Nokta ve Biz
Celalettin Rumi der ki;“Bir aynada seyrettim âlemin cümlesini. Aynam nokta sırrım nokta. Umduğum kadar büyük değilmiş, dünya nokta ben nokta. Öyle uzaklaşmışım ki menzilden sıla nokta gurbet nokta. Döndüm baktım aldığım yol nokta üstünde nokta. Gelen geçti giden gitti. Sağım nokta solum nokta. Menzil-i maksûda varmış erenler. Söyleyen yok susan nokta...”
Allah Resulü Hz. Muhammed (a.s.)’in ocağında büyümüş, 10 yaşında inanmış Hz. Ali de “İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı” diyerek benim kanaatime göre ilmin başlangıcının ve özünün nokta olduğunu, bu bilginin doğru kullanılmasıyla insanın hakikate ulaşacağını ifade etmiştir.
Nokta, hayata ve geleceğe dair hayallerimiz, ümidimiz, umudumuzdur. Durduğumuz yerimizin, bakışımızın, yaşadıklarımıza verdiğimiz anlamın somut alana düşüşüdür. Öncelikle kendimize ve sevdiklerimize saygımızın, geleceğimizin, hayallerimizin adıdır. Hayata yeniden başlayışımız, “bitirdim” dediğimiz bir anda yeniden tertemiz bir sayfa açışımızdır.
Yolunda gitmeyen, bizi dibe çeken, kaldıramadığımız birlikteliklerin Hakça haklı sebeplerini gördükten sonra sonlandırılıştır. Aldığımız hayat dersleriyle diğer ilişkilerimizde daha dikkatli olmaya hazırlıktır. “Mü’min bir delikten iki defa ısırılmaz” düsturuyla hayatı iyi okuyarak ikinci defa aynı hatayı yapmamamızdır.
Şer gibi gelen acı yaşanmışlıkların bize........
© Akasyam
visit website