Medeniyet; bilim, sanat, ekonomi alanında toplumların gelişmişlik seviyelerini gösteren, maddi ve manevi değerler bütününün tümüne verilen addır. Medeniyet kelimesi Arapçadan Türkçeye geçmiştir. Köken itibarıyla şehir anlamına gelmektedir. Kelimenin etimolojik manasının da işaret ettiği üzere medeniyetin somut hâle gelmiş şekli, gelişmiş ve kalkınmış şehirler demektir.

Medeniyet ya da diğer adıyla uygarlık kavramı gelişme ve ilerleme demektir. Tarih boyunca birçok medeniyet teşekkül etmiştir. Medeniyetlerin oluşması için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi: ekonomik gelişmedir. Maddi yönden yetersiz milletlerin medeniyet oluşturma imkânları yoktur. Kültür ve sanatın himaye edilmesi, desteklenmesi lazımdır. Bunun için de ciddi manada bir gelir olması gerekmektedir. Medeniyet oluşumunun diğer bir şartı da medeniyetin fikri altyapısının oluşumudur. Bu anlayışın içinde inanç sistemi, mitoloji, tarih gibi unsurlar belirleyici rol üstlenmektedir. Medeniyet oluşturmak ve bu medeniyeti çağlar ötesine taşımak için her sahada yetişmiş insan gücüne ihtiyaç vardır. Bütün bunlar bir araya geldikten sonra medeniyetin oluşumuna zemin hazırlanmış olur.

İçinde yaşadığımız çağda dünyaya yön veren, dünyayı yöneten medeniyet Batı medeniyetidir. Batı medeniyeti yani Avrupa ve devamında Amerika.

Batı düşünce sisteminin oluşumunda inanç sistemi önemli bir yer tutmaktadır. Batı medeniyeti; Hristiyanlık temeline dayanan, nüvelerini bu dinden alan medeniyetin adıdır. Her ne kadar farklı mezhepleri olsa da bugün Batı dünyası bir arada yaşama kültürünü yakalayabilmiş bir uygarlıktır. Tarihte mezhep çatışmaları sonucunda birçok kanlı savaş olmuştur Avrupa’da. Orta Çağ Avrupa’sında kilisenin mutlak hâkimiyeti söz konusu idi. Kilise, her türlü düşüncenin önüne pranga vurabiliyordu hatta “Engizisyon Mahkemeleri” marifetiyle farklı görüştekileri en ağır şekilde cezalandırıyordu.

Avrupa’yı Orta Çağ karanlığından çıkaran ilk adımı bir Alman din adamı olan Martin Luther (10 Kasım 1483 - 18 Şubat 1546) atmıştır. Martin Luther, Hristiyanların kutsal kitabı İncil’i Latinceden Almancaya tercüme etmiştir. Martin Luther’in görüşlerini benimseyenler de katı kurallara itiraz ederek (protesto ederek) Protestanlık mezhebinin ilk temsilcileri oldular. Böylece “skolastik düşünce” temelinden sarsılmış oldu. İncil’i okuyanlar, kendilerine cennetten vadedilen toprakların aslında İncil’in hiçbir yerinde yazmadığını öğrenince kilisenin mutlak hâkimiyeti zedelendi ve özgür düşüncenin önü açıldı. Düşüncenin önünün açılmasıyla Avrupa Aydınlanma Çağı’na girdi, devamında ise bugünkü ekonomik alanda gelişmiş Avrupa’nın temelleri atıldı. Bundan mütevellit Batı düşünce sisteminde din mefhumunun etkisi yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu durumu bu minvalde idrak etmeyenler, Batı düşünce sistemini katiyen anlayamazlar.

Batı düşünce sisteminde pagan kültürün ve mitolojik dönemin de etkileri vardır. Yüzyıllar boyunca geçirdiği değişimleri Batılılar bir kazanım olarak telakki etmişlerdir. Batı, tarihi ve tarihî kişileriyle kavga etmemiş bilakis bu durumdan gelişme yolunda dersler çıkarmıştır. Amerika, Yunan mitolojisindeki uzay tanrısı Apollo’nun ismini uzay mekiğine ad olarak vermiştir, bunda bir beis görmemiştir. Amerika’nın kalbi olan “Beyaz Saray”ın şifreli adı: Olimpos’tur. Olimpos, Yunan mitolojisinde tanrıların yaşadığı dağın adıdır. Bütün bunlar Batı medeniyetinin temellerini oluşturmaktadır.

Batı düşünce sistemindeki insan anlayışı çok farklıdır. Dış dünya tarafından demokratik, özgürlükçü ve insan haklarına saygılı bir medeniyet olarak tanıtılan bu medeniyetin künhünde çok farklı bir insan anlayışı mevcuttur. Daha açık bir söyleyişle Batı medeniyeti kendi insanı dışındakileri insan olarak görmemektedir. Kendi içinde son derece demokrat, insan haklarına saygılıdır lakin bu durum diğer milletler için kesinlikle söz konusu değildir. Bugün dünyanın birçok yerinde meydana gelen insanlık dışı muamelenin temelinde bu anlayış yatmaktadır.

Haksızlık ve zulüm karşısında Batı’dan himmet umanlar aymazdır. Batı medeniyeti, kaos ve sömürü düzeni üzerine bina edilmiştir. Dünyanın bütün zenginliklerini kendi ülkelerine taşıyabilmek için her türlü fitneyi çıkarır bu medeniyet. Bu medeniyetin girdiği yerlerde kan ve gözyaşı eksik olmaz. Bu medeniyet, özgürlük için gelir; her şeyini alıp gider toplumların. Bu medeniyetin içeride işbirlikçileri her daim var olmuştur, onlar aracılığıyla gizli emellerine ulaşma hevesindedirler. Boşuna bu medeniyetten “Tek dişi kalmış canavar” diye söz edilmemiştir.

Batı medeniyetinin kurumları, eğitim sistemi ve diğer unsurları mükemmel bir şekilde işlemekte ve örnek alınacak bir yapıdadır. Muasır medeniyet Batı medeniyetidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, sistemin mükemmelliği ile düşünce yapısı arasındaki ince ve ışık geçirmez örtüdür. Bu örtüyü göremeyenler Batı karşında ilerleme ve gelişme imkânına sahip olamaz.

Batı medeniyeti; din, mitoloji ve tarih üzerine kurulu bir medeniyettir. Hafızası güçlü bir medeniyettir. Batı medeniyeti, uzun vadeli planlarından ve emellerinden asla vazgeçmez. Elan da durum bundan ibarettir.

QOSHE - Batı Medeniyeti - Mustafa Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Batı Medeniyeti

7 0
05.03.2024

Medeniyet; bilim, sanat, ekonomi alanında toplumların gelişmişlik seviyelerini gösteren, maddi ve manevi değerler bütününün tümüne verilen addır. Medeniyet kelimesi Arapçadan Türkçeye geçmiştir. Köken itibarıyla şehir anlamına gelmektedir. Kelimenin etimolojik manasının da işaret ettiği üzere medeniyetin somut hâle gelmiş şekli, gelişmiş ve kalkınmış şehirler demektir.

Medeniyet ya da diğer adıyla uygarlık kavramı gelişme ve ilerleme demektir. Tarih boyunca birçok medeniyet teşekkül etmiştir. Medeniyetlerin oluşması için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi: ekonomik gelişmedir. Maddi yönden yetersiz milletlerin medeniyet oluşturma imkânları yoktur. Kültür ve sanatın himaye edilmesi, desteklenmesi lazımdır. Bunun için de ciddi manada bir gelir olması gerekmektedir. Medeniyet oluşumunun diğer bir şartı da medeniyetin fikri altyapısının oluşumudur. Bu anlayışın içinde inanç sistemi, mitoloji, tarih gibi unsurlar belirleyici rol üstlenmektedir. Medeniyet oluşturmak ve bu medeniyeti çağlar ötesine taşımak için her sahada yetişmiş insan gücüne ihtiyaç vardır. Bütün bunlar bir araya geldikten sonra medeniyetin oluşumuna zemin hazırlanmış olur.

İçinde yaşadığımız çağda dünyaya yön veren, dünyayı yöneten medeniyet Batı medeniyetidir. Batı medeniyeti yani Avrupa ve devamında Amerika.

Batı düşünce sisteminin oluşumunda inanç sistemi önemli bir yer tutmaktadır. Batı medeniyeti; Hristiyanlık temeline dayanan, nüvelerini bu dinden alan medeniyetin adıdır. Her ne kadar farklı mezhepleri olsa da bugün Batı dünyası bir arada yaşama kültürünü yakalayabilmiş bir uygarlıktır. Tarihte mezhep çatışmaları sonucunda birçok kanlı savaş olmuştur Avrupa’da. Orta Çağ Avrupa’sında kilisenin........

© Fırat Gazetesi


Get it on Google Play