Bursa giderek su kaynaklarını kaybeden bir şehir haline geliyor.

Uludağ’a yeterince kar yağmıyor, şehirde oluşan ısı adası nedeniyle kar yağsa bile aşağı inmiyor.

Bu olumsuz gelişmelere karşın bir yandan yeni sanayi bölgeleri merkezde kurulmak istenirken öte yandan dağlarımızı delik deşik edecek mermer ve maden ocakları açılmaya çalışıyor.

***

(Firoz’a çok yakın Altınsoy Mermer Ocağı’nın Şükrüye Köyü’nde yarattığı tahribattan bir görünüm)

Bu konudaki son örnek Orhaneli’nin Firoz Köyü’nde yaşanıyor. Rantçılar gözünü Orhaneli’nin dağlarına dikmiş durumdalar.

Çınarcık Barajı’nı besleyen Kocasu Çayı’nın geçtiği yer olan Firoz Köyü’ne Özsoy Madencilik mermer ocağı açmak için girişimlerde bulundu.

Bu tür şirketler uyanıklık-kurnazlık yaparak, yönetmelikte yer alan, 25 hektarın altında olan yerler için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının arkasına sığınmaya çalışıyorlar.

Mermer ocağı açmak istedikleri alan 25 hektarın üzerinde olsaydı ÇED zorunlu hale geliyordu.

İşte Özsoy Madencilik de bu uyanıklıktan yararlanmak istedi.

Çevre Etki Değerlendirme Raporu almadan işe girişti. Köylüler tepki gösterdi. Firoz Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kurdu.

Dernek çevre davalarının avukatı Eralp Atabek’i vekil atadı.

***

Konu mahkemeye intikal etti. Mahkeme bilirkişi kurulu belirledi.

Bilirkişi, şirket lehine karar vermedi. Tam o sırada Erzincan’daki İliç dahil pek çok sıkıntılı maden alanlarını savunmak üzere kurulan Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı devreye girdi.

Özsoy Şirketi bilirkişi raporuna karşı bazı bilim adamları (!) ve hukukçulardan (!) mütalaa istedi.

Bursa Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Turan Sönmez’in de olduğu bir heyet şirket lehine mütalaa verdi.

Ormanı koruması gereken Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Sönmez’in ismi bana hiç yabancı gelmedi.

15 Temmuz 2016 hain darbesinden sonra FETÖ soruşturması nedeniyle gözaltına alınıp serbest bıraktırılan bir öğretim üyesiydi.

Skandal raporda dikkat çeken başka imza daha vardı.

Yenişehir Kirazlıyayla’da İliç felaketini yaşatacak olan Meyra Madenciliğinin Genel Müdürü Sümeyra Eşgün’ün de imzası raporun altındaydı.

Peki biz bu Eşgün’ü nereden hatırlıyoruz?

Kirazlıyayla kadınlarını tehdit ederek tesisi oraya kurmaya çalışan isimdi. AK Parti Ankara eski il yöneticilerindendi.

***

Bütün bu adımlara karşı verilen hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.

Bursa 2. İdare Mahkemesi, ‘ÇED gerekli değildir’ kararını iptal etti ve yürütmeyi durdurdu.

Şimdilik Orhaneli’nin Firoz Köyü kurtuldu.

***

Bu yazının dipnotu: Benzer bir durum Firoz Köyü’ne çok yakın Dağgüney Köyü’nde de gündeme gelecek gibi… Esentaş Mermercilik Dağgüney’e mermer ocağı açmak için ‘ÇED gerekli değildir’ kararını aldı. Alanda çalışmaya başladı. Bu arada Dağgüney Köylüleri dava açtı.

QOSHE - Madenciler Orhaneli dağlarına göz diktiler - Yüksel Baysal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Madenciler Orhaneli dağlarına göz diktiler

6 0
01.03.2024

Bursa giderek su kaynaklarını kaybeden bir şehir haline geliyor.

Uludağ’a yeterince kar yağmıyor, şehirde oluşan ısı adası nedeniyle kar yağsa bile aşağı inmiyor.

Bu olumsuz gelişmelere karşın bir yandan yeni sanayi bölgeleri merkezde kurulmak istenirken öte yandan dağlarımızı delik deşik edecek mermer ve maden ocakları açılmaya çalışıyor.

***

(Firoz’a çok yakın Altınsoy Mermer Ocağı’nın Şükrüye Köyü’nde yarattığı tahribattan bir görünüm)

Bu konudaki son örnek Orhaneli’nin Firoz Köyü’nde yaşanıyor. Rantçılar gözünü Orhaneli’nin dağlarına dikmiş durumdalar.

Çınarcık Barajı’nı besleyen Kocasu Çayı’nın geçtiği yer olan Firoz Köyü’ne Özsoy Madencilik mermer ocağı açmak için girişimlerde bulundu.

Bu tür şirketler uyanıklık-kurnazlık yaparak, yönetmelikte yer alan, 25 hektarın altında olan yerler için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının arkasına sığınmaya çalışıyorlar.

Mermer ocağı açmak........

© enBursa


Get it on Google Play