Gazeteciliğe ilk başladığım günlerde haber müdürümüz benden ‘Türk Pop Müzik Tarihi’ni anlatan bir yazı dizisi yapmamı istedi. Balıklama atladım! Altı üstü ne olabilirdi ki...

2-3 günde hazırlar bir hafta içinde de şöyle afili bir fotoğrafımla tam sayfa gazetede yayınlanır diye düşünüyordum...

Gazetecilikte 28 yılı devirdim o yazı dizisi daha bitmedi!

Ben birkaç popçuyla konuşurum konu kapanır diye düşünürken kendimi Milli Kütüphane’de ‘Donizetti Paşa kimdir?’ diye kitaplar karıştırırken buldum.

1950’lerden, 60’lardan birkaç popçu işimi görür diye çıktığım yolun daha en başında taa 1800’lere ışınlandım...

Konuştuğum işin uzmanları popüler müziğimizin başlangıcı olarak II. Mahmut döneminde Mehter Takımı yerine Batılı tarzda bir bando oluşturmak için kurulan Mızıka-ı Humayun’u gösteriyordu. İşte bu ‘mızıka’nın başındaki İtalyan Giuseppe Donizetti de, nam-ı diğer Donizetti Paşa’, Türkiye’de pop müziğin ilk fitilini ateşleyen isimdi onlara göre ve bir pop müzik tarihi yazılacaksa taa oralardan başlamak gerekiyordu...

Donizetti Paşa’dan Erol Büyükburç’a geldiğimde yazı dizisi için en az bir haftalık materyal vardı elimde... Büyükburç’la buluşmamızda kendi elleriyle hazırladığı ‘Türk Pop Müziğin Soy Ağacı’nı gördüğümde kantolardan tangolara, cazdan popa, Anadolu Rock’tan arabeske nasıl bir okyanusun içine düştüğümü anlamıştım. Notalar boyumu aşmıştı...

Yazı dizisi kaldı ve ben yoluma ‘dinleyici’ olarak devam ettim!

10 YILLIK ÇALIŞMA 900 SAYFALIK KİTAP

Önceki gün müzik ve sinema yazarı Cumhur Canbazoğlu'nun, Türkiye’nin 100 yıllık müzik tarihine ışık tuttuğu ve ansiklopedik bir değer taşıyan bilgileri toparladığı projesi karşıma çıktığında o günleri hatırladım!

Benim bir hafta 10 gün çırpınıp pes ettiğim o okyanusun içinde 10 yıla yakın bir zaman yüzen Canbazoğlu, 10 binden fazla orkestra ve grubu incelemiş. Ve ortaya 900 sayfalık bir kitap çıkmış. ‘Günlerin İçinden Canım / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022)’ adlı kitap ortaya çıkmış ama maalesef bu kitabı basacak bir yayınevi ortaya çıkamamış!

Kişisel gelişime dair “a” diyenin kitabını basmak için birbirleriyle yarışan yayınevlerinin Cumhur Canbazoğlu’nun bu çalışmasını görmezden gelmesine, Megastar’ımız Tarkan’ın da dediği gibi, “Kıl oldum abi!”

Canbazoğlu, çalışmasını kitap yapacak yayınevi bulamayınca çareyi internette bulmuş. Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini anlatan bu değerli çalışmadan herkes faydalanabilsin ve rahatlıkla ulaşabilsin diye kitapla aynı başlık altında orkestralargruplartarihi.com’a yüklemiş.

