Allah “Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız" der. (Bakara 179)

Allah "kısasta hayat vardır, ey akıl sahipleri!" buyururken, acizliğine bakmadan, Allah'ın kanunlarını beğenmeyip kanun koyunculuğa soyunan zalimler, bu nedenle olup biten bütün öldürme olaylarından hesap vereceklerdir.

Cezalar işlenilen suçun dengi olmadıktan sonra hiçbir suç azalmayacak, aksine çığ gibi büyüyecektir.

Kısas hükmünün içerdiği hayat her şeyden önce canileri adam öldürmekten caydırmasından kaynaklanır.

Sadece bir ferdin, sadece bir ailenin ya da sadece bir toplumun hayatının değil, hayatın özünün kurtuluşu.

“Ola ki, bu sayede adam öldürmekten sakınırsınız.”

Ülke sınırları içinde her gün onlarca cana haksız yere kıyılmakta.

Kadınlar, kızlar, çaresizler, muhtaçlar öldürülüyor.

Çocuklar, yetimler, mazlumlar, suçsuzlar öldürülüyor.

Yolda geçenler ya bıçak, ya da kurşunlanarak öldürülüyor.

Çarşıda alış verişe çıkan insanlar nereden geldiği belli olmayanlar tarafında açılan ateş sonrası öldürülüyor.

Mafya çatışıyor sokakta geçen vuruluyor.

Husumetlim diyor cadde üzerinde etrafı tarıyor.

İş yerini basıyor orada çalışanları kurşunluyor.

Haraç istiyor vermeyenler canından oluyor.

Trafikte yol vermedin tartışmasında insanlar ölüyor.

Bunların tek suçu kısas uygulanmadığından.

Kanunlar ve yaslar mazlumlardan yana gibi yapılsa da suç işleyenler verilen cezalardan korkmuyor.

Suçlu cezalardan korkmadığından rahatça suç işliyor.

Üç gün önce Diyarbakırlı Ramazan canice secdede üç bıçak darbesiyle öldürülüyor.

Ramazan'ın suçu neydi kimin malını, canını, tehdit etmişti.

Saldırıda buluna cani kimin tetikçisiydi kimlerin adına yapmıştı bütün azmettiriciler le aynı ceza uygulanmalı.

İzmir’de yolda kalmış nankör birisini iyilik olsun diye aracına alan ve bu canavar tarafından katledilen şoförün suçu insanlık yaptığı için miydi?

Evet, tek suçu insan olmaktı.

Buna benzer o kadar çok ölüm vaklarım işleniyor ki.

Tek çözüm suç işleyenin yanına kalmayacak aynı şekilde kıydığın cana can olmalı.

Gittikçe artan vahşet, tecavüzden sonra öldürme, işkence ederek öldürme, boşanmak isteyen eşi sokak ortasında delik deşik ederek öldürme, sivil veya resmi masum insanları ideolojik veya başka sebeplerle katletme

“Ne yaparsa yapsın, bir insan öldürülemez.”

Kanunların arkasında olanlar katilleri, halkın parasıyla besletiyor, sonra tekrar cinayet işlesinler diye salınmasına sebep oluyorlar.

Canilerin, katillerin, tecavüzcülerin hayatlarını korumak için laf yapanlar, masumların hayatlarını korumayı ihmal ediyorlar.

Hâlbuki masumların hayatlarını korumanın vazgeçilemez şartı, katili ağır cezayla yargılayıp gerekiyorsa idam etmektir...

Çünkü öldüreceği insanın hayatına karşılık kendi hayatından olacağından kesinlikle emin olan kimse, elbette adam öldürmeye kalkışmadan önce aklını başına alacak, düşünecek ve “Böyle bir işi yapayım mı, yoksa yapmayayım mı?” diye tereddüt edecektir.

Ayrıca fiilen işlenen cinayetlerde öldürülenin ailesinin ve yakın akrabalarının gönül yaralarını iyileştirmesi, bu gönüllerdeki kin ve intikam özlemini dindirmesi bakımından “kısasta hayat vardır.”

O intikam özlemi ki, bir defa harekete geçti mi, hiçbir noktada durmak bilmiyor.

Mazlum kurbanlarının kanlarını sel gibi akıtıp duruyor ve hiç dinmek bilmiyor.

Ayrıca daha kapsamlı ve daha genel anlamda da “Kısasta hayat vardır.” Çünkü bir ferdin yaşama hakkına karşı düzenlenen saldırı, aslında hayatın tümüne karşı, öldürülen ile birlikte hayat sürecini paylaşan, hayattaki bütün insanlara karşı girişilmiş bir saldırı olduğuna göre eğer kısas yasası, caniyi bir tek cana kıymaktan caydırmış ya da alıkoymuş ise, aslında onu hayatın bütününe saldırmaktan alıkoymuş, caydırmış demektir.

Başka bir deyimle bu caydırmada, bu alıkoymada mutlak anlamda hayatın kendisinin kurtuluşu söz konusudur.

Allah’ın "acımayınız" dediği katileri biz ne yapıyoruz? Besliyoruz daha da güçlendirdim belli süre sonra salıyoruz.

Katil ruhlu tekrar suç işliyor yine masum bir cana kıyar.

Çünkü kanunlardan korkmuyor kanunlarda korkamayanınlar ancak ağır cezalar önleye bilir.

Ceza suç işleyenler için var fakat ne hikmetse suç işleyenleri caydırmıyor.

İnsanlığın huzuru ve mutluğu için...

QOSHE - Ey akıl sahipleri - Zafer Çam
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ey akıl sahipleri

9 1
04.02.2024

Allah “Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız" der. (Bakara 179)

Allah "kısasta hayat vardır, ey akıl sahipleri!" buyururken, acizliğine bakmadan, Allah'ın kanunlarını beğenmeyip kanun koyunculuğa soyunan zalimler, bu nedenle olup biten bütün öldürme olaylarından hesap vereceklerdir.

Cezalar işlenilen suçun dengi olmadıktan sonra hiçbir suç azalmayacak, aksine çığ gibi büyüyecektir.

Kısas hükmünün içerdiği hayat her şeyden önce canileri adam öldürmekten caydırmasından kaynaklanır.

Sadece bir ferdin, sadece bir ailenin ya da sadece bir toplumun hayatının değil, hayatın özünün kurtuluşu.

“Ola ki, bu sayede adam öldürmekten sakınırsınız.”

Ülke sınırları içinde her gün onlarca cana haksız yere kıyılmakta.

Kadınlar, kızlar, çaresizler, muhtaçlar öldürülüyor.

Çocuklar, yetimler, mazlumlar, suçsuzlar öldürülüyor.

Yolda geçenler ya bıçak, ya da kurşunlanarak öldürülüyor.

Çarşıda alış verişe çıkan insanlar nereden geldiği belli olmayanlar tarafında açılan ateş sonrası öldürülüyor.

Mafya çatışıyor sokakta geçen vuruluyor.

Husumetlim diyor cadde üzerinde etrafı tarıyor.

İş yerini basıyor orada çalışanları kurşunluyor.

Haraç istiyor vermeyenler canından oluyor.

Trafikte yol vermedin tartışmasında insanlar ölüyor.

Bunların tek suçu kısas uygulanmadığından.

Kanunlar ve yaslar mazlumlardan yana gibi yapılsa da suç işleyenler verilen........

© Anadolu Gazete


Get it on Google Play