Geride bıraktığımız 2023 yılında Emmanuel Macron’un başında olduğu Fransa epey çalkantılı geçti. Ukrayna kriziyle birlikte Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlardan en çok etkilenen çiftçilerin tepkisi, emeklilik reformuna karşı milyonların ayağa kalkması, Cezayir kökenli bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesi üzerine başlayan sokak olayları ve banliyö gençliğinin isyanı, İsrail’in Gazze’deki vahşetine karşı kitlesel gösteriler ve en son aralık ayında ırkçı göç yasasına karşı yapılan eylemler.

2023 yılı aynı zamanda Fransa’nın Afrika’da yenilgisinin tescillendiği yıl oldu. 2020’de Mali ve 2022’de Burkina Faso’dan sonra 26 Temmuz 2023’te Nijer Fransa hegemonyasına son verdi. Fransız üsleri kapatıldı, askerleri ve büyükelçileri ülkeden kovuldu.

2014’te Ukrayna kriziyle başlayan ve 2022 Şubat’ında Rusya’nın Ukrayna’ya operasyonuyla bir üst aşamaya ulaşan ABD’nin başını çektiği Rusya’ya karşı Batı yaptırımları, Avrupa’yı derin bir ekonomik, sosyal ve siyasal krize sürüklemiş, yaptırımlar dönüp dolaşıp kendilerini vurmuştu. Ekonomileri durgunluğa girmiş, enflasyon yükselmiş, sanayi çarkı yavaşlamış, sadece enerji alanında değil enerjinin tetiklediği başta temel gıda maddeleri olmak üzere tüketim mallarının fiyatları artmış ve günümüze kadar süren krizin etkilerinin 2024 yılında da devam edeceği görülmektedir.

2024 yılı, tüm Avrupa’da olduğu gibi Fransa’da da ABD’nin kuyruğuna takılarak çıkmaza girdikleri Ukrayna savaşından sıyrılmanın hesaplarının yapıldığı ve Rusya’ya yapılan yaptırımların kaldırılmasının tartışılacağı bir yıl olacaktır. Gerek ABD karşıtı sağ ve sol milliyetçi partilerin muhalefeti gerekse kamuoyunun baskısı da bu yöndedir.

Son olarak çıkardıkları ırkçı göç yasasına kendi partisinin 52 milletvekili oy vermemiş, 4 bakan yasaya karşı çıkarak istifasını vermiş ve Başbakan Elisabeth Borne yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunu açıklamıştı.

2022 genel seçimlerinde çoğunluğu elde edemeyen ve bir azınlık hükümetiyle ülkeyi yönetmeye çalışan Cumhurbaşkanı Macron, 2024’te ilk iş olarak başbakan dahil kendi içinde birliğini yitiren hükümet üyelerini değiştirecek. Maliye Bakanı Bruno Le Maire'in başbakanlığı gündeme gelebilir.

9 Haziran 2024’te Avrupa parlamentosu (AP) seçimleri var. 1979 yılından bu yana AB ülkelerinin halkları tarafından doğrudan seçilen AP’nin yetkileri de sürekli artmakta. Daha önce bir danışma meclisi niteliğinde olan Parlamento, hukuksal yaptırımı olmasa da siyasi kararlar alıyor, AB bütçesini oyluyor ve AB’nin yürütme organları olan AB Konseyi ile Avrupa Komisyonu’nu kontrol yetkisine sahip.

2014 ve 2019 AP seçimlerinde Marine Le Pen’in Ulusal Birlik partisi birinci olmuştu. 2024 seçimlerinde de Ulusal Birlik partisinin yarışı önde bitireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Son iki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Marine Le Pen ile yarışan Macron, AP seçimlerinde Le Pen’in birinci parti olma ihtimali uykularını kaçırıyor. Le Pen’in AP seçimlerindeki başarısı Fransa’da elini güçlendirecektir.

Sadece Fransa’da değil diğer Avrupa Birliği ülkelerinde de milliyetçi partilerin seçimlerde önemli başarılar edecekleri öngörülmektedir. Yaklaşık 30 yıldır Avrupa Parlamentosu'nda Alman CSU (EPP) üyesi olarak görev yapan Markus Ferber’in euractiv.fr’e yaptığı açıklamada, AP seçimlerden sonra Parlamento'da AB’nin ilerlemesi değil ulusal çıkarları savunan partilerin güçlenmesinden endişe duyduğunu söylüyor: “Mevcut tahminlere göre, popülistler ve milliyetçiler hem sağda hem de solda daha da güçlendikçe, [ulusal çıkarları savunmaya yönelik] bu eğilimin seçimlerden sonra daha da belirginleşmesi muhtemeldir”.

Diğer taraftan Fransa 6 Haziran 2024’te Normandiya çıkarmasının 80. Yıldönümünü kutlayacak ve daha önce 1900 ve 1924 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Paris'te 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları üçüncü kez düzenlenmiş olacak.

QOSHE - 2024 Fransa gündemi - Ali Rıza Taşdelen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2024 Fransa gündemi

19 46
01.01.2024

Geride bıraktığımız 2023 yılında Emmanuel Macron’un başında olduğu Fransa epey çalkantılı geçti. Ukrayna kriziyle birlikte Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlardan en çok etkilenen çiftçilerin tepkisi, emeklilik reformuna karşı milyonların ayağa kalkması, Cezayir kökenli bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesi üzerine başlayan sokak olayları ve banliyö gençliğinin isyanı, İsrail’in Gazze’deki vahşetine karşı kitlesel gösteriler ve en son aralık ayında ırkçı göç yasasına karşı yapılan eylemler.

2023 yılı aynı zamanda Fransa’nın Afrika’da yenilgisinin tescillendiği yıl oldu. 2020’de Mali ve 2022’de Burkina Faso’dan sonra 26 Temmuz 2023’te Nijer Fransa hegemonyasına son verdi. Fransız üsleri kapatıldı, askerleri ve büyükelçileri ülkeden kovuldu.

2014’te Ukrayna kriziyle başlayan ve 2022 Şubat’ında Rusya’nın Ukrayna’ya operasyonuyla bir üst aşamaya ulaşan ABD’nin başını çektiği Rusya’ya karşı Batı yaptırımları, Avrupa’yı derin bir ekonomik, sosyal ve siyasal krize sürüklemiş, yaptırımlar dönüp dolaşıp kendilerini vurmuştu. Ekonomileri durgunluğa girmiş, enflasyon yükselmiş, sanayi çarkı yavaşlamış, sadece enerji alanında değil enerjinin tetiklediği başta temel gıda maddeleri olmak üzere tüketim mallarının fiyatları artmış ve........

© Aydınlık


Get it on Google Play