Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Hepimizin ortak sorumluluğu” demişti daha geçen gün, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım attığımız şu günlerde bireysel başvuruyu etkili bir şekilde uygulamaktır.”
Başkanı olduğu mahkemenin verdiği kararın uygulanması geciktiği için sitem ediyordu, cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım attığımız ilk günde, 30 Ekim 2023’te.
Mülayim, makul sözlerle konuşuyor, “Evet yorum farklılığı yorum çeşitliliği, demokratik hukuk devletleri için bir zenginliktir” diyordu. Ve ekledi: “Demokratik hukuk devletlerinde buna yer vardır ama bir şeyin yeri yoktur. Yorum kakafonisine yer yoktur.”
İlahi Zühtü bey, konu müzikal değil, orkestrasyon artık hukuk ilkelerine göre yapılmıyor. Peki neye göre yapılıyor? Onu da salında Zühtü bey söyledi: “Yorum kakafonisi yorum karmaşası, demokratik hukuk devletlerinin kabul edebileceği bir şey değildir. Çünkü bu ortaya çıktığında artık farklı kişilere, farklı hukukun uygulanması gibi bir sorunla karşı karşıya kalırız.”
Evet, farklı kişilere farklı hukuk, yeni devletin temel hukuk anlayışı; yani artık hukuk yok, yapabilme gücü var: Yapabiliyorsak yaparız, engelleyebilen de engeller.
Zühtü bey sitem ve kaygı dolu konuşmasında “Çünkü bireysel başvuru 100 yıllık cumhuriyetin en önemli kazanımlarından biridir” diyor ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı uygulamasını bekliyordu. O beklerken 13. Ağır Ceza dosyayı Yargıtay’a yolladı. Bakan bu hamleyi çok beğendi, övdü, neticede bakanın sözleri mütalaa olup geldi: “Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir yorum yetkisi yok.”
Önce şunları belirtelim: Ha Yargıtay, ha başka bir ilk derece mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararı hakkında herhangi bir karar veremez, kararı uygular. Kararı uygulanmaya mahkeme mahkeme değildir. Ağır Ceza heyeti, bakan ve şimdi de Yargıtay savcılığı, “Anayasa Mahkemesi mahkeme değildir” diyor. Yorum kakafonisi değil bu, başka bir kararın tebliği: Heyet, bakan, savcı hep bir ağızdan Zühtü beye tebliğde bulunuyor: Senin mahkeme vardı ya, artık yok. Bak binaya dokunmuyoruz, maaşlarınızı veriyoruz, ama hepsi o kadar, kararlarınızı tanımıyoruz. Hangi bireyin ne kazandığı, ne kaybettiği bize sorulur. Biz hukukla bağlı değiliz, biz fermanla bağlıyız.
TİP'ten 'Can Atalay mütalaası' tepkisi: Yargı içerisindeki bir kliğin muhtırası niteliğinde
Adalet Bakanı'ndan Can Atalay açıklaması: Yargıtay kararını bekleyeceğiz
Atalay'ın avukatlarından Yargıtay Başsavcısı mütalaasına ilk yorum: Bu, AYM’nin fiilen kapatıldığı anlamına gelir
Yargıtay Başsavcılığı, Can Atalay hakkındaki mütalaasını verdi
Sizin mahkeme vardı ya Zühtü bey, artık yok!
34
0
07.11.2023
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Hepimizin ortak sorumluluğu” demişti daha geçen gün, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına adım attığımız şu günlerde bireysel başvuruyu etkili bir şekilde uygulamaktır.”
Başkanı olduğu mahkemenin verdiği kararın uygulanması geciktiği için sitem ediyordu, cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım attığımız ilk günde, 30 Ekim 2023’te.
Mülayim, makul sözlerle konuşuyor, “Evet yorum farklılığı yorum çeşitliliği, demokratik hukuk devletleri için bir zenginliktir” diyordu. Ve ekledi: “Demokratik hukuk devletlerinde buna yer vardır ama bir şeyin yeri yoktur. Yorum kakafonisine yer yoktur.”
İlahi Zühtü bey, konu müzikal değil, orkestrasyon artık hukuk ilkelerine göre yapılmıyor. Peki neye göre yapılıyor? Onu da salında Zühtü bey söyledi: “Yorum kakafonisi yorum karmaşası, demokratik hukuk devletlerinin kabul edebileceği bir şey........
© Artı Gerçek
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
