Çetin bir yıl bizi bekler
Dünya zaman dilimine göre 365 günü daha geride bırakmak üzereyiz. Koş koş nereye kadar demeyin!... Bu gün meselesinin ortaya çıkışı ta antik Mısır, Babilliler, Mayalara dek uzar gider. 16. yüzyılda Kopernik’in Dünya’nın hem kendi ekseni etrafında döndüğü hem de Güneş’in etrafında yıllık bir tur attığı teorisi öncesi, sonrasında olduğu gibi günümüzde de bu yaklaşık 365 günlük zamanın peşinde koşup duruyoruz. Tarih kendini tekrarlar der kimileri. Ülkeler, uluslar, toplumlar tarihine bakarsak örnekleri çoktur; iniş, çıkışlar, yükseliş, genişlemeler, bölünme, çöküşler... Sonra yeniden başlangıçlar... Soru aynıdır; insan neden geçmişten ders almaz?
Küresel karne açısından hiç de iç açıcı olmayan bir yıla vedadayız. Kapıda bizi bekleyenin aydınlık getireceği konusunda da şüpheler çoğunlukta. Kuşkusuz umut direncimiz, umut mücadele gücümüz. Ama gerçekliği yadsıyarak umut balonu yaratmanın da çözümden çok çözümsüzlüğü derinleştirdiği ortada.
Bu köşede pek çok kez öngörülemez bir dönem içinde olduğumuza değindik. Vahşi kapitalist sistemin küresel çaptaki ağır faturasını aktardık. Demokrasideki erozyonun, aşırı sağcı, faşist birlikteliklerin çoğalmasından, otokratik eğilimlerin getirdiği tehlikelerden, popülizm rüzgârının şiddetlenmesinden bahsettik. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları öncesindeki gibi ekonomik, toplumsal buhranlardan geçildiği yönündeki görüşlere işaret ettik. Bildik geleneksel Batı ittifakındaki güven(lik) stratejisinin sallanmaya, Washington-Avrupa........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin