Tarihin akışını değiştiren, tarihe yön veren liderler vardır. Liderlik ve önderlik muhtelif meziyetlerin en üstününe haiz olmakla ölçülür. Sıradan bir liderin ve yöneticinin mahdut sınırların dışına çıkması pek beklenemez.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete uğurlanmasının ardından 85 yıl geçti. Büyük devlet adamı, askerî bir deha, eşsiz bir inkılapçının adıdır Mustafa Kemal. Onun biyografisinin titizlikle incelenmesi ve gençliğe örnek teşkil edecek şekilde okutulması ve anlatılması gerekir. Alelade tarih kitaplarına sığmayacak kadar ulvi bir şahsiyetin adıdır, Mustafa Kemal.

Mustafa Kemal’i devrin diğer yöneticilerinden ayıran vasıfları nelerdi? Bu sorunun yanıtı son derece mühimdir zira bunun somut bir şekilde ortaya konması gerekmektedir. Mustafa Kemal’in bir dahi olduğu su götürmez bir hakikattir. Bu gerçeği, Mustafa Kemal’e muarız olanlar dahi kabul etmektedir. Dahi olmak bazen çok iyi bir yönetici olmak için yeterli olmayabilir. Dehayı işlemek ve içindeki cevheri çıkarmak gerekir. Atatürk, her şeyden önce çok okuyan bir liderdir. Fikir dünyasının gelişmesinde okumanın tesirini yadsımak mümkün değildir. Manastır İdadisindeyken “Vatan” şairi olarak bilinen Namık Kemal’in eserleriyle tanışmış ve her fırsatta arkadaşlarıyla gizlice şairin eserlerini okumuşlardır. Şiirlerini ezbere bildiği Namık Kemal’den “Türk ulusunun yüzyıllardan beri beklediği ses” olarak bahsetmiştir. Hatta Namık Kemal’in 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) üzerine yazdığı “Vatan Mersiyesi” şiirindeki:

“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini”

Mısralarını 18 Aralık 1919'da arkadaşlarıyla beraber Sivas'tan ayrılan Mustafa Kemal, 24 Aralık'ta Kırşehir'e gelmiş; burada Gençler Derne­ği'nde, bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmasında yukarıdaki mısraları aşağıdaki şekilde değiştirerek okumuştur:

“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” diyerek Kurtuluş Savaşı’na olan inancını dile getirmiştir.

Mustafa Kemal, Tevfik Fikret için: “Ben inkılap ruhunu ondan aldım.” diye söz etmiş ve onun özgürlük, anlayışından esinlenmiştir. Yine milliyetçiliğinin fikir babası olan ilk Türk Sosyologu Ziya Gökalp’ten de etkilenmiştir. “Millî Şair” diye de tanınan Mehmet Emin Yurdakul da en sevdiği şairler arasında yer almaktadır. Bütün bunların yanı sıra Batı düşünce sistemini de yakından tanımış, dünyayı değiştiren Fransız İhtilali’nden etkilenmiştir. Batı tefekkür sisteminin önde gelen şahsiyetlerinin eserlerini okumuştur. Lider olmanın bütün vasıflarını taşıyan Mustafa Kemal, kadim Türk tarihindeki yerini almış ve silinmemek üzere oraya nakşedilmiştir. Yalnız “Kurtuluş Savaşı” dahi onun askerî dehasını ortaya koymak için kâfidir. “Kurtuluş Savaşı” bütün mazlum milletlere meşale olmuştur. Bu savaş, düvelimuazzamaya karşı kazanılmıştır. Öyle bir mücadele ki adeta “Ateşten Gömlek” gibidir. Ya Zümrüdüanka kuşu gibi küllerinden yeniden doğacaksın ya da bu ateş bir milletin makûs talihi içinde o milleti yakıp tarumar edecek.

