Yirminci yüzyıl resim sanatına damgasını vuran Rus ressamı Wasily Kandinsky’nin “Hassas Ruh” isimli bir çalışması vardır. Rapalli’ye göre bu resim insan ruhunun değişkenliğini ve renkliliğini ortaya koymaktadır.

Bazı insanları kelimelerle anlatmak, onun ruh halini, hayat üzerindeki çizgilerini, düşünce yapısını, eylemlerini tarif etmek aynen bu “Hassas Ruh” tablosundaki gibi zordur. Azerbaycanlı gazeteci Günel Natıq da bunlardan biridir. Onu doğrusu eşim Afaq vasıtasıyla tanıdım. Eşim onunla on yıllık süren arkadaşlığını evimizde sürekli anlatmıştır. O nedenle biz hep Günel Natıq’ın atılganlığı, cesareti, farklı üsluptaki yazıları, röportajları, radyo programlarını hep yakından takip etmişizdir. Onu tanıdıktan sonra babası merhum Natıq Seferov’un da yaptığı tercümelerini de okumuş ayrıca onun mert, dürüst insanlığını da arkadaşlarının anlatısından öğrenmiştim.

Günel Natıq sadece bir radyo sunucusu veya yapımcısı değil, aynı zamanda röportajların inceliklerini bilen, insanı sorularıyla derin düşüncelere sevk edebilen ve okuyucunun veya dinleyicinin bütün dikkatini üzerinde yoğunlaştıran usta bir sorgulayıcıdır. 2021 yılında okuduğum “Röyal ve Firuze Destanı” yazısının tesirinden uzun süre kurtulamamıştım. Şehit kocasının tabutunu sırtında taşıyan Firuze’nin duyguları Günel Natıq’ın kalemiyle o kadar hassas ve akıcı bir şekilde verilmişti ki en duygusuz okuyucu bile bu duyguların karşısında baş eğmek zorunda kalmaktadır.

Türkiyeli şair Coşkun Karabulut, Günel’in bu ustalığını şu satırlarla övmektedir. “Günel Natıq tasvirlerini satır aralarında çaktırmadan sessiz, saygılı ve mahcup, yüksek bir insan karakteri şeklinde yerleştirilmektedir.”

Günel Natıq birkaç yazısını Almanya’da Referans dergisinde yayınlamıştım. Her yazısı okuyucu tarafından büyük bir ilgi ile karşılanıyordu. Çünkü hayatın içinde yazıyor ve hiçbir satırında samimiyeti elden bırakmıyordu. Yaşanmışlıklar, insani münasebetleri, gerçek dostluklar ve vefa Günel Natıq’ın yazılarının ana konuları olmuştur. Onun “Kulis”de yayınlanmış “Akutaqava, Nazim Hikmət və Adil Mirseyid” başlıklı yazısı bir vefasızlığın menifostası gibidir ve şu satırlarla bitmektedir: “Sanatçıları onların gönülleri birleştirir. Onların da öyle bir yürek var ki o hep kılavuz olur ve onları ileriye götürü. Aynen Akutagava, Nazım Hikmet, Adil Mirseyid ve babam gibi…”

Sanatçılar ne yazık ki kendi dönemlerinde iyi anlaşılmıyorlar. Aynen Adil Mirseyid, aynen Natıq Seferov, aynen Günel Natıq gibi. Onun “Kâğıt Gemiler”, “Edebi Taleler”, “Muhabbet Kuşları” ve diğer kitapları bir devrin değişimine, dönüşümüne ve insanına ayna tutacaktır.

Modern toplumlar zenginlikleri veya bilimde yaptıkları gelişmelerle değil yetiştirdikleri kültürel değerleri veya aydınlarıyla övünürler. Çünkü ülkenin yazarları, şairleri o yaşadıkları toplumun bütün özelliklerini geleceğe taşırlar. Doğan, yaşayan, üreten ve ölen insan ancak bir sanatçının dokunuşuyla gelecekte yeniden var olabilir.

Yıllardır Azerbaycan radyosunda üretken kalemi ve hazin, duygu dolu sesiyle binlerce insana seslenen Günel Natıq şu sıralar ne yazık ki önemli bir hastalıkla mücadele etmektedir. Bütün acılarına, çektiği zorluklara rağmen bunu kimselere yüksek sesle duyurmak istemeyen Günel Natıq için hem Azerbaycan Kültür Bakanlığı hem de diğer kurumlar seferber olmalı ve onun daha büyük acılara gark olmasına izin vermemelidirler. Bu hepimizin hem insanlık hem de kültüre yönelik vefa borcumuzdur.

Orhan ARAS

QOSHE - Günel Natık, Azerbaycan’da Hassas Bir Ruh… - Orhan Aras
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Günel Natık, Azerbaycan’da Hassas Bir Ruh…

6 1
16.04.2024

Yirminci yüzyıl resim sanatına damgasını vuran Rus ressamı Wasily Kandinsky’nin “Hassas Ruh” isimli bir çalışması vardır. Rapalli’ye göre bu resim insan ruhunun değişkenliğini ve renkliliğini ortaya koymaktadır.

Bazı insanları kelimelerle anlatmak, onun ruh halini, hayat üzerindeki çizgilerini, düşünce yapısını, eylemlerini tarif etmek aynen bu “Hassas Ruh” tablosundaki gibi zordur. Azerbaycanlı gazeteci Günel Natıq da bunlardan biridir. Onu doğrusu eşim Afaq vasıtasıyla tanıdım. Eşim onunla on yıllık süren arkadaşlığını evimizde sürekli anlatmıştır. O nedenle biz hep Günel Natıq’ın atılganlığı, cesareti, farklı üsluptaki yazıları, röportajları, radyo programlarını hep yakından takip etmişizdir. Onu tanıdıktan sonra babası merhum Natıq Seferov’un da yaptığı tercümelerini de okumuş ayrıca onun mert, dürüst insanlığını da arkadaşlarının anlatısından öğrenmiştim.

Günel Natıq sadece bir radyo sunucusu veya yapımcısı değil, aynı zamanda röportajların inceliklerini bilen, insanı sorularıyla derin düşüncelere sevk edebilen ve okuyucunun veya dinleyicinin bütün dikkatini üzerinde yoğunlaştıran usta bir sorgulayıcıdır. 2021 yılında okuduğum........

© dibace.net


Get it on Google Play