menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

HAYATI ANLAMAK

2 0
09.12.2024

Bir uçurumun kıyısında gibiyiz, müsebbibi de biziz. Öyle görünmüyor; fakat şu an yaşadığımız tüm kötülüklerin asıl çıkış noktası bizim zihnimiz. Sorun şu, hapsolduğumuz ömrün içinde tarihi sorumluluklarımızı göremiyoruz. Sanki sabah dokuz, akşam beş mesaisi için dünyaya geldik, gayrısı bizi pek ilgilendirmiyor. Sonsuza kadar bu mesainin içinde yoğrulalım, kafamızı önümüze eğip diğer her şeyi görmezden gelelim. Tarihi dönemlerin bir parçasının da bizlerden müteşekkil olduğu gerçeğine gözlerimizi kaparsak kıyamet bile kopsa rahat ederiz. Zamanımızın olaylarının içinde dikkatlerimiz başka yöne çekildiğinden midir yoksa gün gün yaşadığımız için bağlamı kopardığımızdan mıdır nedir “Aslında neler olup bitiyor?” diye sorgulamak aklımızdan geçmez. Merak etmeyin, bizden öncekiler de sorgulamadılar. Teknolojik bağımlılık bu kadar ilerlemeye devam eder, ipleri tamamen yapay zekanın eline verirsek bizden sonrakiler daha beter bir boşlukta yaşayıp her şeyden bihaber olacaklar. Bunca bedava teknolojinin gözümüzün içine sokulması da bu yüzden değil mi zaten? Sosyal ağ. Örümcek ağı mı, yoksa üzerimize attıkları ağ mı belli değil.
Ah bir görebilsek, ne kadar çok sorumluluğumuz var. Bizse kendimizi tarihin içinde küçücük bir nokta gibi görüp bir şeyleri değiştirmeye gücümüzün yetemeyeceğini düşünüyoruz. Hatta düşündürülüyoruz. “Dünyayı sen mi kurtaracaksın?” hepimizin zaman zaman yüzüne tokat gibi yediği bir replik değil mi? Bazen de otomatik pilota bağlı gibi reflekslerimizle anında reddedişe yelteniyoruz. Nereden........

© Gazete Gerçek


Get it on Google Play