2023 yılı dünyada iyisiyle ve kötüsüyle bitti. Özellikle deprem felaketi yaşadığımız bir yıl olarak ülkemiz adına ise kötü geçen bir yıldı. Ancak uzay çalışmaları ve uzay teknolojileri adına 2023 tüm dünyada bugüne kadar en aktif ve en başarılı yıllardan biriydi. Gerek sivil uzay çalışmalarında gerekse devlet uzay çalışmalarında çok ciddi ilerlemeler kaydoldu ve tüm dünya için önemli ilerlemeler ve deneyimler meydana geldi. Daha da önemlisi 2024 yılında olacak birçok uzay çalışması için bir alt yapı sağlandı. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere birçok ülke ve kurum, bir milat olması beklenen 2030 yılı için hazırlık yapıyor ve bu anlamda gerek ayda kalıcı bir üs kurulması gerekse uzayda dünya yörüngesinde yeni uzay üsleri inşa edilip devreye sokulması için ciddi çalışmalar var. 2024 bir nevi bu çalışmaların ön izlemesi olacak gibi duruyor.

2023’te en önemli başarılardan biri Hindistan’ın Ay’ın Güney Kutbuna dünyada ilk kez inmeyi başarması oldu. Daha önce yapılamayan bir eylemi başaran Hindistan, Chandrayaan 3 görevi ile önemli bir hedefe ulaşmış oldu. Böylece hem ayda olduğu artık bilinen buzul maddelere erişim olabileceği fikri (Buz demek su demektir ve su demek H2O olarak hem su demek hem ayrıştırıldığında Oksijen olarak hava demek ve Hidrojen olarak yakıt demektir) netleşti, hem de Chandrayaan 3 aynı zamanda Ay’da kükürt buldu. Deprem ölçümledi, ayın yüzeyi ile birkaç santim derinliği arasında 60 derece sıcaklık farkı buldu. Böylece Chandrayaan 3 önemli buluşlara imza attarak 2024 sonrası Ay’a gidecek tüm misyonların bu bilgi ve deneyim çerçevesinde hareket etmesini sağladı.

ABD’lilerin Artemis Projesi adı altında yaptığı insansız Ay uçuşu da Ay çalışmalarını 2023’te taçlandıran başka bir olay oldu.

Mayıs ayında Çin Uzay Ajansı, Tiangong uzay istasyonunda altı taykonot bulundurarak kendi rekorunu kırdı (30 Mayıs'ta, ISS'de 11 astronotla, aynı anda yörüngede 17 kişi vardı – bu uzayda en çok sayıda kişi bulunma rekoruydu). Ayrıca Çin Uzay Ajansı da, yeni nesil roketlerini ve uzay araçlarını sessizce geliştirerek ve 2023’te muhtelif fırlatma deneyleri yaparak uzay yarışında ABD’nin hemen takibinde olduğunu net bir şekilde belli etti.

NASA’nın Osiris-Rex misyonu ise Bennu asteroidinden bazı materyalleri dünyaya getirterek güneş sistemimizin oluşumu ile ilgili çok ciddi bir çalışma oldu. Uzay madenciliğinin ileride gelişebilmesi için de bir nevi ön çalışma niteliği taşıyan bu görev artık insanlığın uzayın her yerine talip olduğunu gösteriyor.

Ekim ayında Azerbaycan’da 74. Uluslararası Uzay Kongresinde boy gösteren uzay ajansları ve uzay şirketleri hızlı ve ciddi bir şekilde hem 2030 uzay hedeflerini açıkladılar hem de en son teknolojilerini tanıttılar. Çin Uzay Ajansı Ay’a yerleşme konusunda gerekli teknolojiye sahip olduğunu ve oldukça ciddi sunumlarla hem uzaydaki istasyonu konusunda hem de gelecekteki Güneş Sistemi projeleri konusunda aktif olduğunu gösterdi. Rus Uzay Ajansı da biz de varız diyerek daha çok Çin ile işbirliği halinde olduklarını vurguladı. En güzeli ise Türkiye’mizin Uzay Ajansı ile TÜBİTAK, ASELSAN vs gibi kuruluşlarında olmasıydı. Uzay Kongresi tarihindeki en büyük katılımdı bu. Bu sayede 2026 yılında Uzay Kongresinin ülkemizde Antalya’da yapılması kesinleşti. Böylece ülkemizde, uzay çalışmaları içinde yer alan ülkelerden biri olabileceğini sergileme imkânı bulacak.

