“(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.” (Âl-i İmrân Suresi – 54)

“Tuzakları dağları yerinden oynatacak kadar güçlü olsa bile o tuzakları Allah'ın katındadır/bilgisi dâhilindedir. Şüphesiz onlar düzenlerini kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında (denetiminde) bulunmaktadır.” (İbrahim 46)

Kuran-ı Kerim’de müşriklerin, azgın yahudilerin, münafıkların ve hakeza şeytanın bütün yandaşlarının tuzaklarından bahsedilir.

Müminlere bunlara karşı hazırlık yapmaları emredilir, dikkatli olmaları emredilir, onlarla cihad etmeleri ve savaşmaları emredilir ancak o tuzakları bozmaları emredilmez.

Çünkü bu iş, küffarın yaptığı gibi sadece tahrip etmeye dayalı ve nefsi emmare kaynaklı bir adem(yokluk) değil, ispata dayalı vücud(varlık) ister. Varlık ise ancak Allah cc katındandır.

Hal böyle olunca zalimlerin tuzaklarını boşa çıkarmak için maddi sebeblere (araçlara) başvurmanın tevekkülün gereği olan Sünnetteki tedbirden ve emri ilahiye tutunmaktan başka bir gayesi yoktur.

Eğer böyle olmasa idi bu sefer, ekranlardaki yorumcular gibi terör rejiminin efsane merkava tanklarını imha eden Yasin 105’in füzesinin sadece fiziğini, kimyasını, mühendisliğini konuşurduk.

Tekrar söyleyelim: O kafirlerin tuzaklarını, hileleli düzenlerini iptal eden, yıkan ancak Kahhar-ı Zülcelal’dir.

Yoksa şayet Hakk’ın yardımı olmazsa, iki milyar müslüman bütün maddi birikimlerini toplasa bir iki tane siyonist baronun parası etmez. Tüm silahlarını toplasa Amerika ve ortaklarınınki yanında bir anlam ifade etmez. Tüm siyasetini, bilgi ve tecrübesini toplasa yine batılıların kontrol ettikleri karşısında zerre kâr etmez.

Kuranı Kerim, kafirlerin düzenlerini örümcek ağına benzetirken şöyle buyurur:

“Allah’tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer: Örümcek, (ağını) kendine bir yuva edinir, ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!” (Ankebût Suresi – 41)

Örümcek ağının bugün bir çok özelliği biliniyor. Yalnız son keşifde ilginç bir detay var: Örümcek dışındaki tüm böceklerdeki antenler yani çok hassas sensörler normalde, elektrik yüklü bir nesneye yaklaştığında, bunu hemen hissettikleri halde örümcek ağını fark edemezler. Bunun sebebi ağın milimetrelik bir bölgesinde bulunan maddenin böceklerin tüm elektromanyetik alanlarını bozarak artı ya da eksi yüklü olup olmadığı fark etmeksizin her cismin üzerine yapışabilmesidir.

Peki buna rağmen hangi hikmete binaen “yuvaların en zayıfı örümceğin evidir” deniliyor. Çünkü bu ağ evet diğer böcekler karşısında kusursuz bir dinamiğe, statiğe ve sağlamlığa sahip ve bunu aşmaları neredeyse imkansız.

Ancak örümceğin ağı, sonuçta bu evrende. Ve böcekler için ne kadar profesyonel olsa da bu evrendeki diğer yasalar karşısında son derece zayıf ve çaresizdir. Ne gibi mesela rüzgar gibi, yağmur gibi, kuş vs. gibi.

İlginçtir örümceğin ağı için ayette, yuva veya bizzat ağ yerine “beyt” denmiştir.

Müslim’de geçen ve Cabir bin Semure (Radıyallahu Anh)'dan rivayet edilen Hadis-i Şerifte “Müslümanlardan bir grupçuk “Beytül Ebyad’ı” (Beyaz Saray’ı) fethedecektir” denilir.

Tabi ki Hadisin devamında bunun Kisra’nın sarayı olduğu bilgisi vardır.

Fakat bunun aynı zamanda bugüne işaret ettiği de açıktır.

Böylece “Beytül Ankebut” ifadesi biraz daha vazıh bir hale gelmektedir.

Hilelerinden en basitine bakar mısınız: Şu anda Arap ülkelerinin hepsini ağlarıyla kendi hizmetlerine almış gözüküyorlar.

Türkiye ise bu konuda etkisi ve son yıllardaki tavrı açısından bölgede hayli riskli bir ülke.

Peki bu riske karşı mesela ne yapıyorlar?

Buradaki uzantılarına dikkatleri ciddi ciddi dağıtacak konuları ha bire kaşımalarını, Filistin gündemini unutturup, geri plana itecek bütün hassas sensörleri kör edecek elektromanyetik fitneler yaymalarını emrediyorlar.

Ve lejyoner ankebutlar harekete geçiyorlar. Gah futbol topu yuvarlıyorlar, gah alengirli mevzuları ortaya atıyorlar. Ve başardıklarını zannediyorlar.

Ama bu numaralar da işgalci teröristlerin kayıplarına merhem olmuyor. Tanklarını kurtarmıyor, tüm paydaşlarıyla beraber rezilliklerini ve mağlubiyetlerini örtmüyor.

Neden mi?

“Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?” (Fil Suresi 1-2)

QOSHE - “Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?” - Özkan Yaman
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?”

7 0
30.12.2023

“(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.” (Âl-i İmrân Suresi – 54)

“Tuzakları dağları yerinden oynatacak kadar güçlü olsa bile o tuzakları Allah'ın katındadır/bilgisi dâhilindedir. Şüphesiz onlar düzenlerini kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah katında (denetiminde) bulunmaktadır.” (İbrahim 46)

Kuran-ı Kerim’de müşriklerin, azgın yahudilerin, münafıkların ve hakeza şeytanın bütün yandaşlarının tuzaklarından bahsedilir.

Müminlere bunlara karşı hazırlık yapmaları emredilir, dikkatli olmaları emredilir, onlarla cihad etmeleri ve savaşmaları emredilir ancak o tuzakları bozmaları emredilmez.

Çünkü bu iş, küffarın yaptığı gibi sadece tahrip etmeye dayalı ve nefsi emmare kaynaklı bir adem(yokluk) değil, ispata dayalı vücud(varlık) ister. Varlık ise ancak Allah cc katındandır.

Hal böyle olunca zalimlerin tuzaklarını boşa çıkarmak için maddi sebeblere (araçlara) başvurmanın tevekkülün gereği olan Sünnetteki tedbirden ve emri ilahiye tutunmaktan başka bir gayesi yoktur.

Eğer böyle olmasa idi bu sefer, ekranlardaki yorumcular gibi terör rejiminin efsane merkava tanklarını imha eden Yasin 105’in füzesinin sadece fiziğini, kimyasını, mühendisliğini konuşurduk.

Tekrar söyleyelim: O kafirlerin tuzaklarını, hileleli düzenlerini iptal eden, yıkan ancak Kahhar-ı Zülcelal’dir.

Yoksa şayet Hakk’ın yardımı olmazsa, iki milyar........

© Doğruhaber


Get it on Google Play