Cumhur Canbazoğlu bu çılgınlığını şöyle anlatıyor:

2297 MÜZİK GRUBUNUN ÖYKÜSÜ BURADA

“İlk kitabım ‘Kentin Türküsü: Anadolu Pop-Rock’ın önsözünde de anlatmıştım; gazeteciyim, yazarlık yanım da var. Müzik dünyamızla ilgili kalem oynatırken hep tedirginim çünkü başvurabileceğim kaynaklar yeterli değil. İnternet ise tam bir kafa karışıklığı. Kim tarafından ne zaman yazıldığı belli olmayan yanlış bilgi zamanla orada, burada kullanılarak kaynak haline geliyor. İnternette ciddi bir şekilde bilgi kirliliği var. Müzik yazarlarımızın, ellerinden geldiğince, vakit yettiğince kitaplar, yazılar yoluyla tarihe not düştükleri dışında masalla, hurafeyle, dedikoduyla şekillenen bir geçmişi taşıyoruz geleceğe. Böyle bir ortamda, doğru verileri içerecek başvuru kitabı iddiasıyla yola çıktım. Bulabildiğim kaynakları gözden geçirerek orkestralarımızın ve gruplarımızın öykülerini bir araya getirmeye çalıştım. Çok önce bitecekti, ama internet aracılığıyla şarkı, müzik yayınlama işi başlayınca grup sayısında patlama oldu. Araştırma büyüdükçe büyüdü; yayını sarktı. On binden fazla orkestra ile grubu inceledim. Bunların hepsinin yer alacağı kitabı bastırmanın zorluğu ortadaydı. 2297 orkestra ve grubun öyküsünü yazdım; 8627 tanesinin de adını listeleyerek orkestralargruplartarihi.com’da müzik tarihine ilgi duyan ve araştırmak isteyen herkesle paylaşmak istedim.”

BİR DALDINIZMI ÇIKAMADIĞINIZ BİR OKYANUS

Çalışmanın önsözünde müzik yazarı Naim Dilmener, Canbazoğlu için “Müzik yazarlarının/eleştirmenlerinin en çalışkanıdır” diyor.

Sitede gezinirken her harfte bu çalışkanlığa bizzat şahit oluyorsunuz. Yine Dilmener’in dediği gibi “İğne ile kuyu kazmanın ötesine geçmiş Cumhur; kaşık ile önce okyanusu boşaltmış sonra doldurmuş...”

Daha ilk harfte ‘AAAARRGHH’ adlı bir müzik grubumuz olduğunu öğrendiğim orkestralargruplartarihi.com’da ‘yeni’ müzik grubu keşfine çıkmak kendi adıma son birkaç gündür en çok eğlendiğim aktivite oldu benim için... ‘AAAARRGHH’ kusura bakması 20 saniye kadar dayanabildim müziklerine, internette bile bulamadığım, ülkemizde taverna müziğin öncülerinden olan, Gaskonyalı Toma Orkestrası’yla bir yerde yollarımız kesişir umarım...

Youtube’da dönen bir plak görüntüsünde beli belirsiz seslerini duyduğum Pasifik Yedilisi’nin babam dinlemiş midir acaba diye düşündüm...

Sümer Gözüm ve Zafer Sağlıksever tarafından 1970’de kurulan , Kayahan Sağlıksever’in de katılmasıyla ‘Türeyiş Folk Üçlüsü’ adını alan grubun ‘Kanar Ağlarım’ şarkısını hiç duymamış olmama şaşırdım...

Nilüfer’in ‘Haram Geceler’, ‘Böyle Ayrılık Olmaz’ gibi hit’lerinin bestecisi Adnan Ergil ile 90’larda pop müziğe besteci ve yorumcu olarak damga vuran isimlerden Metin Özülkü’nün tek albümlük grubu ‘Çağrışımlar’ın eldivenle gitar çaldıkları 1985 tarihli ‘Kapı’ şarkısının klibini izlerken ortaokulda dinlediğim müzikleri düşündüm!

70’lerde ‘White Cheese’ (Beyaz Peynir) diye bir grubun olmasına mı şaşayım yoksa bir şarkılarını dinlemek için açtığım Youtube’da, İzzet Öz’ün kanalında, bu ‘ilk reggie’ grubumuza Boğaziçi Üniversitesi kampüsündeki konserde yumurta atılmasına mı bilemedim...

90’ların sonu 2000’lerin başında kurulup albümler yapan Mister No’yu nasıl ıskalamışım anlamadım!

