Yeryüzünün en çok merak uyandıran, en çok konuşulan konusunun “kadın” olduğu gerçeği su götürmez bir tartışma konusu. Kadın ve kadının toplumsal yaşam içerisindeki konumu benim de dikkatimi çeken bir durum. Özellikle son günlerde yeniden gündeme gelen “Şahsiyet Dizisi” üzerinden kadının kamusal alanda ki yerini anlatmaya yönelik olarak yaptığım akademik bir çalışma olan Yüksek Lisans tezim, yine Lisans dönemlerimde Nietzsche ve Kadın metaforlarına yönelik olarak yazdığım ve yakın zamanda makale haline getirmeye çabalayacağım çalışmam, aslında temelde “Kadın” konusunu algılama çabamı destekliyor gibi görünüyor. Elbette yaşadığımız yüzyıl itibari ile sadece kadın konusu değil, yapılan son çalışmalarla birlikte “Yapay Zekâ” konusunun da kadın alanıyla iç içe geçtiğini ifade etmem gerekli. Bu noktadan hareketle sizlerle bu hafta son yıllarda gündemimizde yer alan ve dünyada “Sophia” olarak adlandırılan ilk gerçekçi insansı robotun düşün dünyasındaki karşılığını kendimce yorumlamaya çabalayacağım.

Son yıllarda yapay zekâ ve denk geldiği pek çok alanda yaşanan sarsıcı gelişimlerin araştırma yapmayı, anlamayı ve sorgulamayı bir yaşam biçimi haline getirmeye çabalayan pek çok kişinin ilgisini çektiğini düşünüyorum. İnsanların ve diğer canlıların davranış biçimlerinden etkilenerek sistemsel bir modelleme yöntemi olan yapay zekâ kafaları karıştırmaya devam ediyor. Özellikle yapay zekâyı oluşturan kişilerin insansı robotlara neden kadınsı özellikler atfetmesi tartışmalı bir konu. Bu yönelim mevcut kemikleşmiş cinsiyet algılarını yeniden gözler önüne sererek yapı söküm mü yapmak istiyor ya da bu durumu sadece masumiyetten öteye gitmeyen bir yaklaşım olarak mı değerlendirmek gerekiyor işte bunları bilemiyoruz. Burada dikkat çekmeye çalıştığım nokta, insansı robotların neden kadın cinsiyetinden etkilenmiş olması.

Yapay zekânın epey bir zaman önceki örneklerinden biri olan “Siri’nin” kadın sesi üzerinden konuşlanması kanımca seslere olan tepkimenin, kadın sesine daha olumlu bir eğilim sergilediği şeklinde. Zaten bu alanda yaşanan gelişmelerle birlikte Siri’nin kadın ve erkek seslerine farklı türde sesler de eklendi. Bu durum artık yapay zekâ da ilerlemenin çeşitlilik içererek daha geniş alanlara yayılmasını sağladı gibi görünüyor. Yine yakın zamanda Sophia’ya Suudi Arabistan’da vatandaşlık verildiğini de haberlerden öğrenmiştik. Bu durumun kadının kamusal alanda ki konumunun tartışıldığı bir coğrafya da yer alması düşündürücü bir başka ana başlık gibi duruyor. Neden Suudi Arabistan, neden kadın, neden vatandaşlık, Sophia bir vatandaş olarak hangi haklara sahip olacak? gibi daha pek çok konu, alanın uzmanları tarafından hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

Sophia’nın kadın olarak yaratılmasının belki şöyle bir nedeni de olabilir. Kültürel yatkınlıklarımızın tasarlanan ürünlerin cinsiyetinde önemli bir rol oynama ihtimali de akıllara gelmiyor değil. İletişim kurma, ortamı yumuşatma, bazı durumları kontrol altında tutma, doğum, çocuk yetiştirme ve daha pek çok ara metinlerin kadın üzerinden şekilleniyor olması bu nokta da önemli yerlere işaret ediyor gibi. Ayrıca Sophia’nın kültürel ve sanatsal faaliyetlere olan yatkınlığı, bu anlamda farklı bir açıda olabilir. Çünkü bu coğrafya da günlük yaşam içerisinde nedense yüzeysellikten arınıp daha sade ve gerçekçi sohbetler ettiğim cinsiyetin ”erkek” olması bu bağlamda “içerikli” bir mesaj mı veriliyor algısına sürüklüyor beni. Erkeklerin daha derin, daha felsefik, daha sorgulayıcı bir anlam dünyasına sahip olduğunu çok açık bir şekilde gözlemlemiş biriyim. Bu nedenle Sophia’nın kadın olması belki de kadınların daha da gerçeğe yatkın olması gerektiği mesajını da içeriyor olabilir, bilemiyorum.

