Fenerbahçe’yi kalkan yapmayın
Bir gazeteyi hedefe koymak kolaydır. Zor olan, hakikatin karşısında dimdik durabilmektir. Diriliş Postası, Fenerbahçe Spor kulübü başkanı Sadettin Saran hakkında gündeme gelen iddiaları haberleştirdi diye, bir anda “düşman” ilan edildi. Oysa hedefe konulması gereken gazete değil; aklıselimi askıya alan reflekslerdir.
Bir kulüp, bir kişiden büyüktür. Bir başkan, bir camiayı rehin alamaz. Fenerbahçe’nin tarihi; şahısların gölgesinde değil, fedakârlıkların, alın terinin ve tertemiz rekabetin üzerinde yükselmiştir. Bugün yapılması gereken, “kumpas” ve “iftira” psikolojisine sığınıp dosyayı peşinen kapatmak değildir. Yapılması gereken; kulübün itibarını korumak adına, kim olursa olsun iddiaların şeffaflıkla ele alınmasını talep etmektir.
Bakın mesele basit: Eğer ortada bir iddia varsa, bu iddia kulüp logosunun arkasına saklanarak karşılanamaz. Bir iş insanı, şirketleriyle, servetiyle, avukatlarıyla, itibarıyla bu süreci tek başına göğüsleyebilir. Kulüp, kalkan değildir. Kulüp, mirasın adıdır. Kirlenmiş kim varsa—iddia aşamasında dahi olsa—kulübün markasıyla yan yana durmamalıdır. Fenerbahçe’yi savunmak; bir kişiyi savunmak değildir.
Taraftarlık; sorgusuz sualsiz biat değildir. Taraftarlık; kulübün adını her şeyin üstünde tutmaktır. Bugün Fenerbahçeli duruş, “başkanım ne yaparsa yapsın” demek değil; “kulübüm her türlü şaibeden arınsın” demektir. Bu çağrı, düşmanlık değil; sadakattir. Gerçek sadakat, alkışla değil, gerektiğinde itirazla ölçülür.
Gazeteciliğe gelince… Haber yapmak suç değildir. İddiaları yazmak, yargı dağıtmak değildir. Tam tersine; kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğudur. Bir gazetenin görevi, hoşunuza gidenleri yazmak değil; rahatsız eden gerçekleri de kayıt altına almaktır. Bugün hedef alınan Diriliş Postası değil; hakikatin kendisidir.
Şunu herkes bilsin: Fenerbahçe kimsesiz değildir. Onu ayakta tutan; isimler değil, ilkelerdir. Başkanlar gelir geçer, ama kulübün adı kalır. Ve o adın üzerine tek bir leke düşmemesi için, kim olursa olsun, hesabını şahsi verir. Kulübün armasını mahkeme salonlarına taşıyan bir anlayış, Fenerbahçe’ye iyilik yapmaz.
Bugün Fenerbahçeli olmak; körleşmek değil, temiz kalmak demektir. Kulübünü seven, onu şahısların tartışmalı dosyalarından ayrı tutar. Gerisi gürültüdür. Hakikat ise er ya da geç, gürültüyü susturur.
////////////////////////
DEVLETIN HAFIZASINA SALDIRI
HAKAN FİDAN’I TARTIŞMAYA AÇMAK KİME NE FAYDA SAĞLAYACAK?
Türkiye’nin dış politikası, televizyon stüdyolarında anlık ruh hâline göre şekillenen bir alan değildir. Hele hele terörle mücadelenin tam........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin