Siyasi Misyonerler!..
Erdoğan, Trump’la buluşmasının ardından zafer kazanmış komutan gibi Türkiye’ye dönerken beraberindeki gazetecilere, “Bizden sonraki nesillere tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye bırakmakta kararlıyız.” dedi.
“Müreffehlik”teki hâl ve gidişatımız malûm; değil çocuklarımız, doğmamış torunlarımız bile borçlandırıldı. O yüzden şu “tam bağımsızlık” meselesini konuşalım.
Beyaz Saray zirvesindeki konulardan birisi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasıydı. Takip edebildiğimiz kadarıyla ortada fol yok yumurta yokken, bunu gündeme getiren bizzat Erdoğan oldu. Şunu söyledi:
“Heybeliada Okulu ile ilgili orada üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız. Dönüşte de sayın Bartholomeos ile konuyu görüşme fırsatı bulacağım.”
Trump ise, “Çok iyi. Yardıma ihtiyaçları vardı ve ben de bunu gündeme getireceğimi söyledim.” karşılığını verdi.
Ayan beyan anlaşılıyor ki, öncesinde ABD tarafından sipariş listesi gelmiş, mutabakat sağlanınca da randevu verilmiş.
Ama iktidarın gazetesi Sabah’ın Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, öyle demiyor. Yakın zamanda Patrik Bartholomeos’le görüştüğünü belirten Trump, Erdoğan’a dönüp, “Sizden çok memnun olduğunu, ibadetlerini özgürce yaptıklarını söyledi” demiş. Sonra, “Bir okulları varmış” diyerek bu noktadaki beklentisini paylaşmış.
Neyse ki, iktidarın bir diğer gazetesi Yeni Şafak’ın yazarı Yahya Bostan, “Ruhban okulu meselesi Türk-Amerikan ilişkilerinin konusu değil. Türkiye’nin gayrimüslim vatandaşları ile kurduğu ilişkinin konusudur. Bir yönüyle de Türk-Yunan ilişkilerine dokunur. Ankara, vatandaşlarının taleplerini dikkate alırken Yunanistan’ın Müslüman-Türk azınlıkla ilgili atması gereken adımları da görmek ister.” diyerek meselenin bam telini vurguladı.
Evet, asıl konuşulması ve sorulması gereken, “Ruhban Okulu ABD’yi, Trump’ı ne ilgilendiriyor?” olmalıyken, bu tür buyruklar o kadar olağanlaştı ki, ne gâm!..
Bartholomeos’un, Lozan’a aykırı olarak 2019’da ABD’deki Rum Ortodoks Kilisesi’ne atadığı ve gittiği günden beri Türkiye aleyhindeki tüm faaliyetlerin öncülüğünü yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Başpiskopos Elpidophoros’un 3 yıl önce Ruhban Okulu’nun açılmamasından yakınırken, bunun bir “Yunan-Türk sorunu değil, Amerikan-Türk sorunu” olduğunu söylediğini de kaydedelim.
Evvela önemli bir ayrıntıya dikkat çekelim.
Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Patrik Bartholomeos ise Fatih Kaymakamlığı’na bağlı bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesi’nin başı.
Ama Trump, Türk vatandaşı Bartholomeos’la, Erdoğan’dan önce görüştü. Ayrıca Trump’ın Erdoğan’a randevu verdiği sadece 6 gün önce duyuruldu. Patrik Bartholomeos’un ABD’ye gideceği ve Trump’la görüşeceği ise tamı tamına 2 ay önceden açıklandı.
Nitekim 11 Ağustos'ta Fener Rum Patrikhanesi’ne giden sömürge valisi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden