Bursa’nın metre kare başına en yoğun yaşamın olduğu yer Odunluk civarıdır sanırım.

Marka AVM, Sheraton Otel, Carrefour, Medicana, Bauhaus ile Akademik Odalar Yerleşkesi’nin çevrelediği dar alanda iğne atsan alış-verişe değecek bir ortam var.

Nereye baksan para, nereye bakan araç-dükkân var.

****

Birkaç gün önce Bursa’nın deneyimli gazetecilerinden Yunus Can Topaktaş ile Ramada Otel’deki basın toplantısından çıktık, CHP eski İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’la kahve içelim dedik.

Otelden çıkar çıkmaz sordum Yunus’a ‘Şu karşıda duran yerde Nilüfer Belediyesi’nin bir müzesi var, biliyor musun?’ diye sordum.

Hayır’ dedi.

Belki onlarca kez önünden geçtiği halde Nilüfer Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek olacak Müzik Müzesi’nin orada olduğunu bilmiyordu.

Eminim pek çok kişi, dünyanın bütün uygarlıklarının müzik aletlerinin sergilendiği Parkan Sanlıkol (Rahmetliyi tanırdım) Müzik Müzesi’nin orada olduğunun farkında bile değildir.

Sonra birlikte gezdik, hayran kaldık.

Yüz belgesel izleseniz alacağınız bilgiyi orada bir saat içinde edinebilirsiniz. Her bir müzik aletini dinleme olanağınız da var üstelik…

O müzenin, eski Kültür Müdürü, şimdi İstanbul’da mutlu bir sürgün hayatı yaşayan Güney Özkılınç’ın temellerini attığını da burada kaydetmiş olayım.

****

Bu kentte iyi ki Nilüfer Belediyesi var.

6 kütüphane yaptı, yenisi yolda…

Nilüfer’in çeşitli bölgelerine dağılmış pek çok müzesi bulunuyor.

****

Sözü şuraya getireceğim, geçtiğimiz günlerde kruatörlüğünü Tuba Okat’ın yaptığı Ürünlü’deki Arı Evi’nin açılışına katıldım.

Kite’yi çok severim, özel bulurum.

Tarih öncesinden bize kırıntıları kalan kalıntıların kıyısında durur, gökyüzüne bakar, dönemin yaşamını içselleştirmeye çalışırım.

Az buçuk tarih okuyanlar bilecektir, Osmanlı’da Saray’ın karları, buzları Uludağ’dan gelirdi.

Bizans’ın önemli yerleşim yerlerinden biri olan Kite’ye ulaşan buzlar Mudanya yoluyla İstanbul’a ulaşırdı.

O açıdan da önemli bir yerleşim yeridir Ürünlü-Kite…

****

Halen Bizans’tan kalan kale duvarının yıkıntıları vardır orada…

Osmanlı’dan kalan eski evler, kimisi yıkık dökük, kimi yeniden ayağa kaldırılmayı bekliyor.

İşte onlardan birine açıldı Arı Evi…

Nilüfer Belediyesi mükemmel bir iş çıkardı; 150 yıl önce Arı Evi olarak kullanıldığı düşünülen binayı aslına uygun şekilde restore ederek, hizmete açtı.

Ülkeye yıllık 100 milyon dolar kazandırabilecek potansiyeli olan arıcılığın hikayesinin anlatıldığı Arı Evi’nin bir bölümü de eğitim amacıyla kadınlara ve çocuklara ayrıldı.

Açılışta, seyrine doyamadığım Nilüfer Halk Dansları ekibi meydanda oyun oynarken, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de Arı Evi’nin yapım sürecine ilişkin bilgi verdi:

100-150 yıl önce Arılık olarak kullanıldığı düşünülen bu tarihi yapıyı keşfedince heyecanlandık. Duvarları, arıların bal yapması için doğal kovan haline getirilen ev, Anadolu’da eşine az rastlanır bir geleneği günümüze taşıyor. Antik dönemde kutsal kabul edilen arı ve bal geleneğinin bu mimari yapı ile günümüze kadar ulaştığını gördük. Bu kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla binayı kamulaştırdık ve tarihi yapıyı restore ederek, arıcılık tarihi ve faaliyetlerinin anlatıldığı ‘Arı Evi’ne dönüştürdük.”

****

Bu arada geniş avluya sahip binanın bir kısmı da çok doğru bir tercihle BUYAZ, Bursa Yazın ve Sanat Derneği’ne tahsis edildi.

Yazarlar, şairler orada çeşitli etkinlikler yapacaklar.

Gireni, çıkanı, izleyeni, etkinliği bol olsun diyorum, başta Turgay Erdem olmak üzere binayı kazandıranlara, bu kenti seven birisi olarak teşekkür ediyorum.

YÜKSELEN GÜÇ ÇİN’İ ANLAMAK

Bilmediğimiz, farkında olmadığımız, yanından geçip gittiğimiz sadece kentin tarihsel, kültürel değerleri değil…

Bu şehirde yaşayan Can Ulusoy’u kaç kişi biliyor?

Akademik dünyada bulunan, Kapadokya Üniversitesi’nde ders veren Dr. Can Ulusoy’un engin birikiminden yararlanmak üzere Demokrasi ve Uzlaşma Grubu’nda kendisini konuk ettik.

