Montaigne gibi içini kitaplarla doldurabileceğim bir kulem yok maalesef; salonun bir köşesinde, mütevazı bir kütüphanem var... Her akşam tam karşılarında oturduğum koltuğa doğru, gözlerini bana dikmiş bakan kitaplarla dolu bir kütüphane!

Geçenlerde raflara gelişi güzel dizilmiş kitaplar içinde okumadıklarımın okuduklarımın sayısını geçtiğini fark ettim. ‘Cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşleyen’ Borges gibi bir kitap kurdu değilim ama hep iyi bir okur olduğumu düşünmüşümdür. İtiraf ediyorum eskiden kitapçılarda daha çok zaman geçirirdim ancak şimdilerde ‘kitap mağazaları’nda gezerken kitapları üzerime boca ediyorlarmış gibi hissettiğimden 3-5 dakika içinde kendimi dışarı zor atıyorum...

Neyse bu başka bir hikaye!

Şu anda konumuz benim yakalandığım bir hastalık!!!

Evet sanırım birkaç yıl önce ne olduğunu öğrendiğim ‘Tsundoku’ hastalığına yakalandım... Japonların ‘birinin okuyacağından fazla kitap satın alıp, kütüphanesine yığmasına’ verdikleri ad ‘Tsundoku’... Dünyada o kadar çok insan bu durumdan mustarip ki ‘Tsundoku Sendromu’ diye psikolojik bir hastalık bile tanımlanmış...

Çevremdeki herkesin ‘infulenza’dan kırıldığı şu günlerden ben ‘Tsundoku’ oldum; kütüphanemde okuyabileceğimden fazla kitap var, perişanım!

OKUDUKTAN SONRA KİTABA İHTİYAÇ VAR MI?

Seinfeld’in bir bölümünde Jerry ile George Costanza kitaplarla ilgili tartışıyordu. Ayrıldığı sevgilisinin evinde kalan kitaplarını almasın için yardım isteyen George’a Jerry “O kitapları okudun mu?” diye soruyordu. George “Evet” dediğinden ise Jerry, “E o zaman ne yapacaksın onları, bırak kalsınlar” diyordu! George “Ama onlar benim kitaplarım” diye ısrar edince Jerry noktayı koyuyordu: “İnsanların kitaplarla kafayı bozmasının nedeni nedir ki! Sanki kazandıkları kupalar gibi onları evlerinin baş köşelerine koyuyorlar. Okuduktan sonra o kitaplara neden ihtiyacın olsun ki! Biliyor musun Moby Dick’i ikinci kez okuduğunda Ahap ile balina arkadaş oluyorlar!..”

Bu sohbetin sonundaki George gibi hissediyorum kütüphanemde kapağı bile açılmadan duran kitaplara bakıp: “(Okumasam da) Onlar benim kitaplarım!”

Kütüphanesinde 30 binden fazla kitap bulunan Umberto Eco bu ‘okunmamış kitaplar’ konusuna daha havalı bir açıklama getiriyor: “Okunmuş kitaplar okunmamış kitaplardan daha az değerlidir. Aslında ne kadar çok bilirseniz okumadığınız kitapların sayısı da o kadar çoğalır. Ne kadar çok okursanız bilginizin kapsamı o kadar genişler ve bilmediğinizin farkına varırsınız.”

‘Çok bilgili olduğum için’ kütüphanemde okunmamış kitapların okunmuşlardan çok olduğu düşüncesi hoş ama size bir sır vereyim kesinlikle durumumun bununla alakası yok.

Bu noktada ben, “Çok okuyun, okuduklarınızın çoğunu unutun, kalın kafalı olun” diyen Montaigne’nin yolundan gidiyorum...

TİKTOK’TA YENİ TREND: ‘KİTAPLIK ZENGİNLİĞİ’

Önceki gün New York Times’ta bugünlerde TikTok’tan trend olan (başka nerede olabilirdi ki zaten) ‘Bookshelf Wealth’ (Kitaplık Zenginliği) tabirine denk geldim.

