Floransa en sevdiğim, büyülü bir keyifle nefes aldığım kenttir. Fırsat buldukça Floransa’nın sokaklarında gezmeyi, tekrar tekrar müzelerini gezmeyi çok severim. 1200’lerde Dante’nin, İlahi Komedyanın, 1400-1500’lerde, yani Rönesans’ta, Humanizmin sanatçıları Leonardo’nun, Michaelangelo’nun memleketi…ve de Makyevelli’nin… Dar sokaklarında dolaşıp, Dante’nin, Michaelangelo’nun evlerini ziyaret edip, Dante’nin minicik kilisesinde sıcak ve yakıcı güneşten serinlik bulurum… David hekelinin önünde mermerin nasıl can bulduğunu hayranlıkla izlerim…Sonra arabama binip 60 km ötedeki Vinci kasabasına gidip Leonardo’nun mahallesine giderim… Oradan Chianti tepelerine çıkıp Chianti içerim…

Zorlukların kişilerin nasıl yeteneklerini artırdığını düşünürüm, bu dar, tozlu sokaklarda yürürken. Eğer Leonardo gayrimeşru bir çocuk olmasaydı, büyüdüğü ev ortamında ikinci sınıf çocuk sayılmasaydı, diğer kardeşleri varsıl noter babasının mirasını paylaşırken kendisi gayri meşru olduğu için miras kalmasaydı, yaratıcılığı bu kadar gelişir miydi acaba? Babasının soyadını bile alamamış, onun için yaşadığı kasaba olan Vinci’li Leonardo diye anılmış yaşamı boyu… Gayrimeşru olduğu için önce büyükbabasının, sonra babasının evinde büyümüş, köylü ve sınıfça babasının altında olan annesi ise o doğduktan sonra onu babasının ailesine verip kendi sınıfından birisiyle evlenmiş.

Yani anne sevgisi olmadan büyümüş Leonardo. Üvey annesi ne kadar sevmiş, ne kadar korumuştur onu, ortaçağ koşullarında bilinmez. Ancak, tüm bu koşulların Leonardo’yu ne kadar yaratıcı ve farklı yaptığı ortada. Evlenmemiş, çocukları, karısı yok, belki de eşcinsel, hatta bu konuda gençken suçlanmış, gerçeği bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey çocukluğunun zor geçmiş olması…

Diğer yandan Michaelangelo, Leonardo kadar yaratıcı, onun da çocukluğu anne sevgisi, koruması olmadan geçmiş, başka nedenlerle. Michaelangelo’nun annesi de hastalıkla boğuşan biriymiş. Onu emzirememiş, bir sütanneye bırakmış ve genç yaşında ölmüş. Michaelangelo da öksüz bir çocuk, 6 yaşındaymış annesini kaybettiğinde yalnız kalmış… Çocukken babasından çok dayak yemiş. Her iki sanatçı zamanında birbiriyle de atışmışlar…Michaleangelo 89 yaşında, ölmeden sekiz gün öncesine kadar çalışacak tutkuda…

Her ikisinin de yaşamları mücadele, savaş, devre devre yoklukla ve çok çalışmakla geçmiş. Dante deseniz, o da sevmediği bir babayla büyümüş. Dante babasını sevmezmiş, bunun nedeni babasının kötü ünü veya silik kişiliği olabilir. Eserlerinin hiçbir yerinde babasından söz etmemiş, aksine her fırsatta şövalyelik payesi bulunan dedesi Cacciaguida'dan bahseder, ailesinin soyunun Roma'ya dayanması ile övünmüş. Dante annesini Micaleangelo gibi daha çok küçük yaşlarda kaybetmiş. Babası da o on sekiz yaşlarındayken vefat etmiş, bunun üzerine üvey annesi ve üvey kardeşleriyle yaşamak zorunda kalmış.

Bunların hepsi çok zor yaşamlar… Acaba bu zor yaşamlar onların yaratıcılıklarına olumlu etkide mi bulundular? Bu zor yaşamlar yerine kolay, şımarık yaşamlar sürmüş olsalar acaba bu yaratıcıkları ortaya çıkar mıydı? Hep bunu merak ederim Floransa’nın dar sokaklarında huşu içinde yürürken…

QOSHE - Zor yaşamlar ve yaratıcılığa etkisi - Berna Bridge
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zor yaşamlar ve yaratıcılığa etkisi

18 26
03.03.2024

Floransa en sevdiğim, büyülü bir keyifle nefes aldığım kenttir. Fırsat buldukça Floransa’nın sokaklarında gezmeyi, tekrar tekrar müzelerini gezmeyi çok severim. 1200’lerde Dante’nin, İlahi Komedyanın, 1400-1500’lerde, yani Rönesans’ta, Humanizmin sanatçıları Leonardo’nun, Michaelangelo’nun memleketi…ve de Makyevelli’nin… Dar sokaklarında dolaşıp, Dante’nin, Michaelangelo’nun evlerini ziyaret edip, Dante’nin minicik kilisesinde sıcak ve yakıcı güneşten serinlik bulurum… David hekelinin önünde mermerin nasıl can bulduğunu hayranlıkla izlerim…Sonra arabama binip 60 km ötedeki Vinci kasabasına gidip Leonardo’nun mahallesine giderim… Oradan Chianti tepelerine çıkıp Chianti içerim…

Zorlukların kişilerin nasıl yeteneklerini artırdığını düşünürüm, bu dar, tozlu sokaklarda yürürken. Eğer Leonardo gayrimeşru bir çocuk olmasaydı, büyüdüğü ev ortamında ikinci sınıf çocuk sayılmasaydı, diğer kardeşleri varsıl noter babasının mirasını paylaşırken kendisi gayri meşru olduğu için miras kalmasaydı, yaratıcılığı bu kadar gelişir miydi acaba?........

© Aydınlık


Get it on Google Play