İsrail hem işgaline ve cinayetlerine devam ediyor hem uluslararası karşılaşmalarına; üstelik her karşılaşmayı bir propaganda fırsatı olarak kullanıyor. Geçtiğimiz hafta; FIBA Şampiyonlar Ligi’nde, Galatasaray Hapoel Jerusalem ile deplasmanda oynaması gereken karşılaşmayı Belgrad’da oynadı. Karşılaşma elbette seyircisiz oynandı. Ama tribünde dev İsrail bayrakları vardı. LED’lerde de İsrail bayrakları ve tarihlerin yazılı olduğu İbranice siyasi iletiler ekranlara yansıdı.

Rus takımlarını tüm yarışlardan atan bu spor organizasyonları adaletsizliğe imza atıyorlar. Şifreli de olsa; Türk izleyiciler, bir Türk kanalından iki saat boyunca İsrail propagandasını izlemek zorunda bırakıldılar. Fransa’da düzenlenen Avrupa Judo Şampiyonası da TRT’den yayımlandı. Fransız rejisi, kazandıkları karşılaşmalardan sonra İsrailli sporcuların sevinç görüntülerini daha uzun ekrana yansıttı. Üstelik, doğal olarak bu görüntülerde sporcuların daha abartılı sevinçleri vardı; “İsrail” çığlıklarını duyduk. Rus ve Belaruslu sporcuya yarışma hakkı tanımayanlar; yarışma izni verseler bile bayrağını ve ülke adını kullanmasına izin vermeyenler; İsrail propagandasını ekranlara taşıyorlardı. Spor sahalarında Kıbrıslı Türk yok, Kıbrıslı Rum var; Filistinli yok, İsrailli var; Rus ve Belaruslu yok Ukraynalı var.

Bu tek kutuplu sözde uluslararası düzene alternatif spor organizasyonları ile yanıt verilmelidir. Bolivya, Şili, Kolombiya, Venezuela, Küba, İran, Rusya, Belarus, Türkiye, Çin, Küba, Cezayir, Kuzey Kore, Yemen, Suriye, Afganistan, Pakistan, Mali, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Abhazya, Güney Osetya gibi emperyalizme direnen ülkelerle elbette Filistin’in katılacağı geliri Filistin’de acılar içinde yaşam mücadelesi verenlere bırakılacak çok uluslu bir spor organizasyonu düzenlenmelidir. Birleşmiş Milletler’in Gazze’de ateşkes oylamasında gördük, vahşeti devam ettirmek isteyen bir avuç ülke var. Dünyanın karşısında nasıl direnecekler? Olur da; bu sözde çok uluslu konfederasyonlar, alternatif spor organizasyonlarını yapacak emperyalizme direnen ülkeleri cezalandıracak olursa, kendileri alternatif kalacaklardır.

Cezayir Futbol Federasyonu, Filistin’in kendi sahasında oynaması gereken spor karşılaşmalarını Cezayir’de oynayabileceğini belirtti. Benzer özgürlük mücadelelerinden geçen Cezayir’in bu çağrısı çok önemlidir. Bu çağrıya rağmen; AFC (Asya Futbol Konfederasyonu) , Filistin’in 21 Kasım’da Avustralya ile sahasında oynayacağı 2026 Dünya Kupası eleme karşılaşmasının Kuveyt’te oynanacağını açıkladı. Eğer AFC’nin derdi, Cezayir’in Asya’da olmaması ise, bu karşılaşmaların ev sahipliği için Türkiye de başvurmalıdır. Avustralya’dan daha fazla Asya’da olduğumuza şüphe yok. Filistin’in Dünya Kupası elemesindeki diğer rakipleri Lübnan ve Bangladeş.

12 Ocak’ta Katar’da Asya Futbol Şampiyonası başlayacak. Şampiyona’da Filistin’in ilk karşılaşması 14 Ocak 2024 günü İran ile oynanacak. Bu karşılaşma mutlaka Türkiye’de ulusal yayın yapan bir kanal tarafından yayımlanmalı. EBU (Avrupa Yayım Birliği) aracılığıyla TRT’de ekranlarımıza gelen spor görüntülerinde sık sık İsrail propagandalarını izlemeye devam ediyoruz. Asya Futbol Şampiyonası’nda oynanacak Filistin-İran karşılaşmasını yayımlamak da TRT’ye yakışır!

Filistin Milli Futbol Takımı’nın birçok oyuncusu Filistin’de oynuyordu. Artık takımları da kalmadı. Filistin Milli Takımı’nın Almanya, Belçika, İsveç ve İsviçre gibi Batı Avrupa liglerinde oynayan futbolcularının da takımlarında kalması zor gözüküyor. İsrail’de oynayan Filistinli futbolcuların işi zaten çok zor. Bu oyunculara Türkiye ve Türk Kıbrıs Futbol Liglerinde yerli statüsünden oynama şansı tanımlanmalı! Filistin’e destek verdiği için Avrupa kulüplerinin kadro dışı bıraktığı futbolcuları da Türk kulüpleri bağrına basacaktır.