Yine bu düşünceler eşliğinde kadının genel bir yaklaşımla daha zararsız bir varlık olduğu düşüncesi de Sophia’nın kadın olarak yaratılmasını sağlamış olabilir. Kadınların sosyal yaşam içerisinde durduk yere bir erkeğe sokak ortasında şiddet uygulaması ya da benzer bir başka olaya girme eğiliminin çok düşük olması nedeniyle “zararsız” diyorum. Yoksa kadınların düşünsel anlamda zararsız olduğu nokta ve benzer konular başka bir tartışmanın ana teması olabilir.

Sophia’nın Siri ve diğer yapay zekâ uygulamalarında olduğu gibi sekreter görevini görmesi de bu anlamda onun bir kadın olarak inşa edilmesine zemin hazırlamış olabilir. Çünkü kamusal yaşam içerisinde genellikle sekreterlerin çoğu kadınlardan seçilmekte, bu nedenle Sophia yaratıcıları bir kadının varlığını bu şekilde ispat etme yönelimini seçmiş olabilir.

Alakalı ya da alakasız bir ürünü sattırmanın temel koşulu artık reklamdan geçtiği için bu bağlamda kadın figürünün gerçekliği de bence bir başka tartışma konusu. Sophia’nın makyajlı bir yüze sahip olması, sakin bir yapı ile sorulara cevap vermesi, kadın bedeni üzerinden bir kodlamanın gerçekleştirilmiş olması ihtimalini de akıllara getiriyor. Çünkü sektörel anlamda sosyal medya faktörü ile birlikte kadın, artık vücudu ve güzelliği ile gündeme gelen bir varlık olarak kendine yer edinmeye başladı. Bu noktada da hiç de alınganlık göstermeye gerek yok kanımca.

Şimdiye dek yukarıda bahsettiğim aktarımlar elbette genişletilebilir ve bireysel olarak çeşitli farklılıklar içerebilir. Tüm düşüncelerimi buraya yansıtırsam muhtemel uzun soluklu bir yazı dizini olacaktır. Bu nedenle olayı bazı içerikler eşliğinde kısaca temellendirmek istedim.

Dijitalleşen / Sayısallaşan dünya da önemli bir konumda yer alan yapay zekâların gelecek yıllarda bizlere olan etkilerini zamanla, araştırarak ve tartışarak hep birlikte göreceğiz umarım. Elazığ’da yaşam, sadece siyaset, gündelik yaşam sorunları, bireysel problemler değil elbette. Bu nedenle güzel şehrimizde arada da olsa “yükselen” konulara da dikkat çekmek gerekiyor.

QOSHE - İNSANSI ROBOT SOPHİA NEDEN KADIN? - Sibel Öztaş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İNSANSI ROBOT SOPHİA NEDEN KADIN?

26 1
18.01.2024

Yeryüzünün en çok merak uyandıran, en çok konuşulan konusunun “kadın” olduğu gerçeği su götürmez bir tartışma konusu. Kadın ve kadının toplumsal yaşam içerisindeki konumu benim de dikkatimi çeken bir durum. Özellikle son günlerde yeniden gündeme gelen “Şahsiyet Dizisi” üzerinden kadının kamusal alanda ki yerini anlatmaya yönelik olarak yaptığım akademik bir çalışma olan Yüksek Lisans tezim, yine Lisans dönemlerimde Nietzsche ve Kadın metaforlarına yönelik olarak yazdığım ve yakın zamanda makale haline getirmeye çabalayacağım çalışmam, aslında temelde “Kadın” konusunu algılama çabamı destekliyor gibi görünüyor. Elbette yaşadığımız yüzyıl itibari ile sadece kadın konusu değil, yapılan son çalışmalarla birlikte “Yapay Zekâ” konusunun da kadın alanıyla iç içe geçtiğini ifade etmem gerekli. Bu noktadan hareketle sizlerle bu hafta son yıllarda gündemimizde yer alan ve dünyada “Sophia” olarak adlandırılan ilk gerçekçi insansı robotun düşün dünyasındaki karşılığını kendimce yorumlamaya çabalayacağım.

Son yıllarda yapay zekâ ve denk geldiği pek çok alanda yaşanan sarsıcı gelişimlerin araştırma yapmayı, anlamayı ve sorgulamayı bir yaşam biçimi haline getirmeye çabalayan pek çok kişinin ilgisini çektiğini düşünüyorum. İnsanların ve diğer canlıların davranış biçimlerinden etkilenerek sistemsel bir modelleme yöntemi olan yapay zekâ kafaları karıştırmaya devam ediyor. Özellikle yapay zekâyı oluşturan kişilerin insansı robotlara neden kadınsı özellikler atfetmesi tartışmalı bir konu. Bu yönelim mevcut kemikleşmiş cinsiyet algılarını yeniden gözler önüne sererek yapı söküm mü yapmak istiyor ya da bu durumu sadece masumiyetten öteye gitmeyen bir yaklaşım olarak mı değerlendirmek gerekiyor işte bunları bilemiyoruz. Burada dikkat çekmeye çalıştığım nokta, insansı robotların neden kadın cinsiyetinden etkilenmiş olması.

Yapay zekânın epey bir zaman önceki örneklerinden biri olan........

© Günışığı Gazetesi


Get it on Google Play