CHP’nin yeni yönetiminin yerel seçimler için aday belirleme yöntemini kesinlikle onaylamadığımı ve demokratik bulmadığımı söyleyeyim.

Bunu bir kenara koyun; şimdi devam edelim:

Ancak…

Başta Gürsel Tekin ve Battal İlgezdi olmak üzere, “aday gösterilmedikleri için partiden istifa eden” tüm sözde CHP’lilere sesleniyorum:

Kusura bakmayın ama eskilerin deyimiyle sizin ciğeriniz de beş para etmezmiş be muhterisler!

Evet, “muhterem” değil, “muhteris” diyorum size!

Çünkü hiç birinizin beş paralık değeri kalmadı gözümde…

Neden biliyor musunuz?

İstifa ettiğiniz için değil…

İstifa etmek için “aday gösterilmediğinizi görünceye kadar beklediğiniz” için…

*

Eski Genel Başkan Yardımcısı…

Eski Genel Sekreter…

Eski İstanbul İl Başkanı…

Eski İstanbul Milletvekili…

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi…

Eski Kadıköy Belediye Meclisi Üyesi…

Eski Kadıköy İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Tekin…

CHP, “Genel Başkanlık” dışında verebileceği ne kadar ünvan varsa vermis bu arkadaşa…

İstifa açıklamasında diyor ki:

“Hayatımı adadığım CHP ne yazık ki geçen zaman içinde hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı…

Parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı…

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı…

İktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu…

Parti hukukunun ve parti emekçilerinin haklarının yok sayıldığı…

Genel Merkez’in kendi açıkladığı kural ve talimatlara bile uymadığı…

Yoldaşlık ruhu yerine ahbap-çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür.”

*

Kusura bakma Sevgili Gürsel; ama sen bunları benim “külahıma” bile anlatamazsın!

Düne kadar bu dediklerinin hepsi tamamdı da CHP dün birden bire mi bu kadar kötüleşti?

Yıllar süren bu kötüleşmenin, yozlaşmanın, hemşericiliğin, ahbap-çavuş, eş-dost-akraba kayırmacılığının bir numaralı sorumlularından biri de sen değil misin?

Liyakat diyorsun ya… Senden örnek verelim:

CHP’de üstlendiğin görevleri yukarıda yazdım.

Sahi; sen o görevlerin hangisi için gereken liyakata sahipsin?

Eğitimin ne Gürsel?

Kariyerin ne?

Kaç yabancı dil biliyorsun?

*

Dün sırf çok istediğin “Esenyurt Belediye Başkanlığı”na aday gösterilmedin diye istifa ettiğini bilmeyen bir tek CHP’li gösterebilir misin bana?

Evet; yukarıda sıraladıklarının hepsi bahane…

İstediğin koltuğu bu kez alamadın diye nankörlük ediyorsun!

Bak daha açık yazayım:

Seni garsonluktan alıp en zengin siyasetçilerden biri yapan CHP’ye senin çok borcun var ama; CHP’nin, hele hele CHP seçmenlerinin sana bir kuruş bile borcu yok…

Muhterisliği bırak, gerçekten iddia ettiğin gibi hala CHP ilkelerine yürekten bağlıysan “muhterem” olmayı dene…

Unutma; yirmi yıla yakın bir süre, bu partinin en önemli koltuklarında oturdun…

Eminim ki bugün sana yapıldığını düşündüğün haksızlığın bin mislini sen de başkalarına yaptın…

İlle de örnek istersen, vereyim:

Emine Ülker Tarhan, Dilek Akagün Yılmaz, Süheyl Batum sırf Atatürkçü oldukları için linç edilirken, sen ne yaptın?

Kara çarşafa rozet takılmasını alkışladın!

Aklını başına al ve seni sen yapan, çay ocağı garsonluğundan rezidanslara taşıyan, ülkenin en güçlü siyasetçileri arasına sokan partine daha fazla vefasızlık, saygısızlık, sadakatsızlık ve hatta hainlik yapma!

Belki sen ilk kez yaşıyorsun ama unutma siyasette her zaman her istediğine erişemezsin…

*

Sakın sana haksızlık ettiğimi söylemeye falan kalkma Gürsel Tekin…

Yıllarca CHP sayesinde Ataşehir’in “sahibi” haline gelen ama aday gösterilmedi diye işi parti yöneticilerini “Alevi düşmanlığı” yapmakla suçlamaya kadar vardıran Battal İlgezdi’nin konumuna düşme!

*

Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin…

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin…

Ve Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay…

Duydum ki dün siz de Gürsel Tekin’in gerekçelerine benzer gerekçelerle partinizden istifa etmişsiniz…

Niye kardeşler?

Bulunmaz Hint kumaşı mısınız?

Bu parti her seçimde size aday göstermek, bu millet de ne kadar başarısız olursanız olun size oy vermek zorunda mı?

Sahi; kimsiniz siz?

*

Bu sözlerim aynı zamanda, sırf koltukları elden gitti diye gömlek değiştirir gibi parti değiştiren ve yeni partilerde yeni görevlere talip olanlara…

Bir atasözü der ki:

“Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar…

Kendilerini meşe fidanı sanırmış!”

Gürsel kardeşim; CHP meşeyse, sen olsan olsan onun gölgesinde yetişen yosunsun…

Hayatını adadığını söylüyorsun ama aynı zamanda her şeyini borçlu olduğun partiden özür dile ve istifanı geri al…

Sana yakışan budur!

QOSHE - Meşe gölgesinde yetişen yosunlar! - Mustafa Mutlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Meşe gölgesinde yetişen yosunlar!

26 0
14.02.2024

CHP’nin yeni yönetiminin yerel seçimler için aday belirleme yöntemini kesinlikle onaylamadığımı ve demokratik bulmadığımı söyleyeyim.

Bunu bir kenara koyun; şimdi devam edelim:

Ancak…

Başta Gürsel Tekin ve Battal İlgezdi olmak üzere, “aday gösterilmedikleri için partiden istifa eden” tüm sözde CHP’lilere sesleniyorum:

Kusura bakmayın ama eskilerin deyimiyle sizin ciğeriniz de beş para etmezmiş be muhterisler!

Evet, “muhterem” değil, “muhteris” diyorum size!

Çünkü hiç birinizin beş paralık değeri kalmadı gözümde…

Neden biliyor musunuz?

İstifa ettiğiniz için değil…

İstifa etmek için “aday gösterilmediğinizi görünceye kadar beklediğiniz” için…

Eski Genel Başkan Yardımcısı…

Eski Genel Sekreter…

Eski İstanbul İl Başkanı…

Eski İstanbul Milletvekili…

Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi…

Eski Kadıköy Belediye Meclisi Üyesi…

Eski Kadıköy İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Tekin…

CHP, “Genel Başkanlık” dışında verebileceği ne kadar ünvan varsa vermis bu arkadaşa…

İstifa açıklamasında diyor ki:

“Hayatımı adadığım CHP ne yazık ki geçen zaman içinde hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı…

Parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı…

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı…

İktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu…

Parti hukukunun ve parti emekçilerinin haklarının yok sayıldığı…

Genel........

© 12punto


Get it on Google Play