menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

FETÖ olmadıysa, Bektaşi devleti verelim!

66 3
05.10.2025

“Böl ve Kolayca Yönet” sloganı, dünyaya medeniyeti getiren Mezopotamya’nın öncüleri Sümerler döneminden beri şiddetle geçerli bir olgu. Aradan geçen 6-7000 senede, onlar ve onlardan sonra gelenler, bu sloganın hayata geçmesi ve mükemmelleştirilmesi için dahiyane formüller buldular ve insanlığın hikayesi, bu bol-yönet taktikleri ile günümüze kadar ulaştı.

Dünyanın her yerine göre, bu konuda en fazla problem yaşayan bir bölgesinde olan Türkiye, bu konuda da nasibini fazlası ile almış bulunuyor, uzun tarihi içinde. Orta Asya’daki 16 devletimizin yıkılış sebeplerinden en önemlileri de bu değil midir ki zaten? Yoksa kocaman devletlerimiz neden parçalanıversin.

Orta Asya’daki devletlerimizin bol-yönet ile yıkılması tarihini bir taraf bırakıp, günümüze getirirsek, yepyeni bir böl-yönet evladımız daha oldu diyebiliriz bugün. O da Arnavutluk ülkesinin başşehri Tiran’da yaratılmaya çalışılan Bektaşi Vatikan Devleti! Evet, Hacı Bektaş Türkiye’de, dergâhı Hacı Bektaş beldemizde. Ama binlerce kilometre uzaklardaki Arnavutluk’ta, birdenbire bir Bektaşi Devleti kurmak iştahı ortaya çıkıverdi. Elbette Balkan Türklüğü ve Osmanlı dönemindeki yüzlerce yıllık Türk varlığı, oradaki Bektaşi tekkeleri tarafından da ispat ediliyor tarihi olarak. Bizzat kendimiz, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyılarında, Deliormanlar bölgesindeki Akyazılı Baba ve Bosna-Hersek’teki Blagaj Bektaşi tekkelerini görüp, feyz alma şansına mutlu bir şekilde sahip olabildik. Ve daha nice muhteşem tarihi tekkelerin varlığını da bilmekteyiz. Çünkü bazılarında, hala Balkan Bektaşileri varlıklarını tüm zorluklara rağmen sürdürebilmektedirler.

Ama birdenbire bu Bektaşi Devleti konusu nasıl ve neden ortaya çıkıverdi, insan merak ediyor doğrusu. Aklımıza hemen Emperyal devletlerin Arabistan,........

© Aydınlık