BU OKYANUSA BİR AN ÖNCE SİZ DE DALIN

Cumhur Canbazoğlu’nun el emeği göz nuru bu değerli çalışmasının önemini ‘maddi’ nedenlerle yayıncılar görmezden gelseler de müzikseverlerin kaçırmayacağına inanıyorum...

İnternette, içinde ‘sörf’ yapmaktan en çok keyif alacağınız ‘notalardan bir okyanus’u kaçırmayın bir an önce dalın!!!

Şimdi izninizle ben, Semiha Yankı'nın 'Seninle Bir Dakika'yla ülkemizi Eurovision'da temsil ettiği 1975 yılında Türkiye seçmelerinden finale kalan Bulutsuzluk Özlemi'nden Nejat Yavaşoğulları ile Reha Öztanyel'in 'Caniko'sunu dinleyeceğim...

QOSHE - Türkiye Pop Müziğinin 100 yılı bir 'tık' uzağınızda - Kadir Kaymakçı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye Pop Müziğinin 100 yılı bir 'tık' uzağınızda

20 0
12.01.2024

Gazeteciliğe ilk başladığım günlerde haber müdürümüz benden ‘Türk Pop Müzik Tarihi’ni anlatan bir yazı dizisi yapmamı istedi. Balıklama atladım! Altı üstü ne olabilirdi ki...

2-3 günde hazırlar bir hafta içinde de şöyle afili bir fotoğrafımla tam sayfa gazetede yayınlanır diye düşünüyordum...

Gazetecilikte 28 yılı devirdim o yazı dizisi daha bitmedi!

Ben birkaç popçuyla konuşurum konu kapanır diye düşünürken kendimi Milli Kütüphane’de ‘Donizetti Paşa kimdir?’ diye kitaplar karıştırırken buldum.

1950’lerden, 60’lardan birkaç popçu işimi görür diye çıktığım yolun daha en başında taa 1800’lere ışınlandım...

Konuştuğum işin uzmanları popüler müziğimizin başlangıcı olarak II. Mahmut döneminde Mehter Takımı yerine Batılı tarzda bir bando oluşturmak için kurulan Mızıka-ı Humayun’u gösteriyordu. İşte bu ‘mızıka’nın başındaki İtalyan Giuseppe Donizetti de, nam-ı diğer Donizetti Paşa’, Türkiye’de pop müziğin ilk fitilini ateşleyen isimdi onlara göre ve bir pop müzik tarihi yazılacaksa taa oralardan başlamak gerekiyordu...

Donizetti Paşa’dan Erol Büyükburç’a geldiğimde yazı dizisi için en az bir haftalık materyal vardı elimde... Büyükburç’la buluşmamızda kendi elleriyle hazırladığı ‘Türk Pop Müziğin Soy Ağacı’nı gördüğümde kantolardan tangolara, cazdan popa, Anadolu Rock’tan arabeske nasıl bir okyanusun içine düştüğümü anlamıştım. Notalar boyumu aşmıştı...

Yazı dizisi kaldı ve ben yoluma ‘dinleyici’ olarak devam ettim!

10 YILLIK ÇALIŞMA 900 SAYFALIK KİTAP

Önceki gün müzik ve sinema yazarı Cumhur Canbazoğlu'nun, Türkiye’nin 100 yıllık müzik tarihine ışık tuttuğu ve ansiklopedik bir değer taşıyan bilgileri toparladığı projesi karşıma çıktığında o günleri hatırladım!

Benim bir hafta 10 gün çırpınıp pes ettiğim o okyanusun içinde 10 yıla yakın bir zaman yüzen Canbazoğlu, 10 binden fazla orkestra ve grubu incelemiş. Ve ortaya 900 sayfalık bir kitap çıkmış. ‘Günlerin İçinden Canım / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022)’ adlı kitap ortaya çıkmış ama maalesef bu kitabı basacak bir yayınevi ortaya çıkamamış!

Kişisel gelişime dair “a” diyenin kitabını basmak........

© Habertürk


Get it on Google Play