Ben de bir komplo teorisi yazayım da Prof. Dr. Yalçın Küçük Hocamızın kitaplarını okuduğum belli olsun.

Ancak, Yalçın Hoca’nın dedikleri komplo değil gerçekmiş.

En son “yüksek faizli kazanç” konusu ile gündeme gelenleri hoca 10 yıl önce deşifre etmiş.

Neyse,

25 yıl kamu üniversitesinde çalıştım. Lisans ve doktora yıllarını da eklersem 33 yıldır ülkenin en eğitimli kesimi ile birlikteyim.

Ancak haberlere bolca çıkan yüksek öğretim haberleri beni de yıldırdı.

Bundan sonra becerebilirsem nalları dikene kadar da vakıf üniversitesinde çalışmayı planlıyorum.

Sağ olsunlar 3, 4 üniversiteden teklif geldi.

25 yılı boşa geçirmemişiz demek ki.

Atatürk Cumhuriyetinin ve Devrimlerinin neticesinde Türk Kadını kefeni yırttı.

Seçme seçilme hakkı ile birlikte sosyal ve ekonomik hayatın içine girdi.

Yatılı okullar ile de en ücra bölgedeki kızlar bile eğitim imkanı yakaladı.

Bugün Türkiye G20 ülkeleri içinde yer alıyorsa, bunun en önemli nedenlerinden biri de, eğitimli annelerin yetiştirdiği nesildir.

G20 içinde yer almamız iyi bir şey de, yaratılan katma değerden vatandaş olarak pay alamamamızın nedeni nedir bilemiyorum.

İyice fukaralığın içine battık.

Kafamızı evden dışarı çıkaramaz olduk.

Bir çorba, bir lahmacun için servet istiyorlar.

Maydanozu da eskisi kadar ikram etmiyorlar.

Son yıllardaki ekonomik sıkışmalar “Eğitimli Türk Aile” yapısını ciddi şekilde hırpaladı.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Hanımın bile homurdandığı ancak sonrasında ciddi fırça yediği hayat pahalılığı ve konut sorunu, eğitimli orta sınıfı silindir gibi ezdi.

Turşusunu çıkardı.

2001 yılında 2,38 olan doğum oranı, yüzde 30 düşüşle 2021 de 1,7 gibi kritik orana düştü.

2023 verileri açıklandığında bu oranın 1,4 olacağını hepimiz göreceğiz.

Ancak sınıflandırma yapıldığında, Eğitimli Orta Sınıf için bu doğum oranının 1’in altına düşmek üzere olduğunu da göreceğiz.

Eğitimli orta sınıf peynir bile alamazken, konut sahibi olmanın hayal olduğu bir ortamda, çocuk yapmak artık pek mümkün görünmüyor.

Kreş ve özel okul fiyatlarının yanında, özel okullar kümesteki velileri kazıklamak için ürettiği 20 bin liralık tursil-kitap kutusu da ayrı bir problem.

Erkeklerin ve testosteronun kabusun kralını gördüğü bir ortamda, “Eğitimli Orta Sınıf Kadını” da artık beyaz atlı prensini beklemiyor.

Artık elde ne varsa onunla idare edeceğini biliyor.

Kadınlar, evrimsel ve geleneksel görevlerini yerine getirmenin yanında, erkekler ile aynı performans kriterlerini sağlamak zorundalar.

Yani kadın bir akademisyen hem çocuklarının erken evre sorumluluğu taşıyacak, hem evinin işleri yapacak, hem uyuz kocasını idare edecek, hem şeytan kayınvalidesinin “kraliçe kim” ataklarını savuşturacak hem de erkekler ile aynı şartları yerine getirerek akademik ilerleme sağlayacak.

Bunu ancak östrojen gibi cani bir hormonu taşıyan canlılar başarabilir.

Ancak, östrojen bile artık dayanamıyor bu baskıya.

Yıldı o da.

Barınma, korunma, beslenme içgüdüsü nispeten devam ederken, üreme içgüdüsü zayıfladı.

Barınma içgüdüsü zaten konut fiyatları ile ürkünç bir hale geldi.

Beslenme artık tek gayemiz oldu.

Önümüzdeki 20 yıl içinde, eğitimli orta sınıfın nesli hızla azalacağı için, ülkemiz yabancı yatırımcının “100 dolarlık işçi cenneti” olarak gördüğü Bangladeş’e dönecek.

Bizim için değil ama emperyalistler için “dadından yinmicek” bir ülke olacağız.

QOSHE - Yaz Kızım: Eğitimli Türk Nüfusu Azaltılacak - Prof. Dr. Gökhan Arslan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yaz Kızım: Eğitimli Türk Nüfusu Azaltılacak

21 0
23.12.2023

Ben de bir komplo teorisi yazayım da Prof. Dr. Yalçın Küçük Hocamızın kitaplarını okuduğum belli olsun.

Ancak, Yalçın Hoca’nın dedikleri komplo değil gerçekmiş.

En son “yüksek faizli kazanç” konusu ile gündeme gelenleri hoca 10 yıl önce deşifre etmiş.

Neyse,

25 yıl kamu üniversitesinde çalıştım. Lisans ve doktora yıllarını da eklersem 33 yıldır ülkenin en eğitimli kesimi ile birlikteyim.

Ancak haberlere bolca çıkan yüksek öğretim haberleri beni de yıldırdı.

Bundan sonra becerebilirsem nalları dikene kadar da vakıf üniversitesinde çalışmayı planlıyorum.

Sağ olsunlar 3, 4 üniversiteden teklif geldi.

25 yılı boşa geçirmemişiz demek ki.

Atatürk Cumhuriyetinin ve Devrimlerinin neticesinde Türk Kadını kefeni yırttı.

Seçme seçilme hakkı ile birlikte sosyal ve ekonomik hayatın içine girdi.

Yatılı okullar ile de en ücra bölgedeki kızlar bile eğitim imkanı yakaladı.

Bugün Türkiye G20 ülkeleri içinde yer alıyorsa, bunun en önemli nedenlerinden biri de, eğitimli annelerin yetiştirdiği nesildir.

G20 içinde yer almamız iyi bir şey de, yaratılan katma değerden vatandaş olarak pay alamamamızın nedeni nedir........

© 12punto


Get it on Google Play