menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çin’de Liderlik Tesadüfi Değil; Özenle İnşa Edilir

17 0
17.12.2025

Çin’i anlamaya çalışan birçok Batılı analiz hâlâ aynı hatayı yapıyor: Pekin’de liderlerin bir gecede ortaya çıktığını, kişisel hırslarla yükseldiğini ya da sistemi “ele geçirdiğini” varsayıyor.

Oysa Çin’de liderlik ne tesadüfe bırakılır ne de aceleye getirilir. Yetiştirilir, sınanır, bekletilir ve zamanı geldiğinde teslim edilir. Xi Jinping’in bugünkü konumu bu geleneğin istisnası değil, son halkasıdır.

Bugüne kadar Çinli liderlerden Yang Shangkun, Li Peng, Deng Xiaoping, Jiang Zemin ve Wen Jiabao ile tanışma ve görüşme imkânım oldu. Farklı karakterlerdi, farklı dönemleri temsil ediyorlardı; ama hepsinde ortak bir zihni disiplin vardı. Hiçbiri kendisini “geçici” görmüyordu. Çin’de liderler kendi dönemlerini değil, kendilerinden sonrasını düşünerek konuşur. Bu, bireysel özgüvenden çok, arkalarındaki sistemin verdiği emniyetten kaynaklanır.

1990’ların başında Çin’de Büyükelçilik’te görevli bulunduğumda Deng Xiaoping’in resmî hiçbir görevi yoktu. Devlet Başkanı değildi, Parti Genel Sekreteri değildi, Başbakan değildi. Kendisi için kullanılan ifade çoğu zaman “Senior Citizen”dı.

Ama herkes biliyordu ki ülkeyi fiilen yöneten oydu. Bu, Çin siyasi kültürünün en çarpıcı yanıdır: yetki ile unvan her zaman aynı kişide olmak zorunda değildir.

Deng için kullanılan resmî olmayan sıfatlar bunu anlatır: “Çin reformlarının baş mimarı”, “paramount leader”, “elder statesman”.

O masada oturmazdı; masanın nerede kurulacağına karar verirdi. Satrançta hakem ve büyükustanın, konkende ise eli dağıtan ve kozun ne olduğunu bilen oyuncunun rolündeydi.

İlginçtir, Deng’in Çin Briç Federasyonu’nun onursal başkanlığı da vardı. Çin’de bu tür semboller rastlantı değildir. Briç; uzun vadeli strateji, ortakla uyum ve sabır demektir. Deng’in siyaset tarzı da buydu.

Kanlı Tiananmen........

© 10 Haber