Avrupa’nın en iyi futbolcusuna verilen Altın Ayakkabı (Ballon d’or) ödülünü 2022’de Benzema almıştı. Suudi Arabistan Ligi’nde oynayan Benzema, Filistin’e destek verdikten sonra; Fransa’da ödülün Benzema’dan geri alınması tartışılmaya başladı. Avrupa’nın spora ve sporcuya bakışındaki çürümüşlüğü bu tartışmalar da kanıtlıyor.

2024 Paris Olimpiyatları için henüz Filistinli bir sporcu vize alamadı. Ama, Tokyo’da yüzmede 2, judo, halter ve yüzmede birer sporcu ile Filistin temsil edilmişti. Bu sene Çin’de düzenlenen Asya oyunlarında 15 farklı dalda 70 sporcu ile temsil edilen Filistin’in Paris’te Tokyo’dan daha fazla sporcu ile temsil edilmesini beklerdim. Filistin, Asya Oyunları’nda karatede bir de madalya kazandı. Olimpiyat elemelerinin yaşanacağı bu aylarda, Filistinli sporcuların sporcularımızla ortak kamplar yapmasını öneriyorum. Filistinli sporcuların Türk sporcularla yapacağı kamplar çok güçlü dostlukları da sağlayacaktır.

3-16 Ocak 2024 günleri arasında İsrail’de hem erkeklerde hem kadınlarda Avrupa Su Topu Şampiyonası düzenlenecek. Erkeklerde de kadınlarda da; sekizer ülke 1. Lig, sekizer ülke 2. Lig mücadelesi verecek. Türkiye, şampiyonaya erkeklerde katılamazken kadınlarda 2. lig mücadelesine katılıyor. İsrail ise ev sahibi olarak turnuvaya 1. Lig düzeyinde katılıyor. Bu savaş koşullarında bu turnuvanın İsrail’de düzenlenmesi mümkün gözükmüyor. Türkiye Su Topu Federasyonu’nun bu turnuvanın organizasyonunu talep ederse, su topunun ülkemizde tanınması ve yaygınlaşması için fırsat yaratır. İsrail’in yerine Türkiye’nin 1. Lig yarışmalarında ev sahibi olarak mücadele etmesi, milli takımlarımız için çok önemli deneyim olur. Oynanacak karşılaşmalardaki skorlara bakmadan, atacağımız adımın büyüklüğünü düşünmeliyiz; Avrupa Su Topu Şampiyonalarını 2024 Ocak ayında ülkemizde düzenlemek için başvurmalıyız.

QOSHE - Her yerde İsrail bayrağı - Cem Zeren
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Her yerde İsrail bayrağı

28 0
07.11.2023

İsrail hem işgaline ve cinayetlerine devam ediyor hem uluslararası karşılaşmalarına; üstelik her karşılaşmayı bir propaganda fırsatı olarak kullanıyor. Geçtiğimiz hafta; FIBA Şampiyonlar Ligi’nde, Galatasaray Hapoel Jerusalem ile deplasmanda oynaması gereken karşılaşmayı Belgrad’da oynadı. Karşılaşma elbette seyircisiz oynandı. Ama tribünde dev İsrail bayrakları vardı. LED’lerde de İsrail bayrakları ve tarihlerin yazılı olduğu İbranice siyasi iletiler ekranlara yansıdı.

Rus takımlarını tüm yarışlardan atan bu spor organizasyonları adaletsizliğe imza atıyorlar. Şifreli de olsa; Türk izleyiciler, bir Türk kanalından iki saat boyunca İsrail propagandasını izlemek zorunda bırakıldılar. Fransa’da düzenlenen Avrupa Judo Şampiyonası da TRT’den yayımlandı. Fransız rejisi, kazandıkları karşılaşmalardan sonra İsrailli sporcuların sevinç görüntülerini daha uzun ekrana yansıttı. Üstelik, doğal olarak bu görüntülerde sporcuların daha abartılı sevinçleri vardı; “İsrail” çığlıklarını duyduk. Rus ve Belaruslu sporcuya yarışma hakkı tanımayanlar; yarışma izni verseler bile bayrağını ve ülke adını kullanmasına izin vermeyenler; İsrail propagandasını ekranlara taşıyorlardı. Spor sahalarında Kıbrıslı Türk yok, Kıbrıslı Rum var; Filistinli yok, İsrailli var; Rus ve Belaruslu yok Ukraynalı var.

Bu tek kutuplu sözde uluslararası düzene alternatif spor organizasyonları ile yanıt verilmelidir. Bolivya, Şili, Kolombiya, Venezuela, Küba, İran, Rusya, Belarus, Türkiye, Çin, Küba, Cezayir, Kuzey Kore, Yemen, Suriye, Afganistan, Pakistan, Mali, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Abhazya, Güney Osetya gibi emperyalizme direnen ülkelerle elbette Filistin’in katılacağı geliri Filistin’de acılar içinde yaşam mücadelesi verenlere bırakılacak çok uluslu bir spor organizasyonu düzenlenmelidir. Birleşmiş Milletler’in Gazze’de ateşkes oylamasında gördük, vahşeti devam ettirmek........

© Aydınlık


Get it on Google Play