Ziynet eşyası, evlilik birliğinin kurulmasıyla gelin ve damada takılan takılar ve verilen hediyelerdir. Düğünde takılan bilezik, kolye, bileklik, yüzük, saat, küpe gerdanlık, takı setleri, ile reşat altını, cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın gibi hediyeler ziynet eşyası sayılmaktadır. Bu takılar dışında, düğünde taraflara takılan nakit para, döviz ve taşınmaz mallar da düğün takısı olarak kabul edilmektedir.

Ziynet eşyalarının mutlaka düğünde takılmış olması gerekmez, tarafların sözlerinde, nişanlarında, resmi nikah merasimlerinde, düğünlerinde ve düğün sonrasında aile ziyaretlerinde evlilik sebebiyle takılan takılar da ziynet eşyası olarak kabul edilir. Önemli olan evlilik sebebiyle verilen hediyeler olmasıdır.

Yargıtay uzunca bir süre, ziynet eşyalarının kim tarafından takılmış olursa olsun kadına ait olacağını kabul etmiştir. 2020 yılında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir değerlendirme yaparak düğünde takılan takılardan, (kolye, küpe bilezik, gerdanlık, set, yüzük vb. ) kadına özgü olanların kadına ait olacağını, diğer takıların ise hangi eşe takıldıysa ona ait olacağını ifade etmiştir. Ancak 05/07/2023 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile bu uygulamasından dönerek düğünde takılan takıların hangi eşe takılmış olursa olsun kadına ait olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak; ziynet eşyaları, hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış olacak, kadının kişisel malı sayılacaktır. Eğer yeniden değişmezse şu andaki kural bu şekildedir.

Bu durumun tek istisnası, aksi yönde (yani takılan takılar bizim örfümüze göre erkeğe aittir gibi) bir yerel adetin, örfün olması veya tarafların bu yönde bir anlaşma yapmış olmasıdır. Artık bu halde taraflarca yapılan anlaşmaya veya o yörede uygulanan örf kuralına göre taksim yapılır.

Genel kurala bakacak olursa düğünde takılan altınların, kadının ailesi yahut erkeğin ailesi tarafından takılması, bir fark oluşturmamaktadır. Düğün esnasında erkek veya kadına takılan altınların tamamı kadının kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Ancak erkeğe takılmış olan kol saati gibi tereddüde mahal vermeyen takılar kadın ait sayılmayacaktır.

Ziynet alacağı davası, düğünde takılan eşyaların iade edilmesi amacıyla açılan bir davadır. Yargıtay’a göre ziynet eşyaları, kadının üzerinde olabilecek, evde saklanabilecek, evi terk ederken kolayca taşınıp götürülebilecek eşyalardır. Bu nedenle evi terk eden, evden ayrılan kadının ziynet eşyalarını giderken yanında götürdüğü kabul edilmektedir. Ancak kadın eş, ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde erkek tarafından harcandığını, evden ayrılırken yanında bulunmadığını ispat ederek iadesini talep edebilir.

Bununla birlikte kadın eş, kendi rızasıyla ve iade edilmesi beklentisi olmadan ziynet eşyalarını kocasına vermiş olabilir. Bu durumda kadın eşin ziynet eşyasını talep etmesi mümkün değildir. Ancak kadın tarafından aksi ispat edilirse talep edilebilir. Bir başka istisna ise, kadının rızası ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup evin veya kurulan yeni yaşamın müşterek ihtiyaçları için harcanmasıdır. Eğer erkek eş, müşterek evin tadilat masrafına, düğün masraflarına veya eşya masraflarına kadın eşin rızasıyla harcama yaptığını ispatlarsa, ziynet eşyalarını iade etmek zorunda kalmayacaktır.

Ziynet eşyası davaları kendi içerisinde farklı olaylar içeren, komplike yapıda dava türlerindendir. Bu nedenle böyle bir durumda, alanında uzman bir avukatla hareket edilmesi her iki eşin menfaatleri için uygun olandır. Aksi halde geri dönüşü olmayan zararlara uğranılması mümkündür.

QOSHE - ZİYNET EŞYASI (DÜĞÜN TAKILARI) DAVASI - Av. Furkan Aktı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ZİYNET EŞYASI (DÜĞÜN TAKILARI) DAVASI

4 0
20.03.2024

Ziynet eşyası, evlilik birliğinin kurulmasıyla gelin ve damada takılan takılar ve verilen hediyelerdir. Düğünde takılan bilezik, kolye, bileklik, yüzük, saat, küpe gerdanlık, takı setleri, ile reşat altını, cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın gibi hediyeler ziynet eşyası sayılmaktadır. Bu takılar dışında, düğünde taraflara takılan nakit para, döviz ve taşınmaz mallar da düğün takısı olarak kabul edilmektedir.

Ziynet eşyalarının mutlaka düğünde takılmış olması gerekmez, tarafların sözlerinde, nişanlarında, resmi nikah merasimlerinde, düğünlerinde ve düğün sonrasında aile ziyaretlerinde evlilik sebebiyle takılan takılar da ziynet eşyası olarak kabul edilir. Önemli olan evlilik sebebiyle verilen hediyeler olmasıdır.

Yargıtay uzunca bir süre, ziynet eşyalarının kim tarafından takılmış olursa olsun kadına ait olacağını kabul etmiştir. 2020 yılında ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir değerlendirme yaparak düğünde takılan takılardan, (kolye, küpe bilezik, gerdanlık, set, yüzük vb. ) kadına özgü olanların kadına ait olacağını, diğer takıların ise hangi eşe takıldıysa ona ait olacağını ifade etmiştir. Ancak 05/07/2023 tarihli Yargıtay Hukuk Genel........

© Günışığı Gazetesi


Get it on Google Play