Kamunun finansman tabanı genişledi
Eylül itibarıyla son bir yılda iç borç senetlerini elinde bulunduranlar içinde bankaların portföyü yüzde 47,9, banka dışı kesimin portföyü ise yüzde 150 arttı.
Hazine’nin özellikle pandemi döneminde rekor düzeye ulaşan, kamu açıklarının finansmanında bankacılık sektörüne bağımlılık oranı son dönemde önemli oranda azaldı.
Hazine’nin ihale yöntemiyle borçlanmaya başladığı 1985 yılından bu yana iç borç aldığı kesimler içinde en büyük pay, başta kamu bankaları olmak üzere hala bankacılık kesimine ait. Ancak finansal derinleşme ve piyasa çeşitliliğinin göstergesi olarak bireysel yatırımcılar, reel sektör firmaları, sigorta şirketleri, emeklilik fonları ve yatırım fonları gibi bankacılık dışı kesimin payında 2024’ten itibaren başlayan artış, bu yıl ilk dokuz ayda da devam etti.
Hazine ve Maliyet Bakanlığı verilerine göre, ihraç edilmiş Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS), bonolar, kira sertifikaları ve benzeri borçlanma araçlarının Resmî Gazete’de yayımlanan gösterge fiyatlarıyla ile değerlemesi yoluyla hesaplanan iç borç stoku, eylül sonu itibarıyla son bir yılda yüzde 64,9 artarak 9 trilyon 80,3 milyar lira oldu. Elinde bulunduranlar bazında dağılıma göre, bunun 5 trilyon 624,5 milyar liralık bölümü yurt içi yerleşik bankalar, 2 trilyon 551,5 milyarı yurt içi bankacılık dışı kesimler, 1 trilyon 327,5 milyarı açık piyasa işlemleri (APİ) kaynaklı olarak Merkez Bankası ve 647,3 milyarı da yurt dışı yerleşiklerin portföyünde. Eylül itibarıyla son bir yılda iç borçta bankacılık kesimine ait kısım yüzde 47,9 artarken, banka dışı kesime olan borç hacmindeki artış ise yüzde 150’ye ulaştı. Yıllık artış APİ kaynaklı tutarda yüzde 84,4 olurken, yurt dışı yerleşiklerin portföyünde yüzde 18,9’da kaldı.
İç borç stokunu elinde bulunduranların oransal........



















