San Diego'da yaşayan bir iç mimar olan Kailee Blalock, geçen ay TikTok'ta ‘Kitaplık Zenginliği’ (daha havalı bir çeviri bulan olursa haber versin lütfen) konusunda bir video yayınlamış. Blalock 1 milyon 300 binden fazla izlenen videoda kitapların kütüphanede süs için durmasına karşı bir akım olarak ‘Kitaplık Zenginliği’nde kitaplıkta duran kitapların ‘aslında seçilmiş ve okunmuş kitaplar’ olması gerektiğini söylüyor.

Bu yeni akımda evlerdeki kütüphanelerde okunmuş kitapların, birazda sevimli bir şekilde, dağınık olması gerekiyormuş...

Pandemi dönemi Zoom buluşmalarından kendilerine fon olarak kütüphanelerini seçen insanlar geldi aklıma (Benimde yapmışlığım var, sonuçta bu bir suç değil).

İç mimar Marissa Warner, son yıllarda 'trend'siz hareket edemeyen insanlara ve yeni trend 'Kitaplık Zenginliği'ne isyan ediyor: "İnsanları tatmin edici bir hayat yaşamaya teşvik edecek bir şey için bir isme ihtiyacımız olması beni şaşırtıyor."

Warner haklı ama yine de her akşam yerli dizilerle, tartışma programları arasında gözüme ilişen kütüphanemde başlanıp bitirilememiş kitaplardan oluşan ‘devasa zenginliğin’ içinde yaşadığıma mutlu oldum.

Bir heves aldığım ama 10-15 sayfa okuduktan sonra sıkıldığım, ‘kitaplık zenginliğime’ zenginlik katan kitaplardan oluşan bir kütüphanem var...

George'un dediği gibi okumasam da "Onlar benim kitaplarım..." ve TikTok’ta bir trendi ucundan kıyısından yakalamama yardımcı oldukları için kendilerine teşekkür ediyorum...

Canım kitaplarım...

QOSHE - Okunmamış kitaplar ve 'Kitaplık Zenginliği' - Kadir Kaymakçı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Okunmamış kitaplar ve 'Kitaplık Zenginliği'

12 1
17.01.2024

Montaigne gibi içini kitaplarla doldurabileceğim bir kulem yok maalesef; salonun bir köşesinde, mütevazı bir kütüphanem var... Her akşam tam karşılarında oturduğum koltuğa doğru, gözlerini bana dikmiş bakan kitaplarla dolu bir kütüphane!

Geçenlerde raflara gelişi güzel dizilmiş kitaplar içinde okumadıklarımın okuduklarımın sayısını geçtiğini fark ettim. ‘Cenneti hep bir çeşit kütüphane olarak düşleyen’ Borges gibi bir kitap kurdu değilim ama hep iyi bir okur olduğumu düşünmüşümdür. İtiraf ediyorum eskiden kitapçılarda daha çok zaman geçirirdim ancak şimdilerde ‘kitap mağazaları’nda gezerken kitapları üzerime boca ediyorlarmış gibi hissettiğimden 3-5 dakika içinde kendimi dışarı zor atıyorum...

Neyse bu başka bir hikaye!

Şu anda konumuz benim yakalandığım bir hastalık!!!

Evet sanırım birkaç yıl önce ne olduğunu öğrendiğim ‘Tsundoku’ hastalığına yakalandım... Japonların ‘birinin okuyacağından fazla kitap satın alıp, kütüphanesine yığmasına’ verdikleri ad ‘Tsundoku’... Dünyada o kadar çok insan bu durumdan mustarip ki ‘Tsundoku Sendromu’ diye psikolojik bir hastalık bile tanımlanmış...

Çevremdeki herkesin ‘infulenza’dan kırıldığı şu günlerden ben ‘Tsundoku’ oldum; kütüphanemde okuyabileceğimden fazla kitap var, perişanım!

OKUDUKTAN SONRA KİTABA İHTİYAÇ VAR MI?

Seinfeld’in bir bölümünde Jerry ile George Costanza kitaplarla ilgili tartışıyordu. Ayrıldığı sevgilisinin evinde kalan kitaplarını almasın için yardım isteyen George’a........

© Habertürk


Get it on Google Play