Can Ulusoy ‘Çin Siyasal Düşüncesi ve Siyasi Tarihi Bağlamında Çin Siyasal Elitleri’ adlı geniş hacimli bir kitap yayınlandı.

Üç cilt olarak düşünülen bu kapsamlı çalışmanın birinci cildinde 1840-1978 arasındaki Çin tarihini ve yönetici elitleri anlatılıyor.

****

Yaklaşık 4 saat süren uzun söyleşi sırasında Çin ve Türkiye’nin birbirine benzeyen modernleşme sürecini belgesel roman tadında anlattı Can Ulusoy…

ABD’ye meydan okuyan, teknolojik anlamda giderek onu geçmeye doğru yürüyen Çin’in üç düşünce kaynağından söz etti.

Çin milliyetçiliği, Marksizm ve Konfüçyüs düşüncesi…

Çin’de vahye dayalı bir din olmadığını, peygamberlerin bulunmadığını ancak yönetici elitin Çin klasiklerini çok iyi bildiklerinin altını çizdi.

****

Sözü uzatmadan buradan demokratik kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyorum. Lütfen Türkiye’yi, Çin’i, yükselen güç Pasifik ülkelerini ve de dünyayı doğru anlamak istiyorsanız, Can Ulusoy’u çağırın, konuşsun.

Bursa’nın üç üniversitesinin yöneticileri size de sesleniyorum. Bilgi deryası yanı başınızda yararlanın!

****

Ayda bir bir araya geldiğimiz Demokrasi ve Uzlaşma Grubu’nun bu toplantısına katıların ismini de yazayım ki, tarihe not düşülsün. İçimizden çıkan iki milletvekili aramızdaydı. İYİ Partili Selçuk Türkoğlu ile Saadet Partili Mehmet Atmaca’nın yanı sıra şu isimler vardı:

Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Gıyasettin Bingöl, İTÜ-DER Başkanı Hasan Tuğcu, Prof. Dr. Abdullah Işıklar, Doç. Dr. Mehmet Ciranoğlu, Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Erol Usta, Şadi Özdemir, Maksut Yazıcı, Necati Kartal, Mehmet Macar, Ertuğrul Akagündüz, Yaşar Poyraz, Avukat Şakir Çalışkan, Reşat Karış, Tahir Kahveci-Osman Kahveci, Erdoğan Dözen, Alperen Cankılıç, Murat Düzgün, TR Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut, Fatih Okumuş, Avukat Mehmet Türker, Ali Mollasalih, Ertan Tanırgan, Dr. Hüseyin Demirel, Özcan Mertyürek ile Yaşar Tan…

QOSHE - Nilüfer’in değerlerini ne kadar biliyoruz? - Yüksel Baysal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nilüfer’in değerlerini ne kadar biliyoruz?

6 0
21.01.2024

Bursa’nın metre kare başına en yoğun yaşamın olduğu yer Odunluk civarıdır sanırım.

Marka AVM, Sheraton Otel, Carrefour, Medicana, Bauhaus ile Akademik Odalar Yerleşkesi’nin çevrelediği dar alanda iğne atsan alış-verişe değecek bir ortam var.

Nereye baksan para, nereye bakan araç-dükkân var.

****

Birkaç gün önce Bursa’nın deneyimli gazetecilerinden Yunus Can Topaktaş ile Ramada Otel’deki basın toplantısından çıktık, CHP eski İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’la kahve içelim dedik.

Otelden çıkar çıkmaz sordum Yunus’a ‘Şu karşıda duran yerde Nilüfer Belediyesi’nin bir müzesi var, biliyor musun?’ diye sordum.

Hayır’ dedi.

Belki onlarca kez önünden geçtiği halde Nilüfer Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek olacak Müzik Müzesi’nin orada olduğunu bilmiyordu.

Eminim pek çok kişi, dünyanın bütün uygarlıklarının müzik aletlerinin sergilendiği Parkan Sanlıkol (Rahmetliyi tanırdım) Müzik Müzesi’nin orada olduğunun farkında bile değildir.

Sonra birlikte gezdik, hayran kaldık.

Yüz belgesel izleseniz alacağınız bilgiyi orada bir saat içinde edinebilirsiniz. Her bir müzik aletini dinleme olanağınız da var üstelik…

O müzenin, eski Kültür Müdürü, şimdi İstanbul’da mutlu bir sürgün hayatı yaşayan Güney Özkılınç’ın temellerini attığını da burada kaydetmiş olayım.

****

Bu kentte iyi ki Nilüfer Belediyesi var.

6 kütüphane yaptı, yenisi yolda…

Nilüfer’in çeşitli bölgelerine dağılmış pek çok müzesi bulunuyor.

****

Sözü şuraya getireceğim, geçtiğimiz günlerde kruatörlüğünü Tuba Okat’ın yaptığı Ürünlü’deki Arı Evi’nin açılışına katıldım.

Kite’yi çok severim, özel bulurum.

Tarih öncesinden bize kırıntıları kalan kalıntıların kıyısında durur, gökyüzüne bakar, dönemin yaşamını içselleştirmeye çalışırım.

Az buçuk tarih okuyanlar bilecektir, Osmanlı’da Saray’ın karları, buzları Uludağ’dan gelirdi.

Bizans’ın önemli yerleşim yerlerinden biri olan Kite’ye ulaşan buzlar Mudanya yoluyla........

© enBursa


Get it on Google Play