menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Maradona’ya giderken Çetin’e uğradım

43 0
23.05.2024

Amma da sık gitmeye başladım Gaziosmanpaşa’ya! Daha yedi ay önce Kansız Kardeşler’deydim. Zaten o zaman gözüme kestirmiştim Maradona’yı. 55T’ye binip GOP’un yolunu tuttum yine.

Otobüsten tam belediyenin önündeki durakta indim. Yolun karşısına geçerken gözüme birden Tekirdağ Köftecisi Çetin Pub takıldı. Tabelanın rengi bira markalarından birine ait olmasaydı fark etmeyebilirdim. Seçici hassasiyet işte. Çevresindeki çok katlı işhanlarının arasına sıkışmış, iki katlı müstakil bir bina…

Hedefe kilitliyim ya, burayı kenara kaydedip Maradona Birahanesi’nin yolunu tuttum. Nasıl olsa su yolu yaptım Gaziosmanpaşa’yı, yine gelirim.

Maradona’nın tabelasında kuruluş tarihi olarak 1981 yazıyor. Camlar tamamen bira firmasının kurumsal renkli filmiyle kaplı; içeriyi görmek mümkün değil. İşlek Küçükköy Caddesi’nin üzerinde. Kendimden pek emin, girdim içeri. Önce yorgunluk birası, ardından üç-beş meze ile rakı içeceğim. İyi ki baştan sormuşum, yaş almış iki garsondan biri, belki de sahibi, “Artık rakı satmıyoruz” dedi. Neden? “Kurtarmıyor, zarar ediyoruz. Sadece bira servisi var.” Yanında da çerez, kaşar falan.

Bütün ezberim bozuldu… Ama işte hayat, iyi ya da kötü değil, şöyle ya da böyle. Hemen döndüm Tekirdağ Köftecisi Çetin Pub’a. Arası beş dakikalık yürüme mesafesi zaten.

Giriş katındaki üç sıralı 19 masanın sadece birkaçı boştu. Kimi yalnız oturan müşterilerin çoğu bira içiyor. Genellikle tercih ettiğim salona hakim masalar dolu. Orta sıranın en sonundaki masa boş. Yüzüm kapıya dönük yerleştim. Biraların servis edildiği, adisyonların tutulduğu banko arkamda.

Tek markanın hem şişesi hem fıçısı var. Malt olanından şişe, yanına da yarım kuru et. Nefeslenmek için iyi seçim.

Beş ekranın üçünde at yarışı, Şanlıurfa Hipodromu’ndan, ikisinde rahatlatıcı su altı görüntüleri yayınlanıyor, fondaki müzik ise pek duyulmuyor.

Serviste biri gençten iki garson var. Genç olanının tavırları pek sıcakkanlı. Herkesi tanıyor, işini de severek yapıyor. Geleni karşılıyor, kalkanı yolcu ediyor:

“Ali abi hoş geldin… Kalkıyor musun Mesut amca?..”

Dört dönüyor salonda. Tanışırım nasıl olsa.

Biramı yarıladığımda, arkamdaki bankoda adisyonları tutan beyefendiye kendimi tanıtıp fotoğraf da çekebilmek için izin istedim. “Tabii” dedi tereddütsüz.

Erkan Öztürk (60) buranın sahibi. 55 yıllık baba mesleği, 45 yıldır kendisi de işin içinde:

“Daha önce meydanda, Kızılay’ın arkasındaydı dükkanımız, adı yine Tekirdağ Köftecisi’ydi. 15 senedir de buradayız. Önceden demirci atölyesiydi, 30 sene önce Çetin Pub adıyla meyhane oldu. Devralınca da kendi adımızı ekledik........

© Diken


Get it on Google Play