menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

URUMMİ'DEN RUM'A (ANADOLU)-2

8 0
17.11.2025

RUM ADININ EDEBİ VE FOLKLORİK YANSIMALARI
Burada, çıplak terimler sözlüğü yerine, kullanılan sözcük ve terimlerin hikâyelerini de katarak, daha okunur bir metin oluşturmak, bir bakıma tezimizi ete kemiğe büründürmek istedik. O halde “Rum İlleri” teriminin beş yüz yıl önceki bir hikâyesi ile başlayalım.

Büyük bir stratejist olan Yavuz Sultan Selim, ordusunu susuz çölde perişan etmemek ve Mısır’ı fethetmek için kış aylarını beklemiş, 1517 Yılında Filistin Çölü’nü geçip, Memluk Sultanı Sultan Gavri’yi yenerek Kahire’ye girmişti. Yavuz’dan 1800 yıl önce Makedonyalı İskender de aynı taktiği uygulamış, çöl yerine Gazze şeridini kullanarak kış aylarında Mısır’a girmişti. Hikâyenin gerisini yazarımızdan dinleyelim:(5)

“Mısır’ın fethi tamamlanmış, Osmanlı ordusu Nil kıyısında istirahate çekilmişti. Asker için yapacak bir şey kalmamıştı. Mısır’ın kavurucu sıcağı askere iyi gelmiyordu. Sıcak, sinek, bataklık, orduda homurdanmaları başlatmıştı. Ailelerini özleyen emir ve komutanlar da aynı dertten mustaripti. Ancak şedit bir padişah olan Yavuz’a kimse bir şikâyette bulunmaya cesaret edemiyor, dişini sıkaraksabrediyordu. El altından artık İstanbul’a, Başkent’e, Dersaadet’e dönmek için asker teşvik ediliyordu. Vezir-i Azam Yunus Paşa bu hareketi alttan alta destekliyordu. Bu haberler Yavuz’un kulağına çalınmış ve sırdaşı Hasan Can’a; “ Lalamız başıyla oynuyor” demişti.(5) Tülbentçi. F.F. Yavuz Sultan Selim Ağlıyor. Akba Kitabevi. Ankara.1947. S.416 (3)

Nihayet Yeniçeriler, Padişah’ın çok saygı gösterdiği Anadolu Kazasker’i ve Yavuzun hocası Kemal Paşazade’ye müracaat ettiler. Kemal Paşazade de kellesinden korkuyor ama münasip bir dille bu isteği iletmeyi istiyordu.
Kemal Paşazade, hakkında şöyle bir hikaye anlatılır:

Bir gün bir gezinti sırasında çamurlu bir yerden geçerken Kamal Paşazade’nin atının ayağından sıçrayan çamur Yavuz’un kaftanına yapışır. Bunu gören Kemal Paşazade çok korkar ve özür dilemeye yeltenir. Yavuz; Bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim kaftanımıza süstür” diye hocasını teselli edip, ben ölünce bu çamurlu kaftanı mezarımın üstüne örtün diyerek gönlünü alır. İşte askerin müracaat etiği Kemalpaşazade budur. Yavuz atına binip yanındaki emir ve subaylarla Mısır’da bir gezintiye çıkmıştı. Kemal Paşazade yanındaydı. Ona sordu:
- Asker Kahire’de ikametten usanmış derler, sen ne dersin?
- Evet, efendimiz kulunuzun da kulağına çalındı.
- Asker ne söyler?
-........

© Antalya Son Haber