Toprağın altındaki kızıl elma
Bugün, gözlerden kaçan ama en az savunma sanayii hamlelerimiz kadar, belki ondan daha hayati bir konudan bahsetmek istiyorum.
Zira İHA’ları, SİHA’ları, 5. nesil uçakları yapabilirsiniz; ancak onları uçuracak, fabrikalarını çalıştıracak enerjiniz dışa bağımlıysa o "tam bağımsızlık" iddiası eksik kalır.
Tarih, bu gerçeğin acı faturalarıyla dolu. Birinci Dünya Savaşı kitaplarda yazdığı gibi Saraybosna’da bir "veliaht prensin vurulmasıyla" başlamadı aslında. O son bir kıvılcımdı. Churchill’in İngiliz donanmasını kömürden petrole geçirme kararının tetiklediği bir "Petrol Savaşı"ydı. Osmanlı’yı parça parça eden haritalar; etnik, inanç veya mezhepsel kaygılarla değil, petrol boru hatlarının güzergahına göre çizildi. Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olmasına rağmen Musul ve Kerkük’ün elimizden bir oldubitti ile alınması, emperyalizmin o günkü enerji stratejisinin somut bir başarısıydı.
Savaşın Şekli Değişti
Bugün de durum farksız. Küresel satranç tahtasında taşlar hâlâ "enerji" üzerinden oynanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı bize gösterdi ki; Avrupa’nın en gelişmiş sanayileri bile, doğal gaz vanası kısıldığında çaresiz kalabiliyor. Savaşın başladığı günlerde “Rus doğal gazı olmazsa kışın Avrupalının poposu üşür” diye çok konuşulmuştu hatırlarsanız.
Savaşlar artık sadece cephede topla tüfekle yürümüyor; © Haber7





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein