menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Anadolu'nun kültürel mirası beşinci kez ödüllendirildi

8 0
previous day

Dünyada en hızlı akan nehirlerden biri olan Çoruh’un coşkun sularının hemen yanı başında kıvrıla kıvrıla ilerleyen bir yolda gidiyoruz. Nehir, belki de kuraklık veya sıcak yaz günlerinin etkisiyle biraz nazlı akıyor. Erzurum Havalimanı'ndan yola çıktık, hedefimiz Bayraklı köyü, yani eski adıyla Baksı. İki buçuk saatlik yolculuğumuzun sonuna yaklaşırken, içimde müthiş bir heyecan var! Baksı Müzesi'ni tekrar ziyaret etmenin, Çoruh'a tepeden bakmanın, o muhteşem ıssızlığın ortasında kaybolmanın mutluluğunu bir kez daha yaşayacağım. Ve tabii ki, sevgili Hüsamettin Hoca ile orada buluşmanın...

Bin 600 metre yükseklikte, bir dağın tepesindeyim. "Tanrı'nın bile unuttuğu nokta" derler ya, işte tam da öyle bir yer. Bayraklı, sıradan bir köy değil; yolların sona erdiği, en uç noktada bir yerleşim yeri.

Sevgili Hüsamettin Koçan karşılıyor, çaylarımızı içerken sohbet ediyoruz; "uzakta olmamız bizim avantajımız" diyor ve ekliyor: "İnsanlar yakındakiyle o kadar iç içe geçiyor ki, onu hayatlarının sıradan bir parçası olarak görüyorlar. Ama hep uzaklara gitme özlemi var içlerinde. Uzak olan, bilinmeyen, her zaman daha çekici gelir insana." Müzenin kuruluş amacını anlatırken gurbetçiliğe de değiniyor Hoca. Kendi babasının da gurbetçi olduğunu, çocukken babalarını ne kadar özlediklerini, onun gelişini nasıl heyecanla beklediklerini anlatıyor. "Artık bu gurbet meselesinin bitmesi gerekiyor" diyor ve ekliyor: "Herkesin terk ettiği bir yerde, siz tersine bir akım yaratıyorsunuz. Anılarınıza, kişisel tarihinize sahip çıkıyorsunuz. Sosyal erozyona, küreselleşmeye karşı bir duruş sergiliyorsunuz."

Baksı Müzesi gerçekten de müthiş bir yer! Geçmişe kök salmış, geleceğe uzanan bir köprü gibi. Hoca'nın yola çıkış nedenlerinden biri, insanların doğdukları yerlere, yok olan kültürlere, kaybolan öykülere sahip çıkması gerektiği düşüncesi. Ben de yıllardır aynı şeyi düşünüyor ve savunuyorum. Bu topraklarda yaşayan bizler, geçmişimizle bağımızı koparmadan, geleceğe umutla bakmalıyız.

Baksı Müzesi’nde bir sanat galerisi var, ama aynı zamanda bir kültür merkezi, bir eğitim yuvası, bir toplumsal kalkınma projesi. Sanatı ve kültürü Anadolu'nun kalbine taşıyor. Müzenin ardından kurulan Baksı Kültür Sanat Vakfı da Anadolu'nun zengin........

© Ekonomim


Get it on Google Play