menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tu kaka

29 17
01.09.2025

“O piti piti karemela sepeti, terazi lastik jimnastik”’in “Oh pity pity, care’em all so pity, tears is the last thing, gymnastic”den hayli serbest bir uyarlama olduğunu öğrenince şaşırmıştım. İngilizce’den dilimize bu tip apartmalar olsa da esas maden Fransa’dan. Fransızca’dan dilimize geçmiş çok sayıda sözcük ve tamlama var. Sadece sözcükler değil, söyleyiş biçimlerimizin de çoğu Fransız. On dokuzuncu yüzyılda peş peşe açılan Fransız okulları nedeniyle terimlerin birçoğunu Fransız gibi söylüyoruz. “Siyon”la biten neredeyse her şeyi ilk Fransızlar’dan duyduk. Örneğin İngilizler gibi “televijın” demiyoruz, Fransızlar gibi “televizyon” diyoruz. “Ekşın” demiyoruz, “aksiyon” diyoruz, “dırekşın” demiyoruz, “direksiyon” diyoruz.

“Tu kaka” da, orijinali Latince olan ama Fransa üzerinden ülkemize ithal edilen bir söz. Biz “tu kaka”yı talihsiz ses benzerliğinden ötürü, bir şeyi kötülemek, itibarsızlaştırmak için hakaret anlamında kullanıyoruz ama “tu quoque”nın esas anlamı biraz daha kapsamlı:

Örneğin memleketi soyup soğana çevirmiş bir hırsızsın ve biri bunu sana söylüyor. “Tu quoque” diyorsun öfkeyle, “Sen de çocukken manavdan elma çalmamış mıydın?”

Beş yaşında manavdan çalındığı iddia edilen elma, bu hırsızın halkın sırtından söğüşlediği milyar dolarları aklıyor. “Sen de hırsızlık yaptığını göre, bana hırsız demeye hakkın yok.” Mantıklı değil ama kesinlikle başarılı bir yöntem. Şu anki gayret de bu nedenle olabilir mi?

Yıpranmış evliliklerde her akşam yapılan kavgaların çoğu birer “tu quoque” klasiği: “Düşüncesiz herif! Sen çok mu düşüncelisin? Tembellik yapıyorsun! Sanki sen çok çalışkansın.” İtham edilen konuyu çürütme gayreti yok. Suçlamayı hemen karşınıza yansıtın. Belki böylece masanın altında korkuyla kavganızı dinleyen çocuklarınızın bir kısmı size inanır.........

© Birgün