İsrail ve İsrailoğulları nedir tanımlayıp yazımıza öyle başlayalım.

İsrail ve İsrailoğulları: Tevrat ve Kur’an’da Hazreti Yakup’un (İsrail) çocuklarına ve onların soyundan gelenlere verilen ad.

Bu ad insanda olumsuz çağrışımda bulunmaktadır. Hazreti Yakup'a (as) sonsuz saygı ve sevgimiz vardır. Ancak, İsrail ismi, O'nun (as) dışında gelişen bir ad'dır (hatta lakaptır). İnsanlar kendilerine verilen isimden ve takılan lakaptan sorumlu tutulamaz. Bundan dolayı Hazreti Yakup ayrıdır, İsrail ayrıdır.

Bunu hassaten belirtmek gerekmektedir.

Yukarıdaki başlıkta “Kuran’da “İsrail’ isminin çok geçmesinin hikmeti sorulmaktadır. Benim gibi bu hususu düşünen birçok Müslüman olduğunu tahmin ediyorum.

İşte bundan dolayı bu yazıyı yazıyorum.

Evet, bu hususu çoktandır ve özellikle de 7 Ekim 2023’ten beri terörist İsrail çoluk çocuk demeden, yaşlı genç dinlemeden ve kadın erkek ayırmadan 6 aydır işlediği katliamlardan (hatta soykırımdan) sonra bu hususu yani “İsrail” kavramını çokça düşünüyorum.

Bu yazıyı yazmamın bu güne denk gelmesi ise terörist İsrail ile ilgili katıldığım bir konferanstan ya da eğitim sunumundan dolayıdır.

Evet, yıllardır zihnimde yer eden İsrail ile ilgili soruyu ve tereddüdü yazıya dökmenin sebebi dünkü katıldığım bir sunumda Prof. Dr. Özcan Güngör Hocaya sorulan bir sorudur.

Ankara'da kurulu bulunan ve kurulduğu günden bu yana öğrencilere burslar veren, ancak daha çok ilim, kitap, edebiyat ve eğitim faaliyetleri ile öne çıkan Server Vakfındaki bir programda (İsrail’in Teo-politiği (Vadedilmiş Topraklar) başlıklı Prof. Dr. Özcan Güngör tarafından sunulan ve programın moderatörlüğünü E. Milletvekili Av. Mehmet Ali Bulut’un gerçekleştirdiği bir programda) Kahramanmaraşlı Hemşehrimiz Ahmet Aytemiz şu minvalde bir soru sordu: “İsrail ve İsrailoğulları terimi ve ismi Kuran-ı Kerim’de çok geçtiği için tereddüt içindeyiz. İsrail oğullarının böyle ismen çok zikredilmesinin hikmeti ne olabilir?”

Evet, o tereddüt bizde de var. Kuran’da “İsrailoğulları diye belirtilen bu kavme ya da Yahudilere hangi gözle bakacağız? Yahudiler elbette Kuran-ı Kerim’de açıkça tenkit edilmiştir ve saygıdan uzaktırlar. Peki, İsrailoğulları ne olacak? Onlara nasıl bakacağız? Kuran-ı Kerim’de isimleri geçiyor diye saygı mı duyacağız? Elbette saygı duymayacağız, ancak tedbirli olacağız.

Bu hususu böylece belirttikten sonra gelelim Özcan Hocamızın cevabına. Zaten Hocamızın cevabı da aynı minvalde oldu.

Prof. Dr. Özcan Güngör şu minvalde cevap verdi: “Evet, önceleri ben de çok düşündüm bu hususu. Kuran-ı Kerim’in neredeyse 3’te 1’inde İsrailoğulları anlatılmaktadır. Ancak sonradan anladım ki, burada bir hususu ve tehlikeye dikkat çekilmektedir. Zaten yaşanan bunca olay ve tecrübe de göstermiştir ki İsrailoğulları tehlikedir.” Özcan Hocamız bir de şunu belirtti: “8 milyarlık Dünya nüfusuna oranla dikkate alınmaya değmez küçüklükte, 24 milyon nüfuslu olan Yahudiler, etki bakımından nüfuslarının çok çok ötesinde tarihlerden beri güce sahipler. Bunu da dikkate aldığımızda Yahudilere, Kuran-ı Kerim’de çok dikkat çekilmesi anlamlıdır.”

Evet, bu husus, yani İsrailoğulları ya da İsrail ismi veya İsrailoğullarından Peygamberlerin kıssaları Kuran-ı Kerim’de çok zikredilmekte ve beyan edilmektedir. Bir de Yahudi ismi de Kuran-ı Kerim’de belirtilmektedir. Bunların hepsini bir mütalaa ettiğimizde, neredeyse Kur’an’ın 3’te 1’i İsrailoğullarına ayrılmıştır. Bu durum oldukça dikkat çekicidir.

Burada şu hususu da belirteyim. Prof. Dr. Özcan Güngör Hocamızın belirttiği üzere, “Kuran-ı Kerim’de Hazreti İsa (as)nın nübüvvet görevi, yani peygamberliği başlamadan önde İsrailoğulları terimi ve ismi geçmekte iken, Hazreti İsa (ss)dan sonra İsrailoğulları değil Yahudi ismi geçerli olmaktadır.” Evet Kuran-ı Kerim’de bu durum, bu ince çizgi bir gerçektir.

Öyleyse şu anda İsrailoğulları yok Yahudiler vardır. Siyonist Yahudiler kurdukları terör oluşumuna İsrail deseler de o oluşum Yahudi ismiyle anılması gereken bir terör oluşumudur.

Çünkü, artık İsrailoğulları yoktur. Yahudiler vardır.

Gerçekten de, ben de bu İsrail ismi üzerinde düşünür dururdum. Günümüzdeki “İsrail” ismi her müminin kafasında soru işareti oluşturduğu gibi bu aciz, zayıf ve zavallı Ahmet Sandal da aynı hususu düşünmüştür.

Hatta ben bazen “İsrail” acaba bir terim olarak olumlu ya da dinen saygı ile anılması gereken bir ifade midir” diye de düşündüm.

Ancak anladım ki İsrail bir lakap ve yalnızca bir nitelemedir. Zaten artık Yahudiler var, İsrailoğulları yok.

İsrailoğullarının Kuran-ı Kerim’de çok zikredilmesi de o adamların çok makbul olduğunu göstermez. Zaten hep uyarılan ve buna rağmen Allah’a ve kendi Peygamberlerine dahi isyan eden bir halk oldukları için yergiyi hakediyorlar. Sırf isyan değil, Yahudiler kendi Peygamberlerinden bazılarını öldürmüşlerdir. Yahudiler’in vukuatları bunlarla bitmiyor. Tefecilik ve faizcilik, ikiyüzlülük ve hile Yahudiler’in en belirgin özellikleridir. Yahudiler’in güçlü olduklarında tehlikeli ve acımasız olduklarını tüm Dünya 7 Ekim 2023’ten beri izliyor.

İşte bu anlatımlarımdan dolayı Yahudiler tüm insanlık için çok tehlikelidir. Yahudiler’in inandıkları esasta kendilerinin tahrif ettikleri Tevrat’ta insanlar olarak yalnız kendilerini görüyorlar. Yahudiler dışında kalan tüm insanlara “Goyim” diyorlar. Goyim ne demek? Hayvan gibi bir şey ve “bu şeyler Yahudilere hizmet etmelidir.” (“Bu şeyler” sözünü bilerek kullandım. Yahudiler bozdukları Tevrat’ta Goyim için ne insan, ne hayvan dedikleri için “bu şeyler” dedim)

Dünya’da kendilerinden başkasını insan olarak görmeyen Goyim diye bir isim uyduran Yahudiler çok tehlikeli olduklarından dikkat edilmesi gerekenler sınıfındandırlar.

Euzü besmele okurken ne diyoruz? Şöyle diyoruz: “Eûzübillâhimineşşeytânirracîm bismillahirrahmanirrahim” (Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım)

Dikkat ederseniz bir mü”min günde belki 40-50 kere “şeytan” ismini ağzına alıyor ve o tehlikeli yaratığı diliyle beyan ediyor. Ancak o beyandan o yaratığın olumlu ve makbul olduğu değil tam tersi tehlikeli ve düşman olduğu sonucu çıkar.

Bir de şunu düşünürüm hep “şeytanın euzü besmelede yer almasındaki maksat ve hikmet nedir?”

Cevabı basit: Lanetli şeytanın tehlikeli olduğunu bilmek ve hatırlamaktır. Tabi hatırlamaktaki maksat tehlikeli olduğunu bilerek tedbirle hareket etmektir.

Aynen İsrailoğulları ve Yahudiler de böyle mütalaa edilerek tehlikeli oldukları anlaşılmalıdır. Yani onların, yani Yahudilerin Kuran-ı Kerim’de çok beyan edilmiş olması herhangi bir iyiliğe ve olumlu bir duruma işaret etmez. Onların tehlikeli ve oldukça dikkat edilmesi gereken mahluklar olduklarına delalet eder. Aynı şeytan gibi.

Öyleyse Kuran-ı Kerim’de İsrailoğulları ve Yahudiler çokça beyan edilirken maksat ve hikmet açığa çıkmıştır: “Sayıları azdır, ancak etkileri çoktur. Ey Müslüman Yahudilere ve İsrailoğulları’na sakın imkan verme ve dikkat et. Nüfusları azdır, ancak nüfuzları fazladır. Ey Müslüman Yahudilere sakın fırsat verme ve dikkat et.”

