BİLGİSİZ YORUM
“Bilgi güçtür.” diye öğretildi; daha sonra bu fikirden vazgeçilip “Bilgiden çok bilgiyi kullanmayı öğretmeli.” denildi. Analitik düşünce, sorgulama derken; öğrenmede ezberciliğe düşmemek hevesiyle gençlerin zihinlerini bilinçli olarak boş bırakmaya gayret ettik. Sonra da baktık, boş boş konuşuyorlar. Tam yargılı bir cümleyi, beş sözcükten fazlaysa başını sonunu denk getirip anlayamıyorlar. Çarpım tablosu, çarşıda pazarda hesap kitap deseniz; nafile beklentiye girersiniz. Ellerinin uzantısı olan o cep telefonları ve onların içindeki hesap makineleri olmasa yandılar. Daha büyük hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsak tarihi konulara ne kadar hâkim olduklarına hiç bakmamamız gerekir. Alt yapı eksikliklerine ters oranda özgüven pompaladık gençlerimize. Çok az şey biliyorlar veya hiç bilmiyorlar; ama bıraksanız saatlerce bilmedikleri konularda konuşabiliyorlar. Sonuç çok vahim. Hem gerçek sınavlarda hem de hayat sınavında başarısız oluyorlar.
“Ezbersiz Eğitim” adı altında bilgisizliği dayattık çocuklarımıza. İnsanın dağarcığında sağlam bilgi olmadan yorum yapma yeteneği gelişebilir mi? Münazaralardan medet umar olduk. Bir de onun yeni bir çeşidi türedi: Parlamenter münazara. (Epey bir yaygınlaştırılmaya çalışılıyor.) Dil becerisi, tarih, matematiğin temel kavramları gibi en önemli bilgilerle dahi donatamadığımız çocuklarımıza münazaranın ne gibi bir fayda sağlamasını........
© Gazete Gerçek
visit website