OECD’NİN VERGİ ŞEFFAFLIĞI VE BİLGİ DEĞİŞİM STANDARDI
Dünya ekonomisi giderek dijitalleşirken, sermaye akışları sınır tanımaz hale geldi. Bu durum, vergi gelirlerinin korunması ve adil bir küresel mali düzenin sağlanması açısından devletleri yeni bir iş birliği anlayışına yöneltti. OECD’nin (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı) “Vergi Şeffaflığı ve Bilgi Değişim Standardı” tam da bu noktada küresel ekonominin geleceğini şekillendiren en önemli girişimlerden biri olarak öne çıkıyor. Artık ülkeler, vergi cennetlerine akan sermayenin izini sürmek ve bireylerin veya şirketlerin gelirlerini gizlemelerini önlemek için ortak bir dilde konuşmak zorunda.
Vergi Şeffaflığının Doğuşu: Adaletsizliğe Karşı Küresel Refleks
Vergi şeffaflığı kavramı, 2008 küresel finans krizinin ardından küresel ekonomi gündeminin merkezine oturdu. Kriz, yalnızca finansal sistemin kırılganlığını değil, aynı zamanda uluslararası vergi sisteminin adaletsizliğini de açığa çıkarmıştı. Çok uluslu şirketlerin ve yüksek gelirli bireylerin, gelirlerini düşük vergili veya sıfır vergili ülkelere kaydırması, birçok devletin vergi gelirlerinde büyük kayıplara yol açıyordu.
Bu tablo karşısında OECD ve G20 ülkeleri, “Vergi Konularında Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu” adıyla yeni bir yapıyı hayata geçirdi. Bu forum, uluslararası standartların belirlenmesi ve ülkelerin birbirleriyle otomatik bilgi paylaşımına geçmesi sürecinin öncüsü oldu. Amaç, gizli banka hesaplarını ve vergi kaçırma yollarını uluslararası koordinasyonla ortadan kaldırmaktı.
Ortak Raporlama Standardı (CRS): Şeffaflığın Temel Aracı
OECD’nin geliştirdiği “Common Reporting Standard – CRS”, yani Ortak Raporlama Standardı, küresel ölçekte finansal bilgilerin otomatik olarak paylaşılmasını öngören en kapsamlı sistemdir. 2014 yılında kabul edilen bu standart, 100’den fazla ülkenin katılımıyla uygulanmaya başlanmıştır.
CRS, ülkelerin finansal kurumlarının, kendi vatandaşları dışındaki kişilerin finansal hesap bilgilerini toplamasını ve bu bilgilerin yıllık olarak ilgili ülkelere iletilmesini şart koşar. Örneğin, bir Türk vatandaşının İsviçre’deki banka hesabı bilgisi, İsviçre vergi otoritesi tarafından Türkiye’ye bildirilir. Aynı şekilde, Türkiye’deki bir yabancının hesap bilgisi de kendi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel