menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Akın Gürlek, kanunilik ve meşruluk

28 10
28.11.2025

İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek Yeni Şafak’a ‘İBB’deki yolsuzluklardan çete, casusluk ve bahis operasyonlarına kadar birçok kritik soruşturmaya öncülük eden’ ve ‘adeta İstanbul merkezli temiz eller harekatına’ imza atan isim olarak sunulduğu bir röportaj verdi. Bundan kısa bir süre önce de basın toplantısı düzenlemişti. Daha iddianame yazım aşamasındayken İmamoğlu ve İBB’nin savcılığına soyunan irili ufaklı havuz medyası, izleyicilerini Gürlek’in iddianamesine hazırlamaya başlamıştı. Yeni Şafak’ın, temiz eller harekatı gibi bir kavram kullanarak İtalya’daki mafya operasyonlarını yürüten Antonio Di Pietro’yla eşitlediği Gürlek ‘belediyeleri saran rüşvet ve yolsuzluk ağından terör örgütlerine, yeni nesil çeteler ve casusluk şebekelerinden yasa dışı bahis yapılanmasına kadar’ bir dizi oluşumla mücadele eden bir süper savcı olarak yüceltiliyor. Esas söz mekanın sahibine bırakılıyordu.

Gürlek’in savcılık yaparken aynı zamanda Eti Maden işletmesinden ücretlendirildiğinin ortaya çıkması bile bu bir dizi sıfatın altında önemsiz kaldı.

Halkın geniş bir kesimi tarafından İmamoğlu’na ve İBB’ye yönelik operasyonlar son seçimlerden sonra birinci parti durumuna gelmiş olan CHP’yi yıpratmaya yönelik siyasi bir egemenlik savaşı olarak görülüyor. Medyanın ön ikna çalışmaları, iddianame tartışmaları ve nihayet Gürlek’in mahkeme salonundan medya mahallesine inerek iktidarın yitik meşruiyet arayışına ‘bilirkişi’ katkısıyla bir süreç inşası devam ediyor.

Gürlek gerçekte bağımsız yargı içinden sivrilmiş hırslı bir savcı tipolojisi değildir. Hollywood filmlerinde yargı bürokrasisinin sınırlarına taşarak kendi iddiasını kanıtlamaya çalışan aktif, yalnız kurt savcılardan da değildir. Tersine ‘yeni nesil’ yargı bürokrasisinin yapılandırılmasında, hukuki bir görünüm........

© Evrensel