menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

SEÇİLMİŞ YALNIZLIKLARDA TEFEKKÜR ETMEK

4 0
05.08.2024

Kendi yalnızlığımızla baş başa kalmayı sevmiyoruz, yalnız kalmış birini gördüğümüzde de tüm merhamet hislerimizle tepesine çullanıyoruz. Bizim insanımızın yardımseverliğinin ve sosyal desteğinin eşi benzeri olmadığı su götürmez. Birinin gözünde yaş görsek, mendilimizi çıkarır sileriz; boynu bükük insan görmeye yüreğimiz dayanmaz, çaresizliğine çare olmak isteriz. Tüm bunları insani bir refleksle yapıyoruz. Milletimizin en hassas, hassas olduğu kadar da güçlü noktası bu, zor durumda olanı ortada bırakmayız asla. Aç doyurulur, çıplak giydirilir bizde. Biri bize sırtını dönüp küsüp gitse “Kalbini mi kırdık?” diye günlerce gözümüze uyku girmez.


Oysa bir Batılı sizi sıkıntılı gördüğünde “Bir sorunun mu var?” diye sorar. Siz çekindiğiniz için “Yok.” derseniz, “Peki.” der, en fazla “Emin misin?” diye sorar ve gider. Ama aynı durumda biz “Seni hiç iyi görmüyorum, ölümü gör çekinme.” diye yakasına yapışır, derdini itiraf ettirene kadar üstüne gideriz. Sadece bu mu? Misafirimiz “Aç değilim.” dediği halde mükellef sofralar kurar, zorla yediririz. Ne yapalım kültürel kodlarımız böyle. Sınır tanımayan bu halimiz sorunları üzerinde yalnız kalıp düşünmek isteyenleri canından bezdirir.


Canım yurdumun insanı seçilmiş yalnızlıklarımızı itilmiş yalnızlıklar olarak algıladığından tüm yalnızlara acır. Elinde bir kitap bir köşeye çekilip okumaya çalışırsın veya ufuk çizgisine bakarak tefekküre dalmak istersin, yanına........

© Gazete Gerçek


Get it on Google Play