Aslı
Geçen haftanın gündemine bomba gibi düşmüştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler Soner Yalçın, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç, Batuhan Çolak ve Aslı Aydıntaşbaş’ın İBB’ye yönelik “mali” suçlamalarla yürütülen operasyon kapsamında ifadelerinin alınması talimatı vermiş, biri dışında beşi sabah erken saatlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü.
Gazeteciler, “yalan bilgiyi alenen yayma”, “bilerek ve isteyerek suç örgütüne yardım etmekle” suçlanıyordu.
Kendilerine Murat Ongun ve Emrah Bağdatlı’yla görüşmeler ile gizli tanıkların iddiaları hakkında sorular yöneltildi.
Tedirginlikle geçen saatlerin ardından “yurt dışı yasağı” ile serbest bırakıldılar.
Cümbür cemaat derin bir nefes aldık!
Ama geri kalanını pek fazla kurcalayan olmadı. Mesele İmamoğlu olduğunda yurdum muhalifinin fikri hür, vicdanı hür gazetecilerin bu ve benzeri vaziyetleri kaşımasından çok hoşnut olmadığını biliyoruz.
“Zaten adam içeride ve mağdur.” diyerek vicdani bir hudut çizmeye çalışıyorlar ki, günün sonunda hepimizin hayatını ve geleceğini ilgilendiren meselelerde yaptığı yanlışları göz ardı edelim.
Nasıl ki İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluklara sonuna kadar karşı durmak boynumuzun borcuysa, yanlışlarını eleştirmek de hakkımız.
Biz tarihe notumuzu düşelim.
Belki dikkate alır, aynı yanlışları bir daha yapmaz diyelim ve sadede gelelim.
Meselemiz: Aslı Aydıntaşbaş.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ifadeye çağrılacak gazetecilerin listesinde adı vardı ama kendisi ortada yoktu. Denilen o ki, Amerika’da olduğu için ifade vermeye gitmemişti.
Şimdi kaseti biraz geri saralım.
İmamoğlu’nun yerel seçimden zaferle çıkmasından yaklaşık altı ay sonra, 18 Ekim’de İstanbul Kent Konseyi 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Üyeleri arasında farklı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve gazeteciler vardı.
Ancak ertesi gün liste basına yansıyınca bir de baktık ki Aslı Aydıntaşbaş da Kent Konseyi üyesi olmuş.
Meseleyi pek fazla gündeme taşıyan, sorup sorgulayan olmadı.
Ama sonrasında, İmamoğlu’nun gayri resmî danışmanlığını üstlendiği dedikoduları aldı yürüdü.
İddialara göre yabancı misyon şefleri ve Türkiye’ye gelen heyetlerle gerçekleştirdiği görüşmelerin arka planında Aslı Aydıntaşbaş vardı.
Gayriresmî temasları organize ediyordu. Kritik görüşmelerin kilit ismiydi.
Amerika’da da PR’ını yapıyordu. Yani böylesine yakın bir ilişki içinde olduklarını düşünebiliriz.
Sonrasında Nevşin Mengü’nün programına çıktı, dedi ki:
“Biz biliyoruz ki ne Erdoğan’ın siyasetten emekli olma arzusu var ne de Türkiye’nin dinamiklerini uzaktan kestirmek mümkün. Fakat Ekrem İmamoğlu’na ilgi muazzam. Zaten ilgi vardı, şimdi iyice artmış durumda, özellikle İstanbul başarısından sonra. Belli ki liderlik kumaşı görülüyor İmamoğlu’nda. Türkiye siyasetinde de rol oynayacak birisi. Haliyle Ekrem İmamoğlu ile ilgili........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar