menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çin ile İş Görme Kültürü: Görünenle Gerçek Arasında Yürümeyi Öğrenmek

18 1
21.12.2025

Bu yazı; Çin ile iş yapmaya hazırlanan, Çin’de yatırım kurmayı düşünen ya da devletler arası müzakere süreçlerinde masaya oturacak olanlar için kaleme alındı. Ama pazarda antika alışverişi yapacak olanlar, geleneksel Çin tıbbı için bu ülkeye gidecekler de bu satırlardan istifade edebilir.

Çünkü Çin’le temas — ister ticari ister diplomatik olsun — alışıldık iş yapma refleksleriyle yürümez. Burada başarı, teknik bilgiden çok zihniyet okuma becerisine, hızdan çok sabır disiplinine, söylenene değil söylenmeyene kulak verebilme yeteneğine dayanır.

Çin’le iş yapmayı anlamak isteyenlerin önce şu gerçeği kabullenmesi gerekir: Çin’de hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bu bir eleştiri değil, kültürel bir uyarıdır. Çin; binlerce yıllık devlet geleneği, hiyerarşi anlayışı, “yüz” kavramı ve dolaylı iletişim diliyle Batı’nın şeffaflık ve hız beklentilerinden köklü biçimde ayrılır.

Bu dünyada gerçekler gizlenmez; ama doğrudan da söylenmez. Mesajlar katmanlıdır. Güven imzayla değil, zamanla oluşur. Ve Çin’de iş yapmak yalnızca rakamlar ve sözleşmelerle değil, hikâyelerle yürür.

İlk temaslarda insan kendisini adeta bir sahnenin içinde bulur. Özel bir kulübeye götürülürsünüz. Masaya gelen yemeklerin hikâyesi, yemeğin kendisinden uzundur. Ürünlerin “özel tarlalarda” yetiştirildiği, uzak diyarlardan özellikle getirildiği anlatılır. Bazen tanıştırıldığınız kişiler de bu hikâyenin parçasıdır: aristokrat bir çift, kökenleri eski hanedanlara bağlanan bir “prenses”.

Zamanla anlarsınız ki bu anlatıların bir kısmı doğru değildir. Ama mesele doğruluk değildir; mesele etki yaratmaktır. Verilen mesaj nettir: “Seni sıradan biri olarak görmüyorum.” Çinli muhatabınız sizi kandırmaya........

© 10 Haber