Yıllardır doğduğum, ekmek yediğim ve yaşadığım bu Aziz şehre nasıl hizmet ederimin çabası içerisinde oldum.

Elazığ'ı tanıdıkça sahip olduğu değerleri görünce bugün ki fotoğraf karşısında derin bir üzüntü yaşıyorum.

Kısaca söylemek gerekirse bizler şehrimizin, sahip olduğu milli, manevi, kültürel, sosyal ve diğer değerler açısında layığı ile tanıtamadığımız kanaatindeyim.

Şehirleri tanıtım araçlarından birisi de müzik ve folklordur.

Bu iki tanıtım aracına sahip miyiz ?

Tabi ki...

Elazığ- Harput Müziği; “Kendine özgü çalgıları, makamları ve icra sırasında kuralları olan, Türk Müziği'nin hemen her şubesinden izler barındıran, genellikle ağır ve sanatlı eserleri haiz bir müzik türü“ şeklinde tanımlanmaktadır.

Türk Müziği'nin genel tanımı içerisinde herhangi bir sınıfa sokmak oldukça güçtür. Zira büyük bir çoğunluğu güfte ve besteleriyle anonim olan Harput müziği, klasik sazların eşliğinde icra edildiğinden halk müziği tanımlaması içerisinde ifade etmek mümkün değildir.

İşte bu özelliklerinden dolayı Elazığ-Harput müziğini sanat müziği ile halk müziği unsurlarını bünyesinde taşıyan, anonim olma özelliğine karşı; kimi eserlerde bestekarı ve şairi bilinen makam tertibine sahip olan divan ve halk edebiyatı zevkinin bir arada bulunduğu çok özel bir müzik olarak tanımlamak mümkündür.

Elazığ-Harput müziğinde müstezat, beşiri, ibrahimiye, hoyrat, şirvan, divan, elezber, tecnis, nevruz, versak, sabahi, muhalif, gibi tamamı ile Elazığ adları ile bilinen gerçekten çok nefis ve orijinal makamlar vardır.

Tespit edilebilen 200 civarında mahalli türkü ve uzun havaya sahip olan Elazığ-Harput müziğine ( Yemen Türküsü, Meteris'den ineydim, Hayriye, Kövenk, Mamoş, Mezire'den Çıktım, Saray Yolu, Al Almayı, Yoğurt Koydum Dolaba, Dersim Dört Dağ İçinde, Sinemde Bir Tutuşmuş, Aş Yedim Dilim Yandı, Bir Ah Çeksem, Bir Şuh-i Sitemkar, Yüksek ... ) ait eserler.

Bu sahip olduğumuz hazineyi tam anlamıyla kullanıp, şehrimizin tanıtımında yeteri kadar kullanabildik mi?

Tabi ki hayır.

Şu ana kadar çok değerli sanatçılarımız oldu.

Bu konuda ellerinden gelenleri yaptılar, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Urfa ile Elazığ müzik ve foklar alt yapısı en güçlü iki İl. Fakat Urfalı sanatçılar vasıtasıyla bu konuda Urfa bizden çok ileride.

Bu konudaki feryadımı çıkarttığım şiir kitabında dille getirmiştim.


KAYABAŞI

Hoyratlar,mayalar kayabaşında duyulmaz,

Bunları söyleyecek babayiğitler bulunmaz.

Harput'un,Hüseynik'in,Kövenk'in feryadını,

Elaziz'dekiler dahi duymaz.


Dizelerimle ile sitemimi dile getirmiştim.

Son haftalarda TRT 1 de Sen Türkülerini Söyle isimli bir yarışma programının bağımlısı oldum.

Bunun sebebi türkülere olan ilgimin yanında, asıl nedeni ise Ömer Ahmet Turhan isimli Elazığlı bir kardeşim.

Rabbim çok büyük bir ses vermiş. Sesi, duruşu yorumu gerçekten mükemmel.

Bu kardeşimi diğer sanatçı kardeşlerimizden ayıran ise yorum tarzı.

Jüri üyeleri yorumlarında sık sık Elazığ ağzı ile söylüyor şeklindeki değerlendirmeleri beni ziyadesiyle gururlandırdı.

Ömer Ahmet Turhan, Elâzığ müziğine ve tanıtımına son yıllarda benim kanaatime göre kısa sürede büyük katkı sağlamıştır.

Ağzına ve yüreğine sağlık.

Bu programı milyonlarca insan seyrediyor.

Ahmet kardeşimin şehrimizin tanıtımına ne kadar katkı verdiğini varın siz düşünün.

Diğer kardeşlerimde muhakkak çok büyük katkı vermişlerdir, onların haklarında teslim etmek gerek.

Müziğin evrensel bir güce sahip olduğunu göz ardı edilmemesi gerekir. Çünkü ciddi anlamda Uluslararası bir tanıtım gücüne sahiptir.

Kırşehir müzik dalında Unesco yaratıcı şehirler ağında yer alıyor. Bunun sebebi ise Neşet Ertaş başta olmak üzere yetiştirdiği ustalarla ile Abdal kültüründen gelen sanatçılardır.

Sevgili Ömer Ahmet Turhan kardeşim seni son iki aydır dinleme fırsatım oldu.

Seni dinledikten sonra, müstezat, beşiri, ibrahimiye, hoyrat, şirvan, divan, elezber vs.söylecek bir babayiğit artık var diye biliyorum.

Sana ve şehrimizin müziğne katkı veren tüm kardeşlerime çok teşekür ediyorum.




QOSHE - ÖZÜR VE TEŞEKKÜR - Av. Aziz Dinç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ÖZÜR VE TEŞEKKÜR

11 1
03.12.2023

Yıllardır doğduğum, ekmek yediğim ve yaşadığım bu Aziz şehre nasıl hizmet ederimin çabası içerisinde oldum.

Elazığ'ı tanıdıkça sahip olduğu değerleri görünce bugün ki fotoğraf karşısında derin bir üzüntü yaşıyorum.

Kısaca söylemek gerekirse bizler şehrimizin, sahip olduğu milli, manevi, kültürel, sosyal ve diğer değerler açısında layığı ile tanıtamadığımız kanaatindeyim.

Şehirleri tanıtım araçlarından birisi de müzik ve folklordur.

Bu iki tanıtım aracına sahip miyiz ?

Tabi ki...

Elazığ- Harput Müziği; “Kendine özgü çalgıları, makamları ve icra sırasında kuralları olan, Türk Müziği'nin hemen her şubesinden izler barındıran, genellikle ağır ve sanatlı eserleri haiz bir müzik türü“ şeklinde tanımlanmaktadır.

Türk Müziği'nin genel tanımı içerisinde herhangi bir sınıfa sokmak oldukça güçtür. Zira büyük bir çoğunluğu güfte ve besteleriyle anonim olan Harput müziği, klasik sazların eşliğinde icra edildiğinden halk müziği tanımlaması içerisinde ifade etmek mümkün değildir.

İşte bu özelliklerinden dolayı Elazığ-Harput müziğini sanat müziği ile halk müziği unsurlarını bünyesinde taşıyan, anonim olma özelliğine karşı; kimi eserlerde bestekarı ve şairi bilinen makam tertibine sahip olan divan ve halk edebiyatı zevkinin bir arada bulunduğu çok özel bir müzik olarak tanımlamak mümkündür.

Elazığ-Harput müziğinde........

© Günışığı Gazetesi


Get it on Google Play