Bugün özgürce yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran eşsiz iradenin mümessilidir, Mustafa Kemal. Silah arkadaşları ile verdiği mücadelede ölüme “Bir gül bahçesine girercesine” girmeyi göze almıştır. “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla yola çıkan bu kahramanların manevi şahsiyetinde eğilmek ve minnet duygularını ifade etmek her Türk vatandaşının asli görevi olmalıdır kanaatimce. Etrafımızda cereyan eden hadiseleri gözlemlediğimizde bu mücadelenin büyüklüğü bir kez daha zihnimizde canlanacaktır.

Mustafa Kemal’e yöneltilen eleştirilerin birçoğu tarih bilincinden uzak, bilimsel temellere dayanmayan, tamamen tarafgirlik içeren görüşlerden müteşekkildir. Eleştirileri yapanlar, Mustafa Kemal’in bir Osmanlı münevveri ve generali olduğundan dahi bîhaberdirler. Mustafa Kemal, Osmanlının okullarında okumuş, Harp Okulu’nu bitirmiş bir Türk subayıdır. Kurtuluş Savaşı başarısız olsaydı bizler bir müstemlekede yaşıyor olacaktık. Bugün sahip olduğumuz kazanımların hiçbiri olmayacaktı. Hadiseye bu zaviyeden bakıldığı takdirde çok daha müspet değerlendirmeler yapılacaktır. Şu hakikati de unutmamak gerekir: Mustafa Kemal’e karşı bir karalama kampanyası ve kara çalma yarışı ile birlikte yapılan devrimleri basitleştirme, sıradanlaştırma ve ehemmiyetsiz gösterme gayreti içinde olanlar mevcut. Tarihi çarpıtarak ve tevil ederek bütün bunları genç dimağlara aşılama gayretinde olanlara karşı Türk Milleti olarak her daim uyanık olmak zorundayız.

Tenler ölür lakin fikirler yaşar. Onun için Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak ve onu muhafaza etmek, vatanını ve milletini seven her Türk vatandaşının görevi olmalıdır. Türk inkılabını ve Millî Mücadele’yi eksiksiz olarak başta gençler olmak üzere tüm milletimize anlatmalıyız ki milletimiz dalalete düşmesin.

QOSHE - Lider - Mustafa Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Lider

22 0
14.11.2023

Tarihin akışını değiştiren, tarihe yön veren liderler vardır. Liderlik ve önderlik muhtelif meziyetlerin en üstününe haiz olmakla ölçülür. Sıradan bir liderin ve yöneticinin mahdut sınırların dışına çıkması pek beklenemez.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete uğurlanmasının ardından 85 yıl geçti. Büyük devlet adamı, askerî bir deha, eşsiz bir inkılapçının adıdır Mustafa Kemal. Onun biyografisinin titizlikle incelenmesi ve gençliğe örnek teşkil edecek şekilde okutulması ve anlatılması gerekir. Alelade tarih kitaplarına sığmayacak kadar ulvi bir şahsiyetin adıdır, Mustafa Kemal.

Mustafa Kemal’i devrin diğer yöneticilerinden ayıran vasıfları nelerdi? Bu sorunun yanıtı son derece mühimdir zira bunun somut bir şekilde ortaya konması gerekmektedir. Mustafa Kemal’in bir dahi olduğu su götürmez bir hakikattir. Bu gerçeği, Mustafa Kemal’e muarız olanlar dahi kabul etmektedir. Dahi olmak bazen çok iyi bir yönetici olmak için yeterli olmayabilir. Dehayı işlemek ve içindeki cevheri çıkarmak gerekir. Atatürk, her şeyden önce çok okuyan bir liderdir. Fikir dünyasının gelişmesinde okumanın tesirini yadsımak mümkün değildir. Manastır İdadisindeyken “Vatan” şairi olarak bilinen Namık Kemal’in eserleriyle tanışmış ve her fırsatta arkadaşlarıyla gizlice şairin eserlerini okumuşlardır. Şiirlerini ezbere bildiği Namık Kemal’den “Türk ulusunun yüzyıllardan beri beklediği ses” olarak bahsetmiştir. Hatta Namık Kemal’in 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) üzerine yazdığı “Vatan Mersiyesi” şiirindeki:

“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini

Yok mudur kurtaracak bahtı kara........

© Fırat Gazetesi


Get it on Google Play