin asıl dinamiği olan teşkilat konusuna bir not düşelim.

AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, şehrinde büyük bir sempatiye sahip. İTÜ mezunu bir mühendis ve başarılı bir işadamı. İzmir’in geleceğinde ismi çok duyulacak bir siyasetçi.

QOSHE - Siyaset, kaleler ve 31 Mart - Nasuhi Güngör
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyaset, kaleler ve 31 Mart

29 0
15.02.2024

Kuşkusuz yerel seçimin her yerde ayrı bir heyecanı var. Fakat İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerdeki seçimler, Türkiye genelinde daha büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Buralarda ortaya çıkacak sonuçların, 2028 seçimlerine giden yolu etkileyeceği de bu ilginin en önemli nedeni.

Bugün itibarıyla sizlere yerel seçimlerin kritik başlıklarını, tartışmalarını, perde arkasını aktarmaya çalışacağım. Bazen bizzat o şehirdeki gözlemlerle; kimi zaman da kulislerden, saha çalışmalarından aldığım bilgilerle.

SİYASETİN KALESİ OLUR MU?

Seçim sürecinde özellikle belli bölgelerde bir partinin kesin kazanacağını ifade ederken kullandığımız bir kelime var.

Kale…

Şu partinin kalesi dediğiniz anda orası artık kesinlikle onun kazanacağı anlamına geliyor. Sürprizlere fazla ihtimal verilmiyor.

Pazartesi ve salı günlerini İzmir’de geçirdim. AK Parti büyükşehir belediye başkan adayı Hamza Dağ’ın projelerini anlatacağı programı izlemek üzere şehre geldim.

İki gün bir şehri gezip nabız tutabilmek için fena bir zaman dilimi sayılmaz. Ama İzmir siyasetini anlamak ve aktarabilmek için elbette daha fazlasına ihtiyaç var.

Şu ifadeyi seçim sürecinde sıkça duymanız muhtemel. “İzmir’de bu defa sürprizler yaşanabilir.”

Bu ifadenin iki açık adresi var.

İlki 2003’ten bugüne kadar şehri yöneten CHP. (1999 seçimlerini DSP’den kazanan Ahmet Piriştina’nın 2003’te CHP’ye geçmesinden bugüne.)

İkincisi 2002 yılından itibaren iktidarda olan, ancak İzmir’de büyükşehir seçimlerini kazanamayan AK Parti.

Dolayısıyla “kale” CHP açısından İzmir’in tekrar kazanılacağı iddiasını; “sürpriz” ise AK Parti’nin ilk kez kazanma ihtimalini ifade ediyor.

İZMİR DEĞİŞİM DİYECEK Mİ?

2019 seçimleri, AK Parti açısından “kale” sayılan İstanbul ve Ankara’nın kaybedildiği tarihti. Bir başka ifadeyle Refah ve Fazilet dönemleriyle birlikte çeyrek asırlık dönemlerin sona ermesi.

2024 yerel seçimleri bize hangi........

© Habertürk


Get it on Google Play