menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zekât ve Ekonomi

8 0
14.12.2023

İslamin 5 şartından birisi zekâttır.

Zekât vermeyen İslâm'ın şartlarını yerine getirmiyor demektir. Bu ise hem kişi için hem de yaşadığı topluluk için ciddi bir sorundur.

Zekât, malda bereket olduğu gibi fakirlik ve açlık gibi sosyal sorunların çözümlerinde en güzel yöntemdir.

"Ben devlete vergi veriyorum, bir de zekât mi vereceğim" diyen bir insan Müslüman olamaz. Çünkü vergi devletin hakkı; zekât ise fakirin hakkıdır. İkisini birbirine karıştırmamak gerekir.

Bu yazıda zekâtın dini yönünden ziyade ekonomiye olan katkısının bahsedeceğim. Zira zekâtın hikmetleri o kadar çoktur ki kitaplar yazılsa az gelir.

İşte zekât sayesinde hem kişi hem de yaşadığı toplum ekonomisi gelişip güçlenecektir. Servetleri hapsedilmediği gibi ekonomiler için gerekli kaynak sıkıntısı ortadan kalkacaktır. Zenginler ile fakirler arasındaki uçurum azalıp gelir dağılımı daha dengeli bir hale gelecektir.

İnsanlar şunu anlamakta güçlük çekebilirler. O yüzden basitçe izah etmeye çalışalım

Şöyle sorulabilir. Servetinin ve sahip olunan malların bir kısmını vererek mal artmaz ki? Bilakis azalır.

Fakat kazın ayağı öyle değildir. Burada zekâtın bereketi arttırdığını ve bereketin ne olduğunu anlatmayacağız.

Bunun yerine insan davranışları üzerindeki etkilerini örnek vererek izah etmeye çalışacağız:

Zekât malum olduğu gibi tarım ürünlerinden yüzde 10 ve birikmiş servetten ise en az yüzde 2,5 oranında fakirlere ödeme yapmak demektir. Burada örnek kolay olsun diye altını ele alacağız. Fakat diğer zekâta tabi mallarda da durum farklı değildir.

Soru sorarak güncel rakamlarla nasıl servet artıyor buna bakalım:

İslam neden 80 gram altını (153.000 TL civarında) birikmiş ve üzerinden bir yıl geçmiş paradan zekât alıyor da 5 Milyon liralık evi olan ya da 1 Milyonluk liralık arabası olan ama 80-100 gram altını olmayan kişiden zekât almıyor?

Çünkü binek veya yaşadığımız ev zekâta tabi değildir. Fakat para ve altın gibi servetler biriktirildiği zaman kişiye ve topluma bir şey kazandırmaz. Bunun yerine ticaret veya yatırımcı olmak hem kişinin hem de toplumun servetinin artmasına yol açacaktır.

Eğer zekât hakkıyla işletilseydi sosyalizm veya kapitalizm gibi sistemler asla ve asla İslam ülkelerine girip tahrip etkisini göstermezdi. Yine bu zekât sistemi işletilirse bencillik, mal sevgisi, tamahkârlık ve materyalist düşünceler bir Müslüman toplumda asla bu seviyelerde yer edinemezdi.

İslam, bir insanın bir yıl boyunca yanında tutabileceği para miktarını (altın ve para cinsi her şey 80 veya 100 gram altın) veya eşit miktarda para ile sınırlamıştır. Yani bu kadar altın veya buna tekabül eden paranız varsa bunu yanınızda, evinizde, iş yerinizde sadece bir yıl boyunca zekât vermeden bir şekilde tutabilirsiniz.

Ancak bir yıl geçtikten sonra bu paranın zekâtını vermek zorundasınız. Yani 80-100 gram altın veya değerindeki parayı yanınızda bir yıl tuttuktan sonra sizin zekât vermeniz farz oluyor. İşte tamda burada mesela üzerinden........

© Akasyam


Get it on Google Play