Futbolumuzda kritik yol ayrımı!
Ülke olarak futbolda büyük bir kırılmanın eşiğindeyiz. Ya endüstriyel futbola teslim olup, futbolun güzelliklerini, amatör ruhunu öldüreceğiz ya da bahisin, şikenin, paranın futbolumuzu esir almasına müsaade etmeyerek adaleti, fair-play’i tesis edeceğiz.
Futbolumuzdaki bahis operasyonu genişledikçe her gün bizleri daha çok şaşırtan ve hayal kırıklığına uğratan yeni gelişmeler ortaya çıkıyor. Hakemler, futbolcular, yöneticiler, idareciler vs…Bunlar yetmezmiş gibi bir de futbol dünyamızın kendi iç kavgalarından artık hepimize gına gelmiş durumda.
Futbol, dünyada milyarlarca insanın en büyük ortak paydası. Dünyanın neresine giderseniz gidin en popüler spor etkinliği. Dünyada en popüler insanlar; futbolcular. Bugün Critiano Ronaldo, Lionel Messi ya da Mpbappe gibi yıldızlar devlet başkanlarından daha çok tanınıyor ve ilgi görüyor. Ülkemizde de farklı değil. Hakkari’nin en ücra mezrasından, Sinop’un balıkçı kasabasına, İstanbul’daki plazalardan Kars’taki meralara kadar konuşulan ortak dil futbol. Ama biz bu ortak dili, başarıları, gurur duyulacak hikayeleri anlatmak yerine; kavgaları, tartışmaları, hakem hatalarını, bahis skandallarını konuşuyoruz.
Uzun yıllardır Türk futboluna dair yazılar yazarım ancak bırakın iyi bir noktaya gelmesini futbolumuz her geçen gün daha kötüye gidiyor. Kulüplerimiz borç batağında. Sadece Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un toplam borcu ekim ayı itibariyle 65 milyar TL’yi geçmiş durumda. Evet yanlış okumadınız 65 milyar TL. Euro bazında ise 1,15 milyar euro. Zararına transferler, astronomik maaşlar, plansız yatırımlar derken futbolumuz büyük bir borç batağına saplanmış durumda. Bir döneme damgasını vuran takımlarımızdan Orduspor, Mersin İdmanyurdu, Karabük, Malatyaspor gibi kulüplerimiz ise öyle © Haber7





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein