Dine en büyük zararı kim verdi biliyor musunuz?

Ne meşhuuur 28 Şubat,

Ne en büyük düşman komünizm,

Ne ahh o dinsiz ateistler,

Ne Bay Kemal, ah İnönü ah CHP

Ne sever gibi yaptıkları Atatürk,

Ne de cumhuriyet devrimleri.!

Hiç kimse son 21 senedir iktidarda olan dinci siyasetçiler kadar dine, inanca zarar vermemiştir.!

Tarih bunu yazacaktır. Zira birileri size dışarıdan saldırırsa, bütünleşir, romantik bir mağduriyet hikayesi yazar, uzun uzun yaşarsınız. Bundan önce olan buydu. Ancak içerden çürürseniz, acı gerçek ortaya çıkar mevsiminiz gelmeden içiniz dışınız belli olur. Çürük kokular memleketi sarar. Yazdığınız romantik hikâye sizin için trajediye dönüşürken, başkaları için bir dram haline gelir. Şu an olan da budur.

Eğer siz dini siyasetinize alet eder; ekonomiyi, bilimi, Kızılay'ı, Tübitak'ı, üniversiteleri inanç ekseninde (!) yürütür, her faaliyetinizde dini referans gösterirseniz; elde edeceğiniz her türlü sonuçtan din de mesul hale gelir. Referans gösterdiğiniz o din de sizinle birlikte yargılanır, zarar görür. Bu doğal bir sonuçtur.

Sizin buna ne hakkınız var?

Ey samimi dindarlar, görmüyor musunuz?

Dindar kisvesi ve görünümündeki birileri, dini referanslar kullanarak acayip şeyler yapıyor.

Hem de 21 senedir.!

Eğer bu insanlar sizseniz eyvallah da değilseniz defedin gitsinler.! Yoksa bu rezil durumla bütünleşeceksiniz. 80 yıllık komünist ülkelerde bile inanç sistemi ayağa kalktı da 20 senelik bu rezillikten sonra ortada inanç falan kalmayacak.!

Unutmayın, öncelikle kendini dindar sayan samimi insanlar bu sonuçtan mesuldür. Ve ancak onlar bunun hesabını sorarsa din adına anlamlı olacaktır.

Artık hiç kimse suçu; 28 Şubat'ta, başı açık gezende, rakı içende, öpüşen gençlerde, özgürlüklerde, dış düşmanda, hele hele hayatını vatanı için heba etmiş Atatürk'te aramasın.!

Uyanın artık.!

Aynaya bakın.!

Bu kez gerçekten din elden gidiyor.!

21 Yıl o kadar çok öğüttüler ki vatandaşı vatandaşın zekâ seviyesi 7 bölge gibi çeşitlilik göstermeye başladı. Şimdi artık çocuklarda ve yetişkinlerde yedi farklı zekâ türü görülüyor; dil zekâsı, mantık-matematik zekâsı, mekân zekâsı, beden-hareket zekâsı, müzik zekâsı, ilişki zekâsı ve içgörü zekâsı Türkiye insanında zekasal çeşitliliğe doğa zekâsı yani "doğal akıl" ekleniyor. Buda yaşadığı büyüyüp geliştiği coğrafyanın artık zekâsı. Artık IQ tek başına hiç bir şey ifade etmiyor. Az evvel yukarda saydığım bütün zekâ türleri doğada yaşayan sağlıklı bir insanda geliştirilebilecek unsurlardır ama Türkiye’de bu 21 yılda geriye gitti. Tarihi muhakemeli kaynaklardan karıştırdığımızda ecdadımızın çok yakın bir geçmişe kadar bu değerlerle yaşadığını çok net görebiliriz. Ve ne üzücüdür ki farkında olmadan Türkiye halkı gerizekalılaştırıldı. Haydi gençler uyanın artık, çıkarın kafalarınızı dört duvar arasındaki dersliklerden, çevirin yüzünüzü artık özünüze diye haykırmak geliyor içimden.

Ey benim saf ülkem insanları, bu kadar mı kandırılmaya müsait kalacaksın ömrünce.

Geçtiğimiz ay tüm haberlerin konusu Dilan Polat denilen şebekti, Dilan aşağı Dilan yukarı.

Şimdide dolandırılmış futbolcular 2 haftadır.

Ekmek 10 TL ye dayandı, batıyoruz adım adım.ve asgari ücretin açıklanacağı aydayız.

Uyanın artık, uyanın, bırakın Arda Turan’ın dolarlarının TL karşılığını hesaplamayı. Kendi cebinizin deliğini dert edin artık. Filistin’i İsrail’i boykotu yellenince oruç bozulurmuyu uyanın artık uyan TÜRKİYEM.

QOSHE - Uyan Türkiye artık.! - Okan Bent Önok
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Uyan Türkiye artık.!

29 0
05.12.2023

Dine en büyük zararı kim verdi biliyor musunuz?

Ne meşhuuur 28 Şubat,

Ne en büyük düşman komünizm,

Ne ahh o dinsiz ateistler,

Ne Bay Kemal, ah İnönü ah CHP

Ne sever gibi yaptıkları Atatürk,

Ne de cumhuriyet devrimleri.!

Hiç kimse son 21 senedir iktidarda olan dinci siyasetçiler kadar dine, inanca zarar vermemiştir.!

Tarih bunu yazacaktır. Zira birileri size dışarıdan saldırırsa, bütünleşir, romantik bir mağduriyet hikayesi yazar, uzun uzun yaşarsınız. Bundan önce olan buydu. Ancak içerden çürürseniz, acı gerçek ortaya çıkar mevsiminiz gelmeden içiniz dışınız belli olur. Çürük kokular memleketi sarar. Yazdığınız romantik hikâye sizin için trajediye dönüşürken, başkaları için bir dram haline gelir. Şu an olan da budur.

Eğer siz dini siyasetinize alet eder; ekonomiyi, bilimi, Kızılay'ı, Tübitak'ı, üniversiteleri inanç ekseninde (!) yürütür, her faaliyetinizde dini referans gösterirseniz; elde edeceğiniz her türlü sonuçtan din de mesul hale gelir. Referans gösterdiğiniz o din de sizinle birlikte yargılanır, zarar görür. Bu doğal bir sonuçtur.

Sizin buna ne hakkınız var?

Ey samimi dindarlar, görmüyor musunuz?

Dindar........

© Habererk


Get it on Google Play