Sorun çok basit, dört harfli bir kelime
Bakan Murat Kurum, TOKİ’nin İlk Evim projesi kapsamında yapılacak 500 bin konut için hazırlıkların tamamlandığını duyurdu. Bu, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi. Açıklamalardan bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sahiplenildiği anlaşılıyor.
Türkiye’de konut projeleri her zaman halktan büyük ilgi gördü. Çünkü ev bizim için murattır. Pek çok ailenin hayattaki en önemli amacı bir ev sahibi olmaktır.
TOKİ bugüne dek 1 milyon 780 bin sosyal konut inşa etmiş. 280 bin sosyal konutun inşaatı da devam ediyor.
Bunlar gerçekten muazzam rakamlar. Ancak yeterli değil.
Türkiye’de konut sahipliği oranı hala U-60 arasında seyrediyor. Avrupa ortalaması u dolayında. Büyük ülkelerden sadece Almanya Türkiye’nin gerisinde kalıyor. Romanya, Rusya, Macaristan gibi eski sosyalist ülkelerde bu oran ’ı geçiyor. Barınmanın uzun yıllar boyunca sorun olduğu Çin’de ise ev sahipliği oranı ’yi bulmuş durumda.
Konut konusunun bizde hala bir sorun olması biraz tuhaf değil mi?
Dünyanın en gelişkin inşaat sektörlerinden birine sahibiz, her yıl milyonlarca konut üretebilecek kapasitemiz var. TOKİ gibi benzeri az bulunacak bir üretim mekanizması 7/24 çalışıyor ve bunca kaynağa, bunca çalışmaya rağmen konut sorununu hala kalıcı biçimde çözemiyoruz.
Nüfus artışı veya kentleşme bunu asıl sebebi olamaz Çünkü başka ülkelerde de nüfus artıyor, kentleşme olgusu var. Misal, Çin 30 yıl önce konut sorununu önüne aldığına ev sahipliği oranı idi. 30 yılda ’ye çıktılar. Biz neden yirmi yılda sadece 5-10 puan artırabildik?
Öyle ya, Türkiye’nin arazisi var, işgücü var, talebi var, organizasyonu var… Ne eksik de bu işi yapamıyoruz?
Doğrusu eksik olan değil, fazla olan bir şey var. O da “faiz.”
Evet kendi öz kaynaklarımızı harekete geçirmek için bile sermayeye ihtiyacımız var. Sermayenin bedelini ise faiz olarak ödüyoruz.
Bugün üretilen konutların maliyetinde faizin oranı P’yi geçiyor. Kredili satış fiyatlarındaki faiz payı ise astronomik. 5-10 yıl vadeli bir kredi ile konut almaya kalktığınızda ödediğiniz toplam paranın u-80’i faize gidiyor.
Böylesi bir faiz yükü ile sadece konut konusunu değil, hiçbir sorunu kalıcı olarak çözemezsiniz.........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
Grant Arthur Gochin
Beth Kuhel