Tabii 2023’te gördüğümüz diğer bazı gelişmeler de uzaydaki James Webb Teleskopu gibi özel astronomik uydulardan elde edilen görüntüler ve bilgilerdi. Evren konusunda matematiksel olarak çıkarımda bulunduğumuz bazı kavramların netleşmesi bu gözlemler sayesinde arttı. Artık kara delikler, pulsar yıldızlar hakkında, yıldız ve galaksi oluşumları konusunda çok daha fazla şey biliyoruz. Hem güneş sistemimizi hem de evrenimizi artık daha iyi anlıyoruz. Geçen haftaki yazımda bahsettiğim ötegezegenler konusunda birçok keşif oldu ve artık muhtemelen hayat barındırabileceğini düşündüğümüz ötegezenler keşfettik.

Uzay turizminde 2023 yılında önemli gelişmeler oldu. Gerek SpaceX, gerek Virgin Galactic ve Blue Origin uzaya sivil uçuşlar gerçekleştirerek artık parası olan herkesin istediği zaman uzaya uçabileceğini bir nevi göstermiş oldular. 2023 yılı itibariyle 500 bin dolardan başlayıp 10 milyon dolara çıkan fiyatlarla artık herkes uzaya gidebilir. Tabii ki bu halkımız için çok ciddi bir para ve normal şartlarda yaşayan biri bu parayı veremez, fakat unutmayın ki bu uçuşlar yaygınlaştıkça fiyatlar düşecektir. Aşağı yukarı 2030 yılından itibaren uçuşların 5000 dolar civarına ineceğini öngörenler var. Yani ortalama 2-3 kaliteli telefon parasına herkes uzaya uçuşa gidebilecek.

Uzay ekonomisinin 2023 yılında 1 trilyon dolara yaklaştığı dikkate alınacak olursa bir nevi uzay ekonomisi tüm dünya içinde bir dinamo görevi görmekte ve 2023’teki bu baş döndürücü gelişmeler 2024’te daha da artarak devam edecek. Peki ülkemiz bunun neresinde? Elbette ilk Türk astronotumuz bu ay Uluslararası Uzay istasyonuna gönderilecek ve bu oldukça önemli bir başlangıç. Ancak uzun vadede gerçek bir uzay ekosistemi kuramadıkça dünya uzay ekonomisinden hak ettiğimiz payı kapamayız. Bunun için daha çok özel sektör ve üniversiteler eşliğinde çalışmalar yapılması gerekiyor. Yüce önderimiz Atatürk’ün dediği gibi “İstikbal Göklerdedir”. Herkese bu vesileyle mutlu, huzurlu, sağlıklı, bol kazançlı, ve neşe dolu bir yıl dilerim.

QOSHE - 2023’ten daha fazla uzay uçuşlu bir yıl olacak - Uğur Güven
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2023’ten daha fazla uzay uçuşlu bir yıl olacak

18 1
02.01.2024

2023 yılı dünyada iyisiyle ve kötüsüyle bitti. Özellikle deprem felaketi yaşadığımız bir yıl olarak ülkemiz adına ise kötü geçen bir yıldı. Ancak uzay çalışmaları ve uzay teknolojileri adına 2023 tüm dünyada bugüne kadar en aktif ve en başarılı yıllardan biriydi. Gerek sivil uzay çalışmalarında gerekse devlet uzay çalışmalarında çok ciddi ilerlemeler kaydoldu ve tüm dünya için önemli ilerlemeler ve deneyimler meydana geldi. Daha da önemlisi 2024 yılında olacak birçok uzay çalışması için bir alt yapı sağlandı. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere birçok ülke ve kurum, bir milat olması beklenen 2030 yılı için hazırlık yapıyor ve bu anlamda gerek ayda kalıcı bir üs kurulması gerekse uzayda dünya yörüngesinde yeni uzay üsleri inşa edilip devreye sokulması için ciddi çalışmalar var. 2024 bir nevi bu çalışmaların ön izlemesi olacak gibi duruyor.

2023’te en önemli başarılardan biri Hindistan’ın Ay’ın Güney Kutbuna dünyada ilk kez inmeyi başarması oldu. Daha önce yapılamayan bir eylemi başaran Hindistan, Chandrayaan 3 görevi ile önemli bir hedefe ulaşmış oldu. Böylece hem ayda olduğu artık bilinen buzul maddelere erişim olabileceği fikri (Buz demek su demektir ve su demek H2O olarak hem su demek hem ayrıştırıldığında Oksijen olarak hava demek ve Hidrojen olarak yakıt demektir) netleşti, hem de Chandrayaan 3 aynı zamanda Ay’da kükürt buldu. Deprem ölçümledi, ayın yüzeyi ile birkaç santim derinliği arasında 60 derece sıcaklık farkı buldu. Böylece Chandrayaan 3 önemli buluşlara imza attarak 2024 sonrası Ay’a gidecek tüm misyonların bu bilgi ve deneyim çerçevesinde hareket etmesini sağladı.

ABD’lilerin Artemis Projesi adı altında yaptığı insansız Ay uçuşu da Ay çalışmalarını 2023’te taçlandıran başka bir olay oldu.

Mayıs ayında Çin Uzay........

© Aydınlık


Get it on Google Play