menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan Sonrası Halefiyet Tartışmaları ve “Haydar Aliyev Modeli”

22 0
13.12.2025

Washington’daydım. Uluslararası Enerji Ajansı’nda Asya-Pasifik ve Latin Amerika’dan sorumlu üst düzey yönetici olarak, Dünya Bankası’yla bir dizi görüşme yapmak üzere bulunuyordum. Program yoğundu; toplantılar, kısa notlar, koridor sohbetleri…

Tam bu sırada, Georgetown Üniversitesi’nde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in bir konuşma yapacağı bilgisi geldi. Büyükelçilikte sevdiğim bir dostum aradı:

“Katılmak ister misin?” dedi.

Tereddütsüz kabul ettim.

Georgetown’a gittiğimde beni üniversitenin o dönemki dekanı Paul Wolfowitz karşıladı. Akademik kimliğiyle tanınan Wolfowitz, ilerleyen yıllarda ABD yönetiminde kritik görevler üstlenecek; Körfez Savaşı ve Irak’ın işgali sürecinde Savunma Bakan Yardımcılığı, ardından Dünya Bankası Başkanlığı yapacaktı. Bildiğim kadarıyla bugün Endonezya’da yaşıyor.

Ofisinde kısa bir sohbet ettik. Ardından, “Haydar Aliyev konuşma öncesi birazdan odama uğrayacak, istersen kal, seni tanıştırayım,” dedi.

Memnuniyetle kabul ettim.

Bir süre sonra Haydar Aliyev göründü. Odada üç kişiydik: Paul Wolfowitz, Haydar Aliyev ve ben.

İlk izlenimim, son derece rahat ve kendinden emin bir liderle karşı karşıya olduğum yönündeydi. Gülümseyen, sıcak ama aynı zamanda karizmatik bir duruşu vardı. Sohbet ilerledikçe bu rahatlık daha da belirginleşti.

Bir noktada, uzun süredir uluslararası yatırımcılarla yaptığım temaslarda sıkça duyduğum bir soruyu sormaya karar verdim. Kolay bir soru değildi; hatta kızdırma ihtimali bile vardı. Ama bu mesele, piyasaların ve dış ekonomik aktörlerin zihninde açık biçimde yer alıyordu.

“Sayın........

© 10 Haber