menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Peşmergeye alan açmak vatana ihanet suçudur'

38 0
latest

KDP lideri Mesut Barzani’nin Cizre’ye silahlı peşmergeleriyle gelişi ana gündem maddelerimizden birisi oldu.

17 yıl önce bizzat dönemin AKP’li TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, “dünün postal yalayıcısı” dediği Barzani’nin;

Habur Sınır Kapısı’nda Vali, Kaymakam ve belediye başkanları tarafından karşılanması...

Katıldığı sempozyumda İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ve çok sayıda milletvekilinin de hazır olması...

Barzani’nin o sempozyumda yaptığı konuşmada, bölücü terör örgütüyle yürütülen sürece desteklerini açıklarken; hem Erdoğan hem İmralı’daki teröristbaşı için “sayın” ifadesini kullanıp, her ikisine de teşekkür etmesi vakaları bir yana; “Kürt bayraklı”, “kamuflajlı ve uzun namlulu silahlı” peşmerge şovunu ne kadar doğru tartışıyoruz, buna bakalım.

Tartışmaların fitilini Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Akış ateşledi. Peşmerge görüntülerinin “uygun düşmediğini” belirten Akış, Barzani’nin Irak’ta resmi bir görevi olmadığını, bu yüzden korumalarının asla askeri üniforma giyip uzun namlulu silahla görev yapamayacağını vurguladıktan sonra şu karşılaştırmayı yaptı:

“Yani Abdullah Gül’e, Ahmet Necdet Sezer’e veya Binali Yıldırım’a yurt dışında uygulanan protokol ne ise aşağı yukarı sayın Barzani’ye uygulanması gereken protokol de odur.”

Bir dönem Barzanistan’ın başkanlığını yapmış Barzani, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eski Cumhurbaşkanları ve başbakanları ile eş değer görülüyor, öyle mi? Hayırlı olsun!..

Akış’ın peşinden MHP Lideri Devlet Bahçeli konuştu. O da Barzani’nin ağırlanmasına “diyeceği bir şey olmadığını” bildirirken, sadece peşmerge meselesine ve Barzani’ye yapılan abartılı övgülere tepki gösterip, “‘Terörsüz Türkiye’ karşılıklı saygı ve sevginin, birlik ve dayanışmanın coğrafyamızı yoğuran vuslat hamurudur. Fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukuku maalesef çiğnenmiştir. Adına ister protokol kuralları deyin, ister teamül deyin, ne var ne yok ihlâl edilmiştir.” dedi. Özetle, faturayı Barzani’ye kesti.

Barzani’nin ofisinden gelen cevap ne oldu; “Ziyaret için alınan tüm güvenlik detaylarının ve tedbirlerinin, bölgesel yönetim (IKBY) ile Türkiye’nin ilgili kurumları arasındaki protokol mutabakatına göre uygulandığı” öne sürüldü. Yani “Türkiye’nin haberi ve izni vardı” denildi.

Peki çuvaldızı Barzani’ye batıran Bahçeli, iğneyi de iktidar ve bürokratlarına batırdı mı? Hayır.

Barzani cenahının Bahçeli hakkındaki, “Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hala eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş.” ifadelerinden evvel; şu karşılaştırmaya ne demeli?

Türk üst düzey yetkilileri ne zaman Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret etse, Türkiye’nin özel kuvvetleri de onlarla birlikte gelmekte ve herhangi bir sorun yaşanmamaktadır.”

“Dünün postal yalayıcısı”nın, Türkiye’nin üst düzey yetkilileriyle aynı kefeye konduğu, ve Barzanistan’ın bölücü terör örgütüne yardım-yataklık yapmasıyla Cizre’deki durumun bir tutulduğu ortada.

Bu gelişmelerden sonra tartışmalar hem hızlandı hem yönü değişti. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Bahçeli’nin “sayın Barzani”yi hedef almadığını ve sadece peşmerge görüntülerini eleştirdiğini vurgulayıp, Barzani’nin sözcüsünün yaptığı açıklamaya tepki gösterdi ve mutlaka düzeltilmesini istedi.

İçişleri Bakanlığı, peşmerge görüntülerini........

© 12punto