Kuran-ı Kerim’de İsrail diye bir ifade var mı? İsrailoğulları diye bir terim ve ifade onlarca kez geçiyor da İsrail tek başına Kuran-ı Kerim’de mevcut mudur?

Evet Kuran-ı Kerim’de 41 yerde Ey İsrailoğulları diye hitap edilmektedir.

Yalnızca 2 ayette de İsrail diye beyan vardır. Bu iki ayet Al-i İmran Suresi 93 ve Meryem Suresi 58. ayetlerdir.

Yahudi ismi de 20 civarında ayette geçmektedir.

Allah (cc) tüm insanlığı Yahudilerin şerrinden korusun.

Şeytanın ve Yahudilerin şerrinden Alemlerin Rabbi Yüce Allah’a (cc) sığınırım.

Vesselam.

QOSHE - Kuran'da “İsrail” isminin çok geçmesinin hikmeti - Ahmet Sandal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kuran'da “İsrail” isminin çok geçmesinin hikmeti

3 1
25.02.2024

İsrail ve İsrailoğulları nedir tanımlayıp yazımıza öyle başlayalım.

İsrail ve İsrailoğulları: Tevrat ve Kur’an’da Hazreti Yakup’un (İsrail) çocuklarına ve onların soyundan gelenlere verilen ad.

Bu ad insanda olumsuz çağrışımda bulunmaktadır. Hazreti Yakup'a (as) sonsuz saygı ve sevgimiz vardır. Ancak, İsrail ismi, O'nun (as) dışında gelişen bir ad'dır (hatta lakaptır). İnsanlar kendilerine verilen isimden ve takılan lakaptan sorumlu tutulamaz. Bundan dolayı Hazreti Yakup ayrıdır, İsrail ayrıdır.

Bunu hassaten belirtmek gerekmektedir.

Yukarıdaki başlıkta “Kuran’da “İsrail’ isminin çok geçmesinin hikmeti sorulmaktadır. Benim gibi bu hususu düşünen birçok Müslüman olduğunu tahmin ediyorum.

İşte bundan dolayı bu yazıyı yazıyorum.

Evet, bu hususu çoktandır ve özellikle de 7 Ekim 2023’ten beri terörist İsrail çoluk çocuk demeden, yaşlı genç dinlemeden ve kadın erkek ayırmadan 6 aydır işlediği katliamlardan (hatta soykırımdan) sonra bu hususu yani “İsrail” kavramını çokça düşünüyorum.

Bu yazıyı yazmamın bu güne denk gelmesi ise terörist İsrail ile ilgili katıldığım bir konferanstan ya da eğitim sunumundan dolayıdır.

Evet, yıllardır zihnimde yer eden İsrail ile ilgili soruyu ve tereddüdü yazıya dökmenin sebebi dünkü katıldığım bir sunumda Prof. Dr. Özcan Güngör Hocaya sorulan bir sorudur.

Ankara'da kurulu bulunan ve kurulduğu günden bu yana öğrencilere burslar veren, ancak daha çok ilim, kitap, edebiyat ve eğitim faaliyetleri ile öne çıkan Server Vakfındaki bir programda (İsrail’in Teo-politiği (Vadedilmiş Topraklar) başlıklı Prof. Dr. Özcan Güngör tarafından sunulan ve programın moderatörlüğünü E. Milletvekili Av. Mehmet Ali Bulut’un gerçekleştirdiği bir programda) Kahramanmaraşlı Hemşehrimiz Ahmet Aytemiz şu minvalde bir soru sordu: “İsrail ve İsrailoğulları terimi ve ismi Kuran-ı Kerim’de çok geçtiği için tereddüt içindeyiz. İsrail oğullarının böyle ismen çok zikredilmesinin hikmeti ne olabilir?”

Evet, o tereddüt bizde de var. Kuran’da “İsrailoğulları diye belirtilen bu kavme ya da Yahudilere hangi gözle bakacağız? Yahudiler elbette Kuran-ı Kerim’de açıkça tenkit edilmiştir ve saygıdan uzaktırlar. Peki, İsrailoğulları ne olacak? Onlara nasıl bakacağız? Kuran-ı Kerim’de isimleri geçiyor diye saygı mı duyacağız? Elbette saygı duymayacağız, ancak tedbirli olacağız.

Bu hususu böylece belirttikten sonra gelelim Özcan Hocamızın cevabına. Zaten Hocamızın cevabı da aynı minvalde oldu.

Prof. Dr. Özcan Güngör şu minvalde cevap verdi: “Evet, önceleri ben de çok düşündüm........

© Anadolu Gazete


Get it on Google Play