Milliyetçilik Dilinin Gölgesinde Türk Milliyetçiliğinin Tasfiyesi
Türkiye’de siyasal iktidarın son yıllardaki en etkili operasyon aracı artık gizli saklı değildir: milliyetçilik dili.
Milliyetçiliği bir değer, bir duruş, bir devlet aklı olarak değil; oy devşirme, kitle yönlendirme ve siyasal mühendislik için kullanılan bir propaganda aracına dönüştüren bu yaklaşım, ne yazık ki Türk milliyetçiliğinin özüne yönelik en büyük tahribatı da beraberinde getirmiştir.
Bugün Türkiye’nin yaşadığı tablo açıktır:
Bir yanda ülke sınırları adeta delik deşik edilerek Afganistan’dan Afrika’ya, Suriye’den Ortadoğu’nun çeşitli bölgelerine kadar uzanan milyonlarca insanın akınıyla Türkiye bir göçmen deposuna dönüştürülmüş, buna rağmen iktidar her seçim döneminde “milliyetçi söylem”i daha yüksek perdeden kullanmaya devam etmektedir.
Öte yanda ise Atatürk’ün vasiyeti, Cumhuriyet’in kurucu yasaları ve dış politikada yarım asırlık devlet aklıyla pozitif ayrımcılık uygulanması gereken Türk soylulara karşı inanılması güç bir politika yürütülmektedir.
Bugün Türk cumhuriyetlerinden, akraba topluluklardan veya soydaş statüsünden Türkiye’ye gelmek isteyen bir gencin veya ailenin karşılaştığı tablo utanç vericidir:
• Çalışma izni almak neredeyse imkânsız.
• İkamet izni için kanuni tuzaklarla dolu bir labirent oluşturulmuş.
• Süreçler keyfi, yorucu ve çoğu zaman düşmanca bir üslupla........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein