menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsanlığımı Yitirirken: Maske’nin ardındaki Gölge’nin çığlığı

16 0
20.07.2024

*Görsel betimleme: Fotoğrafta, sol tarafta Osamu Dazai'nin portresi yer alıyor. Dazai, düşünceli bir ifadeyle elini yüzüne dayamış durumda. Saçları siyah ve kısa. Sağ tarafta ise altı farklı kitap kapağı sıralanmış. Kitap kapaklarının her biri Osamu Dazai'nin "İnsanlığımı Yitirirken" kitabına ait ve farklı tasarımlarda.

“İnsanlığımı Yitirirken”; daha elinize aldığınızda adıyla etkileyen bir kitap. Japonca orijinal adı “Ningen Shikkaku” olan, İngilizce’ye “No Longer Human” olarak çevrilen roman, Japonya’da bir edebiyat başyapıtı olarak kabul ediliyor.

Osamu Dazai’nin 1948 yılında, intiharından bir ay önce yayımlanan bu romanı Japonya’da Natsume Soseki'nin Kokoro'sundan sonra tüm zamanların en çok satan ikinci romanı. Roman, ülkemizde de çok satan bir kitap.

Yazarın daha önce “Öğrenci Kız”, “Yeşil Bambu” ve “Diğer Fantastik Öyküler” adlı kitaplarını okumuş, bu başyapıtını ise en sona saklamıştım.

Uzun süredir okumaya niyetlendiğim ve türlü nedenlerle aynı kitabı farklı yayınevlerinden almış olmama rağmen elim bir türlü kapağını açmaya gitmiyordu. Çünkü bu incecik kitabın ne kadar ağır olduğunu biliyor, zamanını bekliyordum.

Bazı satış sitelerinde 13 yaşından itibaren okunabilir denilse de, bu fikirde değilim. Romanda kahramanımız Yozo Oba’nın hikayesi çocukluk döneminden başlayarak anlatılsa da bu yetişkinler için yazılmış bir kitap ve biz büyükler için bile sindirilmesi kolay bir eser değil. İncecik bir kitap olduğu için iki günde bitiririm sanıyorsunuz ama durup düşünmeye o kadar çok vakit harcamanız gerekiyor ki roman baş ucunuzda epeyce kalıyor.

Bu arada yazarın dili çok akıcı, duygularını ve yaşadıklarını hiç lafı dolandırmadan anlattığını hissettiriyor.

Okuyunca anlayacaksınız, gerçek öyle değil tabii ki. Hele de bu kitabın yarı otobiyografik olduğunu öğrenince hem yazarımız Dazai’ye hem de kurgu karakterimiz Yozo’ya daha fazla vakit ayırmak istiyorsunuz. (Bunu okuyup da paylaşmaya değer bulduğum her kitap için söylüyor olabilirim ama yine dönüp, dönüp okunacak bir eser.)

Osamu Dazai, Japon edebiyatının en etkileyici ve en trajik yazarlarından biri. Eserleri, çalkantılı hayatı ve intiharlarıyla bilinen Dazai (gerçek adıyla Shūji Tsushima), 19 Haziran 1909'da Japonya'nın kuzey ucundaki Kanagi kasabasında, varlıklı bir ailenin 8’inci çocuğu olarak doğmuş. Edebi kariyerine genç yaşlarda başlayan Dazai, hem ülkesinde hem de dünya çapında elde ettiği üne karşın kendini dünyaya bir türlü sığdıramamış bir adam.

Siyasetteki yeri ve gücü ile tanınan ailesinin ayrık otu çocuğu Dazai, tüm itirazlara rağmen Tokyo Üniversitesi’nde Fransız Edebiyatı okumuş.

Yazarlığı seçerek, Komünist Parti’ye üye olarak, bir geyşa ile evlenerek ailesinden defalarca ret yiyen Dazai, hayatı boyunca depresyonla mücadele etmiş, intihar etmeyi denemiş, denemiş, denemiş ve sonunda 39’uncu yaş gününde yanında sevgilisiyle birlikte beşinci denemesinde bunu gerçekleştirmiş.

“Sorarım Tanrı’ya; direnç göstermemek suç mudur?” böyle yazan Dazai’nin en sevdiği yazar Ryunosuke Akutagawa imiş ve o da 35 yaşındayken intihar etmiş. Akutagawa’dan çok etkilendiği söylenen Dazai’nin çeşitli gidiş girişimlerine karşın, dünyaya uyum sağlamaya çalıştığını da düşünüyorum; ikinci kez evlenmesi, iki farklı anneden üç çocuğu olması bunun işareti olamaz mı?

Bu kadar yoğun hisler barındıran bir adam dünyaya uyum sağlamayı denememiş olabilir mi? Bilemiyoruz ki.

Bu yazıyı yazarken çocukları ile birlikte oldukça neşeli göründüğü bir fotoğrafa baktım uzun uzun, ancak son romanı okumuş olduğum için yüzündeki gülümseyişin gerçekliğinden emin olamadım.

Arkasında “Doğmuş olduğum için beni affedin” diye bir not bırakan Dazai, son kitabı “Goodbye’ın finalini yazmadan çekip gitmiş bu dünyadan. Kısacık hayatına öyküler, denemeler, romanlar derken tam 22 basılı eser sığdıran Dazai, ölümünün üzerinden geçen 76 yıla karşın sadece Japonlar’ın değil, tüm dünyada edebiyatseverlerin kalbinde özel bir yerde yaşıyor.

Tüm bu bilgileri aktarmamın nedeni İnsanlığımı Yitirirken romanının yarı otobiyografik olarak kabul edilmesi.

Aslında bu 20. yüzyıl Japonya’sına özgü bir tür. I-Novel (Ben Roman) denilen bu türde, karakterler kurgu olsa da yazar kişisel deneyimlerini, duygularını ve düşüncelerini doğrudan anlatıyor. Satır aralarında yazar, okuruna kendisi ile ilgili........

© Bianet


Get it on Google Play